Makbule Cengiz: Halk Tv'den iki kez kovuldum

Makbule Cengiz: Halk Tv'den iki kez kovuldum

Kanal yönetimiyle anlaşmazlık yaşadığı gerekçesiyle işine son verilen Halk TV muhabiri Makbule Cengiz, iki kez kovulduğunu söyledi. Günde 18 saat çalışıp 8 saat çalıştığını beyan eden belgeler imzaladığını söyleyen Cengiz, önce Cüneyt Akman tarafından kovulduğunu, daha sonra Halk TV Genel Müdürü Şaban Sevinç tarafından aranarak çalışmaya devam edeceğini öğrendiğini söyledi. Makbule Cengiz, Sevinç’in yanında bulunan CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’le telefonda konuştuğunu ancak olayın basına yansıması üzerine Şaban Sevinç tarafından aranarak yeniden kovulduğunun bildirildiğini açıkladı.

Gazeteci Makbule Cengiz dün Halk Tv’den kovulduğunu Twitter hesabından duyurmuştu.

Makbule Cengiz yeni bir açıklamayı Twitter'dan takipçileriyle paylaştı.

İşte Cengiz'in yaptığı o açıklama:

Halk Tv'den kovuldum. Hem de 2 kere...

İki seneden fazla emek verdiğim ve bir işyeri olarak değil, sesini duyurmak isteyen halkın vicdanı olarak gördüğüm Halk Tv’den kovuldum... Bunca emeğin sonucunda yaşadıklarımızı, düşüncelerimizi paylaştığımız, sahiplendiğimiz, halkın sesi olarak gördüğümüz televizyona bir zarar gelmesin diye sustum. Ancak dün saat 15 sularında Cüneyt Akman tarafından iş akdime son verildiği, 8 aylık maaşımın tazminat olarak ödeneceği ve bundan sonra Halk Tv'ye gelmeme gerek olmadığı söylendi. Ama herhangi bir gerekçe gösterme gereği duyulmadı. 2 aydır yaşadığım ekran yasağından birşeyler anlamıştım ama yine de ihtimal vermedim. İçime attım, sustum ve biraz da ağladım...

Haksızlığa uğradım...

Suçun çoğu da bende aslında... Günde 18 saat fazla mesai yaparken, 8 saat çalışıyormuş gibi evrak imzalatılırken ses çıkarmadığım için, yönetici sıfatını taşıyan kişilerin çalışan arkadaşlarımızla uygun kabul edilemeyecek ilişkilerine tanıklık edipte ses çıkarmadığım için, yine aynı yönetici sıfatlı kişiler boğazımı sıkmaya dahi yeltendiklerinde burası Halk tv deyip içimize attığımız için haksızlığa uğradık. Ama biliyorum suç bende... Sustum... Ancak artık susmanın vicdana, ahlaka sığmayacağı, kendime olan saygımı yitirmeme neden olduğu zaman, sorun var dediğimde "seçim öncesi böyle şeyler yapmayalım, kendimize zarar vermeyelim" dediler, sustum...

Günlerce 18 saate varan sürelerde çalışıp, biber gazlarına boğulduğum, haberlerini yetirştirebilmek için bazen dayak yiyip, bazen hırpalandığım Halk Tv'ye artık gelmemem gerektiği, çünkü iş akdime son verildiği söylendi. Herhangi bir gerekçe belirtilmeden...

Bu kararın çok daha öncesinde alındığı söylendiğinde inanmamıştım ama asıl nedeni tanıklık ettiğim uygunsuz ilişkiler değil ise, yöneticilerimizin kendi aralarındaki yazışmalarından anladığım kadarıyla "özel hayatıma ilişkin içkili ortamlardan fotoğraf paylaşmamın ya da izinli olduğum sırada kuzenimin düğününden fotoğraf paylaşmamın, işten çıkarılmama neden olabileceğini hiç düşünememiştim. Ta ki dün artık Halk Tv'ye gelmemem gerektiği söylenene kadar.

Yapabileceğim tek şeyi yaptım ve üzüntümü sizlerle paylaştım. Bana tazminat rakamını bile bildirmelerine rağmen saat 8 sularında bu defa da Halk Tv Genel Müdürü Şaban Sevinç arayarak ekran yasağına maruz kaldığım son 2 aylık süre içerinde beni koruduğunu ancak sözünü dinlemeyerek tweetler attığımı, yine de beni kovmadığını, kimsenin beni kovamayacağını sakin olmamı, açıklama yapmamamı ve işten atıldığıma dair tweetleri silmemi istedi. Ve telefonu yanında bulunan CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin'e verdi. Sayın Tekin tarafından, böyle bir şeyin söz konusu olamayacağı, sakin olmam, kendilerine güvenmem ve tweetleri silmem istendi. Ben de 2 senedir emek verdiğim Halk Tv'nin, Halk Tv olmasını sağlayan Gezi direnişindeki olay yerinden canlı yayınlarımın ve direniş ruhunun hatırına bir kez daha kabul ettim ve tweetleri sildim.

Ancak bu sabah hiç birşeyden haberim olmamasına rağmen,yine Şaban Sevinç tarafından aranarak "Oda tv yine seni haber yapmış, CHP yönetimi krize el koydu yazıyor, bu ne demek oluyor? Sen CHP ile Halktv'yi yanyana getirmemen gerektiğini bilmiyor musun? Şimdi ben sana resmi olarak bildiriyorum, kovuldun. Git şimdi Oda TV'de çalış" dedi. Ve aynı gün içinde 2 defa kovulmanın nasıl birşey olduğunu öğretmiş oldu.

#DirenMakbule

Bu bana sizin Gezi'de verdiğiniz isimdi... Layık olmaya çalıştım. O zor günleri unutmadım. Halkın televizyonunda, halkın çocuklarının piyasanın en ağır koşullarında çalıştırılabileceğini, en acımasız iş koşullarına tabii tutulabileceklerini, hakarete, şiddete, siyasal amaçlı tacizlere, kısaca mobbinge maruz kalacaklarını gördüm de yine de inanamadım. Ama bugün mesajımı aldım.

#DirenMakbule