Mali'nin evinde bayram

Mali'nin evinde bayram
Eşine duyduğu aşkı, Erbil "Tuğba benimle evlenmeseydi ’ıssız adam’ olarak kalacaktım" dedi. Eşine duyduğu aşkı, "Issız Adam"dan esinlenerek "Tuğba benimle evlenmeseydi ’ıssız adam’ olarak kalacaktım" diye anlatan ünlü şovmen, medyanın Cem Yılmaz’a verdiği desteği de eleştirdi. Eve girerken duvarda Kevin Spacey ile çekilmiş fotoğrafınızı gördüm... - Mehmet Ali Erbil: Altın Portakal’da değil, Amerika’da çekildi o fotoğraf. Nerede? - M.A.E: New York’ta çekildi. Aile görüşmesiydi. Biz iki yılda bir Hollywood yıldızlarıyla toplanır, yemek yer, dertleşiriz. (Gülüyor) Antalya’da Kevin Spacey hakkında bayağı dedikodu çıkmıştı. - M.A.E: (Gülüyor) Mimiğinden anlarım gay’i, öyle tecrübeliyimdir! Ama Kevin, hiç bana öyle şeyler hissettirmedi. New York’ta bir partide gördük kendisini, fotoğraf çektirdik. Çok büyük oyuncu... Russell Crowe’u da severim. Bir de Cem Yılmaz’ı... İzlediniz mi "A.R.O.G"u? - M.A.E: Yok izlemedim ama izlemek istiyorum. Ancak adam milletle dalgasını geçiyor "A.R.O.G’u yaptım, ’BORAK’ da yapsam ona da gideceksiniz" diyor. Medyanın Cem Yılmaz’a olan bilinçli veya bilinçsiz desteğini anlamış değilim. Tam 4 milyon seyircisi var, ama televizyonda yaptığı işi geçen bayram gördük. TRT 1’de yayınlanan stand-up’ı sıfır çekti. Ama o eski gösterisiydi. - M.A.E: Türkiye’de kaç kişi 50-60 milyon verip Cem Yılmaz’ın stand-up’ını izliyor ki? TRT 1’deki stand-up’ı ilk kez yayınlandı ve sıfır çekti. Cem Yılmaz'ı tabu yaptınızHaksızlık etmeyelim, Cem Yılmaz hem kendi kazanıyor hem de Türk Sineması’na kazandırıyor. - M.A.E: Tamam kazansın da, Cem Yılmaz’ı bu kadar büyütmenin alemi yok... Adamı tabu yaptınız! 4 milyon seyircisi var ama televizyona çıktığında başarısızlığı ortada. Tabii ki haber yapacaksınız, ama bu kadar çok haber yapılır mı? Dünyanın neresinde bu kadar çok haber çıkmış bir film için? Cem Yılmaz güzel haber malzemesi ama bu kadar da abartmanın alemi yok. Sizin de filmleriniz gişede her zaman başarılı oldu. - M.A.E: Evet, bu doğru. Daha bugün bir gazetede ilk üç günde izlenme rekorları kıran filmlerin listesini verdiler. 450 bin kişiyle "Hababam Sınıfı 3,5" ve 380 bin kişiyle "Keloğlan Kara Prens’e Karşı" filmleri listede yer alıyordu. Biz "Kahpe Bizans"la birlikte Türk Sineması’nın yükselmesinde önemli bir pay sahibiyiz. Tuğba Hanım biraz da sizin "Anneyim Ben" programını konuşalım. - Tuğba Erbil: Program gayet güzel gidiyor. Star TV’den geldi teklif. Kadınlara yönelik bilgilendirici bir program olduğu için kabul ettim. Ali Sadi’nin doğumuyla birlikte annelik konusunda bayağı bir bilgi sahibi oldum. Bu bilgileri izleyiciyle paylaşmaktan büyük haz alıyorum. Ebru Şallı, Demet Şener, siz... Popüler kişilerin bu tür faydalı programlar yapması güzel bence. - M.A.E: Tabi canım... Tuğba aynı zamanda sosyal yardım kuruluşlarıyla ortak projeler yürütüyor. - T.E: Benim bir prodüksiyon şirketim var. Sosyal yardım faaliyetlerine de yardımcı oluyoruz. En son omurilik hastaları için bir yardım gecesi düzenledik. Mehmet Ali ve Ebru Gündeş sahne aldı. Bayağı yardım toplandı. Eğer benim magazinsel bir haber değerim varsa, bu tür sosyal yardım faaliyetlerinde değerlendirmeyi tercih ederim. Bayram nasıl geçiyor?- M.A.E: Bayramda buradayız. "Çarkıfelek"in canlı yayınları var. Biz her zaman bayramın birinci günü babamda toplanıp kahvaltı ederdik. Şimdi de babamın eşinin evinde toplandık. Ali Sadi, Recep İvedik’te oynasın Ali Sadi nasıl, yaramazlık yapıyor mu çok? - T.E: Her çocuk gibi yaramazlık yapıyor ama aşırı değil. Maşallah sağlıklı, uslu bir çocuğumuz var. Ali Sadi bizi en çok acayip sorularıyla zorluyor. Geçenlerde bir reklamda duymuş, "Anne sevgi neden sıcaktır", "Bu terlik neden tam benlik" diye soruyordu. - M.A.E: Sevgiyi anlatmak için onu "Issız Adam" filmine götürmek lazım. (Gülüyor) - T.E: Her şeye "Neden" sorusunu yapıştırıyor. - M.A.E: Ali Sadi her şeyi sorguluyor. İlk çocuklarım beni hiç bu kadar sorgulamamıştı. (Gülüyor) Klişe olacak ama Ali Sadi’nin büyüyünce ne olmasını isterdiniz? - M.A.E: Vallahi ben Ali Sadi’nin "Recep İvedik" filminde oynamasını istiyorum. (Gülüyor) Şaka bir yana, çocuğum benim gibi sanatçı olsun gibilerden bir isteğim yok. Seçimini kendisi yapacak. Hoşgörü azaldı Son siyasi gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? - M.A.E: CHP’yi soruyorsan, çarşafa dönmeleri bana çok enteresan geldi. CHP’nin amblemindeki oklar Atatürk devrimlerini sembolize eder. Atatürk’ün devrimleri arasında kıyafet devrimi de vardı. CHP’nin oy uğruna bu yolu seçmesi bana anlamsız geldi. - T.E: Tamam ninelerimiz çarşaf giyiyordu, ama artık çağ değişti. 21. yüzyılda bunların olmaması lazım. Ayrıca son dönemde Atatürk hoyratça eleştiriliyor. Ne yapılmak isteniyor, anlamış değilim. Ama CHP’nin çarşaf açılımını yerinde bulanlar da var. Bence asıl sorun, hálá türbanı tartışıyor olmamız. - M.A.E: (Gülüyor) Evet, haklısın. Kenan Evren başımıza bela etti bu türban meselesini. 12 Eylül’den sonra YÖK’le beraber bu yasaklamayı gündemimize soktular. Toplumumuzda kutuplaşmaların başladığına inanıyor musunuz? - M.A.E: Evet, gözle görülür bir şekilde kutuplaşmalar var. Bir yandan da hoşgörü yok olmaya başladı. Bence en kötü gelişme bu. Ben bu durumu kendi programlarımı sunarken de gözlemliyorum. Nasıl gözlemliyorsunuz? - M.A.E: Bir topluluğa en ufak bir dokundurma ya da espri yaptığımda hemen tepki gösteriyor insanlar. Sanki o anı bekliyorlar gibi. - T.E: Bence bilinçli bir şekilde yaratılıyor bu kutuplaşma. Üniversite olaylarında da bu böyleydi. Ben Hacettepe Üniversitesi’nde okuyordum, türbanlı arkadaşlarımız vardı ve onların okuma haklarının ellerinden alınması çok saçmaydı. Ancak şu da var; türban siyasi simgeye dönüştürülüp toplumda kutuplaşma yaratılıyor. Bu durumdan da en çok kadınlar zarar görüyor. Hangi ideolojide olursa olsun, erkeklerin dünyasında hiçbir şey değişmiyor. Özgürlükleri elinden alınanlar hep kadınlar. Hangi bölümden mezunsunuz? - T.E: Arkeoloji mezunuyum, kazılara falan gitmişliğim de var. Güzel bir bölüm ama çok az kişi bu mesleği sürdürüyor. Aslında okuldan sonra İtalya’da restorasyon üzerine master yapmaya hazırlanıyordum, İstanbul’a gelip çalışmaya başlayınca planlarım değişti. Arkeolojide akademik bir kariyer yapmak isterdim ama seçimlerimden dolayı çok da pişman değilim. Mehmet Ali güzel seviyor Konu değiştirelim... Mehmet Ali Bey sizi nasıl kandırdı? - T.E: Beni masallarla kandırdı. - M.A.E: Peri masallarıyla kandırdım onu. Vallahi benimki ilk görüşte, onunki ise dördüncü-beşinci görüşte aşktı. Türkiye’nin en ünlü şovmenlerinden biriyle evlilik kararı almak zor olsa gerek. Üstelik çok da çapkınsa... - T.E: Evet, ilk başlarda bir önyargım oldu ama Mehmet Ali’yi tanıdıkça basında çıkan haberlerle oluşan Mehmet Ali Erbil imajından çok farklı birisiyle karşılaştım. Mehmet Ali, sevmeyi bilen çok farklı bir erkek. Güzel seviyor. Hayata ve insanlara çok farklı bakıyor. Bizim nesilden erkekler çok yüzeysel ve aşkı yaşamasını bilmiyorlar. Mehmet Ali’ye her gün daha çok aşık oluyorum. - M.A.E: Issız adamım ben! (Gülüyor) İzlediniz mi? - M.A.E: Evet, çok iyi bir film olmuş. Finalde ağladım. Filmin sonunda Tuğba’ya "Benimle evlenmeseydin ıssız adam olarak kalacaktım" dedim. - T.E: İşte ben de o zaman ağladım. (Birbirlerine sarılıyorlar.) Tuğba Hanım, Mehmet Ali Bey’in en sevmediğiniz özelliği nedir? - T.E: Çok sıkılgan olması. Mesela bir yere gideriz, çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın doğum günü olur. Bir saat duramaz. - M.A.E: Ben hep böyleyim, sıkılırım. Öyle yemek masasında da uzun süre oturamam. Peki, Mehmet Ali Bey’in en sevdiğiniz özelliği nedir? - T.E. : Çok iyi kalpli ve romantik olması... Bir de onun hayata çok farklı bakıp doğru analiz eden bir yönü var. Ayrıca çok adaletli bir erkek. Ya Türkiye’yi kurtaracağız ya da Murdoch’ı batıracağız "Çarkıfelek", "Var mısın Yok musun" gibi büyük ödüller dağıtan programlarla halkı kurtarabilecek miyiz? - M.A.E: Vallahi haftada iki-üç araba vermeye devam edersek, ya Türkiye’nin refah seviyesi yükselecek ya da FOX kanalının sahibi Murdoch’ı (Medya imparatoru Keith Rupert Murdoch) batıracağız (Gülüyor). "Çarkıfelek" bu yıl kimsenin beklemediği bir reyting başarısı yakaladı. Geçtiğimiz hafta ilk beşte hep "Çarkıfelek" vardı. Ki karşımızda hep ana haber bültenleri oluyor. Tam haberlerin karşısında olmamıza rağmen iyi reyting almak büyük başarı. Peki, nedir bu başarının sırrı? - M.A.E: İnsanların beni çok sıcak bulması... Televizyonda samimi olmak çok önemli. Yapay olmayacaksın. Televizyona çıkacak insanda mutlaka bir yıldız ışığı olmalı. Kendimi övüyor gibi olacağım ama Türkiye’de reyting garantisi olan birkaç isimden biriyim.