Maliye Bakanı Naci Ağbal, sayıları 1 milyona ulaşan mükellefte “düz oranlı flate rate” KDV sistemine geçileceğini söyledi.
Ağbal, üretim aşamasında KDV ödemelerinin sahte belge trafiğine yol açabildiğini belirterek, mükellefi belgelendirme külfetinden kurtarıp satıştan yüzde 10 KDV isteyeceklerini belirtti.
Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Naci Ağbal, KDV reformuyla ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi.
İngiltere’deki KDV sistemini yerinde inceleyip analiz ettiklerini, sektörden önerileri topladıklarını belirten Ağbal, birkaç hafta içinde konuyu Ekonomik Koordinasyon Kurulu’na (EKK) ve ardından da Bakanlar Kurulu’na getireceklerini anlattı.
KDV reformuyla işletmeler için kolaylık getireceklerini belirten Ağbal, İngiltere’de KOBİ’lere başarılı bir şekilde uygulanan “flate rate” olarak adlandırılan, düz oranlı vergi sistemini Türkiye’de uygulayacaklarını söyledi. Ağbal, yaklaşık 1 milyon mükellefi ilgilendiren düzenleme uyarınca, yüzde 18 KDV’ye tabi satış yapan mükelleflerden yüzde 10 oranında vergi alacaklarını belirtti. Ağbal, mevcut uygulamada işletmelerin, satışlarından yüzde 18 oranında KDV toplamışsa, alışları dolayısıyla ödedikleri vergileri düştükten sonra kalan KDV’yi Maliye’ye aktardığını vurguladı. Ağbal, bunun yerine getirecekleri sistemi şöyle anlattı:
“Normalde yüzde 18 KDV toplayan mükellefe, ‘Bize yüzde 10’unu ver, tek tek faturalarla biz de uğraşmayalım, sen de uğraşma. Hasılatının yüzde 10’unu KDV olarak öde’ diyeceğiz. Mükellef faturalarını gene toplayacak. Özellikle KOBİ’lerde bu uygulama, sistemi basitleştiriyor. İşletmeler bazı giderleri faturalaştıramıyorlar. O zaman yüksek KDV ile karşılaşmamak için başka yollara yöneliyorlar. Bu düzenlemeyle Maliye açısından denetim ihtiyacı azalacak. Açık söylemek gerekirse zaman zaman sahte belge trafiğini doğuran önemli faktörlerden biri budur. İşletmeler belgeleyemedikleri harcamaları belgelemek için sahte veya muhteviyatı yanıltıcı belge kullanabiliyor.”
Ağbal, yasayla bakanlık olarak genel yetki alacaklarını, hasılatı belli tutarın altındaki işletmeler için bu düzenlemeyi getireceklerini söyledi. Ağbal, ulaştırma sektörü gibi özellikle hasılatı kayıtlı sektörlerde başlayacaklarını belirtti. Bu uygulamanın mükellefin tercihine bırakılacağını vurgulayan Ağbal, isteyen mükellefin eski sistemle devam edebileceğini ifade etti.
Yapılacak düzenlemeyle yatırım, üretim ve ihracat üzerinde KDV’nin yük olmaktan çıkarılacağını kaydeden Ağbal, devreden KDV uygulamasına son vereceklerini belirtti. Mevcut uygulamada yatırım veya üretim aşamasında 100 TL KDV ödeyen mükelleflerin, yaptıkları satışlarda topladıkları KDV’yi bu rakamdan indirdiklerini anlatan Ağbal, indirilemeyen vergi dolayısıyla devletin biriken KDV borcunun 140 milyar liraya ulaştığını anlattı. Ağbal, bunun 30 milyarının belediyeler ve diğer kamu kurumlarına ait olduğunu, işletmelerin indirilemeyen KDV alacağının ise 70-80 milyar lira dolayında bulunduğunu söyledi.
Ağbal, yeni sistemde, indirilemeyen KDV’nin belli periyotlarla nakit olarak iade edileceğini ifade etti.
Geçen sene 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ekonomiyi canlandırmak için birçok tedbir aldıklarına dikkat çeken Ağbal, “Ekonomi 15 Temmuz’un yaralarını sardı. Artık geçici vergi indirimlerine Türkiye’nin ihtiyacı kalmadı. Başka sektörlerle ilgili olarak da geçici vergi indirimi düşünmüyoruz” dedi.
Ağbal, Türkiye’de halen yüzde 1, 8 ve 18 oranında KDV uygulandığını, bazı mal ve hizmetlere ise KDV istisnası tanındığını belirterek, özellikle yüzde 18 oranındaki vergide indirim öngörmediklerini söyledi. Ağbal, İngiltere’de bazı sektörlerde vergi istisnası yerine yüzde sıfır oranı uygulandığını, bu konuda bir çalışma yaptırdığını anlattı.
Geçen yıl toplam 103 milyar liralık KDV tahakkukuna karşılık tahsilat oranı, 53.9 milyar lirayla yüzde 52 seviyesinde kaldı.
Ağbal, ihracatçı ile yerli üretici arasındaki KDV farkını da ortadan kaldıracaklarını söyledi. İthal edilen aynı mal için her aşamada yüzde 8 KDV ödendiğini belirten Ağbal, bu tür mallarda ithalatçıların daha sonra iade alacaklarını söyledi.
Maliye Bakanı Ağbal, beyaz eşyada, mobilyada ve konutta geçen yıl eylül ayında yapılan ve mart ayında uzatılan geçici vergi indiriminin süresinin 30 Eylül’de dolacağını anımsatarak, vergi indirimi süresini uzatmayacaklarını söyledi. Ağbal, o zaman bu lokomotif sektörler vasıtasıyla ekonomiyi canlandırmak için vergi indirimi yaptıklarını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Maliye olarak yaptığımız çalışmalara göre uzatmamızı gerektirecek ihtiyaç kalmadı. Bunlar geçici vergi indirimleriydi. Şu ana kadarki uygulama gösteriyor ki, hedeflediğimiz amaca ulaştık. Tüketici bunu kampanya olarak gördü. Önümüze çıkan rakamlar, kampanyamızın fonksiyonunu başarıyla gerçekleştirdiğini, amacı sağladığını, artık uzatmanın gerekli olmadığını ortaya koyuyor. Bu mallar normal satış trendine girdi. Hatta TÜİK’in rakamlarına göre beyaz eşyada normalin üzerinde fiyat artışı var. 2009 yılında da martta başladık eylülde sonlandırdık. Sonraki aylarda da satış grafiği devam etti.”
Bakan Ağbal, bu yıl sonuna kadar TBMM’de yasalaştırmayı hedefledikleri Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’na eklenecek esnaf ve serbest meslek erbabının şahsi harcamalarının kazançlardan indirilmesine ilişkin düzenlemenin detayları hakkında da bilgi verdi. Mevcut vergi sisteminin, esnaf ve serbest meslek erbabının iş için yaptığı giyim, ulaşım, yemek gibi şahsi harcamaların kazançtan indirilmesine imkân vermediğini, oysa başka ülkelerde bu imkânın bulunduğunu kaydeden Ağbal, şöyle konuştu:
“Tasarıda, küçük esnaf ve serbest meslek erbabımızın gerçekten yaptığı ve işin doğasına uygun olan şahsi giderlerini kazancından düşebilmesine imkân vereceğiz. Bu, evindeki mutfak masrafını veya tüp harcamasını yapması anlamına gelmiyor. Yanlış kullanımın önüne geçmek için ister istemez bir tavan getirilecek. Kazancının belli bir oranı belirlenecek.”