"Maliye Bakanı'ndan büyük itiraf..."

"Maliye Bakanı'ndan büyük itiraf..."

Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın "Milyonun üzerinde işletme hemen hemen hiç KDV ödemiyor" ifadesini "büyük itiraf" olarak yorumladı. "Tabii bu ifadenin önü, arkası, bir bağlamı var. Maliye Bakanı KDV sisteminden herkes gibi kendilerinin de şikâyetçi olduklarını, yatırım, üretim, istihdamın önünde ciddi engel oluşturduğunu, 'az sayıda firmadan KDV toplayabildiklerini' belirtiyor" hatırlatmasında bulunan Toker, "Bugüne dek hangi bakandan sorumlu olduğu alana dair bir sistem özeleştirisi duyduk?" diye yazdı.

Çiğdem Toker'in "Maliye Bakanı’ndan büyük itiraf" başlığıyla yayımlanan (21 Temmuz 2017) yazısı şöyle:

Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın KDV’yle (Katma Değer Vergisi) ilgili açıklamasını görünce duraksadım. Yanlış okuduğum tereddüdüyle ikinci kez baktım.  “Milyonun üzerinde işletmenin hemen hemen hiç KDV ödemediğini” söylüyordu Ağbal.  Evet evet. Doğru okuyorsunuz: Resmi verilere göre “milyonun üzerinde şirket”KDV ödemiyor.  Tabii bu ifadenin önü, arkası, bir bağlamı var. Maliye Bakanı KDV sisteminden herkes gibi kendilerinin de şikâyetçi olduklarını, yatırım, üretim, istihdamın önünde ciddi engel oluşturduğunu, “az sayıda firmadan KDVtoplayabildiklerini” belirtiyor.  Bir kere teslim etmek lazım: Ağbal’ın TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi ) toplantısında söylediği bu sözler, samimiyet kadar cesaret de içeriyor.  Bugüne dek hangi bakandan sorumlu olduğu alana dair bir sistem özeleştirisi duyduk? Tabii Ağbal’ı açık olmak zorunda bırakan bir nesnel olgu yok değil. Ellerindeki veriler. Somut rakamlar gerçekliğin örtülmesine izin vermiyor. Daha önce bu köşede nisan ayı bütçe verileri dolayısıyla değindiğim sorun, kartopu gibi büyüyerek bugüne taşınmış.  Haziran ayı gelir rakamlarından söz ediyorum.

KDV büyük kara delik  Muhasebat Genel Müdürlüğü’nce hafta başı açıklanan son gelir rakamları, telaş yaratmayacak gibi değil.  Yılın başından bugüne dek tahakkuk eden KDV tutarı: 80 milyar 909 milyon TL. Yaklaşık 81 milyar TL diyelim. Peki, Maliye bu tutarın ne kadarını tahsil edebilmiş? 25 milyar 862 milyon TL’sini. (Yaklaşık yüzde 32.)  Dikkat ediniz. Maliye, tahsil etmesi gereken 55 milyar TL KDV’yi a-la-mı-yor...  (Fikir versin: Bütçeden ülke genelinde memurlara her ay ortalama 11 milyar TLödeniyor.)  İşte bu korkunç tutar, Bakan Ağbal’ın itiraf ettiği “milyonun üzerindekiişletme”ye karşılık geliyor.  Bir yandan vergi tahsil edemeyip diğer yandan “siyasi talimatla” harcama musluklarını açmaksa Hazine’nin borçlanma ihtiyacını artırıyor.  Tabii Bakan Ağbal, o konuşmada kamu harcamalarına eleştirel bir tutum getirmiyor. Siyasi talimatla yapmak zorunda kalınan, “hayır” denilemeyen talimatlar yüzünden bozulan bütçe disiplinine makyajlı bir açıklama getiriyor: “Bu yıl ekonominin ihtiyaçlarını dikkate alarak maliye politikasında bir miktar gevşeme yaptık” diyor. Ama bu durumun Merkez Bankası’nın para politikasına destek değil, köstek anlamına geldiğini ifade etmiyor. Onun yerine “dolaylı vergiler üzerinden fiyat ayarlamalarına neden olacak ve bu yolla enflasyonuyukarıya çekecek bir vergisel düzenlememiz olmayacak” diyor.  Sonuçta tahakkuk ile tahsilat rakamları arasında ortaya çıkan bu derin uçuruma, ancak reform zamanının geldiği izahıyla yetiniyor.  O vakit, iktidarda 15 yıldır aynı partinin olduğunu biz hatırlatalım.  Ve soralım: Tam 15 yıldır KDV’nin tüketimi değil de üretimi ve ihracatı vergilendirir hale gelmesinin önünde CHP mi, yoksa HDP mi engel oluşturdu da 55 milyar TL’lik vergi tahsil edilemiyor?