Malkovich İstanbul'da

Malkovich İstanbul'da
İstanbul Film Festivali’nde gösterilecek filmi ‘Utanç’ için Türkiye’ye gelen Malkovich, “İyi insanı oynamama yönelik teklifler gelmiyor. Sanırım bu basın yönlendirmesi” diyorKariyeri boyunca çoğu aktörün hayal bile edemeyeceği kadar ünlü yönetmenlerle çalışan, yanı sıra yapımcılık ve yönetmenlik de yapan ünlü aktör John Malkovich’in ‘mütevazı rüzgârı’ esiyor İstanbul’daİKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı’nın önceki akşam The Marmara Oteli’nde, onuruna verdiği yemeğe katılan Malkovich,  basının karşısına çıktı. Çoğu soruya mütevazı cevaplar verirken, her sözünü ince eleyip sık dokuduğu uzun sessizliklerinden anlaşılıyordu. 28. İstanbul Film Festivali’nde gösterilecek filmi “Utanç (Disgrace)”ı henüz izlemediğini belirten Malkovich, basın toplantısının ardından, Emek Sineması’nda festivalin Sinema Onur Ödülü’nü aldı. “Çok severek yaptığım bir iş dolayısıyla ödüllendirilmek beni hâlâ garip hissettiriyor” diyen aktör için, ödülü veren Şakir Eczacıbaşı da “Malkovich benim en sevdiğim aktörlerden biri; Türk seyircisinin de benimle aynı fikirde olduğunu görmek sevindirici” diye konuştu. Malkovich Milliyet’in sorularını da yanıtladı: İstanbul’da rol görüşmesi Peter Greenaway size bir rol teklif etmiş. Malum o da buraya geliyor, görüşecek misiniz? Evet, burada görüşmeyi çok istiyorum. Rolü kabul etmeyi düşünüyorum. 2002’de “The Dancer Upstairs” adlı bir film yönettiniz. Yönetmenliğe devam edecek misiniz? Çok yakın zamanda böyle bir planım yok ama devam etmeyeceğimi de söyleyemem. Daha çok tiyatro oyunu yönetmeyi seviyorum. Film yönetmek çok fazla vaktimi alıyor. Aktörlük yapmanızın doğru karar olup olmadığından emin olmadığınızı söylemiştiniz; hâlâ böyle düşünüyor musunuz? Evet, çünkü başka bir işte daha iyi olmayacağınızdan nasıl emin olabilirsiniz? Genellikle canlandırdığınız kötü karakterlerle ünlüsünüz. Size hep bu tarz roller mi geliyor? Nedense bana hiçbir zaman dünyanın en iyi insanını oynamama yönelik teklifler gelmiyor. Bu kötü karakterlerde başarılı olmanızdan kaynaklanıyor olabilir mi? Bilmiyorum... Sanki biraz basınının da yönlendirmesi gibi; hakkımda hep bu yazılıp çizildiği için, bu tür senaryolar geliyor. “Tiyatroda oynamak konusunda öğreneceğimi öğrendim, ama sinema oyunculuğu konusunda hâlâ öğrenmeye devam ediyorum” diyorsunuz. Sinema oyunculuğu daha mı zor? Evet, çünkü sinema oyunculuğunda devamlı izleyicinin anladığı şey ve sizin kurduğunuzu sandığınız iletişim arasındaki alanı daraltmaya çalışıyorsunuz. Sizin algınızın her zaman izleyicinin algısıyla aynı olmadığını öğrenmek önemli. Bunu öğrenmeyi tamamladığımı düşünmüyorum. Basın toplantısında, “Utanç”ın yönetmenin ne istediğine dair çok kesin bir fikri olduğunu ve sizin bunu uygulamaya çalıştığınızı söylediniz. Sanki size pek alan bırakmamış gibi. Bir aktör olarak yönetmenden ne kadar alan bekliyorsunuz? Hiç alana ihtiyacınız yok... Profesyonel bir aktörseniz, yönetmen sizin işvereninizdir. Size susmanızı ve oturmanızı söylerse, bunu yapmak zorundasınız. Benim de bununla ilgili hiçbir problemim yok. Kral dairesi yeniden boyandı Malkovich, önceki akşam onuruna verilen yemekte Meltem Cumbul’un da aralarında bulunduğu, medya ve sanat dünyasından çok sayıda isimle bir araya geldi. Malkovich, The Marmara Oteli’nin en üst katındaki yemekte İstanbul’un eşsiz manzarasını hayranlıkla seyretti. Öte yandan toza karşı alerjisi olan ve hijyene çok önem verdiği bilinen Malkovich için The Marmara’da kaldığı kral dairesinin duvarlarının yeniden boyandığı ve eşyaların da titizlikle yeniden temizlendiği belirtildi. Kıbrıs Harekatı’nı anlatacak Malkovich’in yeni projelerinden biri, 1974’te Kıbrıs’ta yaşananları bir arabulucunun gözünden anlatan ’Cease Fire’ (Ateşkes) adlı bir filmin prodüktörlüğünü yapmak. Hürriyet'le yaptığı röportajda yeni filminin 1962-63 yıllarında Newsweek’in Kıbrıs muhabirliğini yapan Ward Just’ın ’Dangerous Friend’ (Tehlikeli Arkadaş) adlı kitabındaki ’Famagusta’ başlıklı kısa öyküden alındığını söyledi.'Kendimi izleyeceğime yürüyüşe çıkarım'Kendi filmlerinizi seyreder misiniz? Hayır, oynadığım filmleri izlemek çok hoşuma giden bir şey değil. Filmi izleyeceğime yürüyüşe çıkarım, daha keyifli. Son filmlerinizden ’Sahtekar’da, yönetmen Clint Eastwood’la çalışmak nasıldı? Eastwood’u çok sever, çok saygı duyarım. Benim gözümde çok yukarıda bir yerde durur. Onun başka bir filminde daha oynamayı isterim. Bugüne kadar hangi yönetmen sınırlarınızı zorladı? İki türlü zorlanmadan söz edebiliriz: Set o kadar zordur ki, birinin boğazını sıkmadan bugünü çıkarabilir miyim acaba, diye düşünürsünüz. Ortam, yönetmen, diğer oyuncular canınıza okur, ki bu da normaldir. Bazı insanların bazı insanlarla çalışması zor olabiliyor. İkinci zorlanma iyi anlamda. Size oyunculuğunuzla ilgili ilham verir. Burada ’Tehlikeli İlişkiler’de (Dangerous Liasions) birlikte çalıştığım yönetmen Stephen Frears’dan söz etmem gerekir. Bir de Şilili yönetmen Raul Ruiz. ’John Malkovich Olmak’ adında bir film olması size gurur veriyor mu? Yoo. Benim adıma yapılmış bir film olarak görmüyorum çünkü. Sizi tarif etmek için kullanılan iki sıfat var: Garip ve kendini beğenmiş. Garip olan ben değilim, gazeteciler! Elime eldiven takmadan, yani kendimi korumaya almadan bir gazetecinin aklından geçeni okumaya teşebbüs bile etmem. Film endüstrisini çok eleştiriyorsunuz. Siz bunun bir parçası değil misiniz, kendinizi bir Hollywood starı olarak görmüyor musunuz? Kendimi hiçbir şey olarak görmüyorum. Ben şöyleyim, şu kategoriye giriyorum filan gibi düşünmüyorum. Bu tür şeyler ancak bir röportaj sırasında aklıma düşüyor. Ben normal bir insanım ve bunun ötesini düşünmüyorum. Kıyafeti kendi tasarımı Malkovich, üzerindeki kıyafeti kendisi tasarlamış. Aktörün moda projelerinde Türkiye’ye de yer var: "Erkek giyim markası yaratacağım. Bu konuda Türk tekstilcileriyle görüşeceğim." dedi.