Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'a konuşan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç "Alevi bir siyasetçiyim, cemevine de, camiye de, kiliseye de gidiyorum" dedi. Alevi olmasının diğer etnik unsurlar için geçerli olmadığını belirten Kılıç "Cuma namazına da gidiyorum, bayram namazına da gidiyorum. Sabah namazlarına gidiyorum. Bir caminin konferans salonunda toplantım varsa ve akşam namazına denk geliyorsa, girip orada namazımı kılıyorum. Perşembe akşamları cemevlerine gidiyorum, semahları dinliyorum. Pazar günü de kiliseye gidiyorum, ayda bir olmasa da iki ayda bir mutlaka gidiyorum" ifadesini kullandı.
Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlayan (18 Mayıs 2016) Ali Kılıç'ın yanıtlarından satır başları şöyle:
Seçilmeden önce halka 'Alevi inancına mensup bir siyasetçiyim, cuma namazlarına gideceğim' dediniz mi?
Ali Kılıç: Seçimden önce Maltepe’de benim hakkımda “Kızılbaş’tır, Alevidir, Tuncelilidir” diye propaganda yapılıyordu yoğun olarak. Böyle bir ortamda Maltepe’nin ileri gelenleriyle bir toplantı yaptım. Orada projelerimi anlatmaya çalıştım. Baktım ki bana boş gözlerle bakılıyor, “geç bunları kardeşim” der gibi... Projelerimi anlatmayı bıraktım. Başladım şunları söylemeye: “Siz benden başka şeyler duymak istiyorsunuz. Tuncelili olup olmadığımı merak ediyorsunuz. Evet, Tunceliliyim. Evet, Aleviyim. Esas merak ettiğiniz soru ise şu: Cuma namazına gidecek misin? Evet, cuma namazına gideceğim. Seçmenimin olduğu her yerde olacağım. Ama siyasi istismar yapılmasın diye bunu seçimden önce yapmayacağım. Seçilirsem gideceğim. İnşallah seçilirsem hep beraber perşembe akşamı cemevine gideceğiz, orada semahta dara duracağız. Cuma günü Merkez Camisi’ne gidip namazda saf tutacağız. Altıntepe’de 2 yüz kişilik cemaati olan küçücük bir kilisemiz var, pazar günü de oraya gidip dua edeceğiz.” Bunları söyledim. Ve olay koptu. Alkışladılar beni. Ne demek istediğimi anladılar. Bu söylediklerimi de seçildikten sonra hayata geçirdim. Ne yaptınız seçildikten sonra? Ali Kılıç: Cuma namazına da gidiyorum, bayram namazına da gidiyorum. Sabah namazlarına gidiyorum. Bir caminin konferans salonunda toplantım varsa ve akşam namazına denk geliyorsa, girip orada namazımı kılıyorum. Perşembe akşamları cemevlerine gidiyorum, semahları dinliyorum. Pazar günü de kiliseye gidiyorum, ayda bir olmasa da iki ayda bir mutlaka gidiyorum. * Camiye gidiyorsunuz, namaz kılıyorsunuz... Cami cemaati yadırgıyor mu bunu? Ali Kılıç: Mutlaka kafalarda soru işaretleri olabilir, “Alevi namaz kılabilir mi, camiye gelebilir mi” diye... Ben bu tartışmaları elimin tersi ile itiyorum. İnsan inandığı yerde, huzur bulduğu yerde ibadet edebilmeli.
*
Cami cemaatinde memnuniyet var mı sizi aralarında görmekten?
Ali Kılıç: Bayram namazını Merkez Camisi’nde kıldık. Namazdan sonra cami içinde bayramlaşma vardı. Davet ettiler. Ben de katıldım. Sıraya geçtim. Yaklaşık 3 bin kişi tek tek elimizi sıkıp ayrıldılar. Ben bu mutluluğu orada yaşadım. İnsanların gözlerinin içindeki o sevgi dolu bakışları yakaladım. *
Alevi kimliğine sahip bir politikacısınız ama Sünniler gibi camiye gidiyorsunuz. Seçmene şirin görünmek için yapılan bir tür riyakârlık değil mi bu? Ali Kılıç: Riyakârlık yok. Ben seçmeni kandırmak için bunu yapıyor olsam seçimden önce Maltepe sokaklarında “Evet, ben Aleviyim kardeşim” demez, kimliğimi elimden geldiğince gizler, kimliğim üzerinden yapılan tartışmalardan uzak durmaya çalışırdım. Seçmeni aldatmayı amaçlasam seçimden önce cuma namazlarına gidip şov yapardım, gösteriş yapardım. Ben seçimden önce değil, seçimden sonra camiye gittim. Ayrıca ben camiye fotoğrafçılarla gitmiyorum. Bazen sabah 5’te gidiyorum camilere... Özellikle kış aylarında çayım, çorbamla gidiyorum camiye... Cami cemaatine büyük değer veriyorum. Sorunlarını dinliyorum. Talepleri bireysel değil. Camileriyle ilgili talepler. O talepleri de imkânlar ölçüsünde karşılıyorum.
Söyleşinin tamamını okumak için tıklayınız