Mansur Yavaş: Ben ılımlı bir insanım; bir bakıma siyasi yönüm törpülendi

Mansur Yavaş: Ben ılımlı bir insanım; bir bakıma siyasi yönüm törpülendi

İyi Parti'nin de destekleyeceği CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterilen Mansur Yavaş, aday olduğu önceki yerel seçimlerde herkesten oy aldığını söyledi. Ilımlı bir insan olduğunu belirten Mansur Yavaş, "Özellikle Beypazarı’nda iki dönem belediye başkanlığı yapıp, yüksek oylarla seçildikten sonra bir bakıma siyasi yönümüz törpülendi" dedi. 

Kendisine yöneltilen, "Geçmişte daha keskin hatlara mı sahiptiniz?" sorusuna yanıt evren Yavaş, "Türkiye’de siyasetin yapısı, belki kendi etrafınızdaki insanların yanlışını görmenize engel oluyor ya da karşınızdaki insanların iyi yaptıklarını da görmezden gelebiliyorsunuz" sözlerini kaydetti.

Evinin karşısına inşa edilen gökdelen yüzünden perdeleri açamadıklarını söyleyen Yavaş, “Ankara’da şu anda yerleşim bölgelerinin bulunduğu yer, bütün şehir arazisinin sadece yüzde 3’ü. Yatay mimariyle insanların filmlerde görüp hoşlandığımız bahçeli evlerde yaşamasını sağlarsınız” diyerek vaatlerini anlattı.

Aday olduğundan beri belediye işçilerine zamları ve haklarının verildiğini, Ankaragücü’nü sahiplenerek transfer yasağının kaldırıldığını ifade eden Yavaş, "Ankaralılar’a buradan sesleniyorum. Yapılacak işiniz varsa, seçimden önce söyleyin, ben seslendireyim, bir an evvel yapsınlar" diye konuştu.

Hürriyet'ten İpek Özbey'in sorularını yanıtlayan Mansur Yavaş'ın açıklamalarının bir bölümü şöyle:

- Yerel seçimlerde iki kez Ankara adayıydınız. Bu kez de ittifakın paylaşılamayan ismi oldunuz. Sizi bu kadar öne çıkaran nedir?

Beni öne çıkaran yaptığım işlerdir. Her ne kadar herkes küçük bir kasaba olarak baksak da Beypazarı’nda yapılan önemli bir iştir. Kimsenin gelip gitmediği, ismini sadece maden suyu şişesinden bildiği bir Beypazarı’nı yılda 500 bin kişinin geldiği, Avrupa’nın yerel kalkınma modeli olarak seçtiği bir yer haline getirince ilgi çekiyorsunuz. Ankaralılar da Beypazarı’na gelip gittikçe memnun ayrıldı. Aday olduğumda da ilgi gösterdiler. İlk seçimde de ikinci seçimde de herkesten oy aldım, şimdi de 6 milyon Ankaralı’nın oyuna talibim. Ben ılımlı bir insanım. Özellikle Beypazarı’nda iki dönem belediye başkanlığı yapıp, yüksek oylarla seçildikten sonra bir bakıma siyasi yönümüz törpülendi.

- Geçmişte daha keskin hatlara mı sahiptiniz?

Türkiye’de siyasetin yapısı, belki kendi etrafınızdaki insanların yanlışını görmenize engel oluyor ya da karşınızdaki insanların iyi yaptıklarını da görmezden gelebiliyorsunuz. Bunu hâlâ politik alanda hissedebiliyorsunuz.

- CHP'deki çalkantı oylarınızı olumsuz etkiler mi?

Hayır, düşünmüyorum. CHP’nin demokrasi anlayışı bu. Herkes fikrini söylüyor, sonra sorun çözülüyor ve herkes oyunu kullanıyor. Burada şunu da söylemek isterim. Meral Hanım büyük bir özveri ve zarafet göstermiştir. CHP’den aday olduğumda destekleyeceğini bildirmiştir ki, çok önemsiyorum. Bu fedakarlığı ülke için yaptı.

- İYİ Parti yerine CHP’yi seçmeniz aynı nedenden mi?

 

Ben aslımı inkar etmeden işbirliği yaptım. Sürekli parti değiştiren bir aday olmak da istemedim. Ben bu ülkenin ılımlılarını temsil ediyorum. Bunu devam ettireceğim. CHP’nin oyu daha fazla, buradan aday olmanın daha doğru olduğunu düşündüm.

Öte yandan Yavaş Ankarılılara vaatlerini şöyle sıraladı:

* Kentin büyük sorunlarını çözmek için meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteleri ve kent konseyleriyle işbirliği yapacağız.

* Ulaşım sıkıntısı büyük. Neredeyse iki kişiye bir araba düşüyor Ankara’da. Çünkü toplu taşıma yok. İnsanlar mecburiyetten araba almak zorunda kalıyor. Aylık 500-600 lira aileye ek yük oluyor. Özel araçların daha az kullanıldığı bir sistem kuracağız. Mesela Keçiören’den, Mamak’tan şehir merkezine her gün arabasıyla gelmek isteyen biri beş yıl içinde sadece akaryakıta 60 bin lira para ödüyor. Biraz daha üstüne koyup, o semtte ev sahibi olabilir, çocuklarının eğitimine yatırabilir.

*Ankara’da hiç bisiklet yolu yok. 32 kilometre bisiklet yolu yapacağız. Bu bisiklet yollarını ODTÜ, Bilkent, Hacettepe gibi üniversitelere bağlayacağız.

*Altı milyon Ankaralı’nın en az 1.5 milyonunu spor yapar hale getireceğiz. Bilimsel verilere göre spor yapan öğrencilerin öğrenme kabiliyetleri yüzde 30 artıyor, suça karışma oranı düşüyor.

*Belediye otobüslerinde ve spor yapabilecekleri alanlarda ücretsiz internet kullanacaklar. Tiyatro, sinema, konser etkinliklerini onlara soracağız.

* Kentin her alanına kütüphane yapacağız.

* Her mahalleye bir, hatta birden çok kreş yapacağız. Çocuğu kurtarırsak ülkeyi kurtarırız.  Durumu olmayan ailelerin çocuklarının servis ücretlerini biz ödeyeceğiz.

* Her okula bir hemşire vereceğiz. Hemşire öncelikle çocukların gıda güvenliğini sağlayacak. Çocukların diş ve göz kontrolünü periyodik olarak yapacak.

* Yurt dışında torunuma uygulandığında gördüm. 2 yaşındayken belediye görevlileri gelip, “Gelişiminde bir şey var mı” diyerek, çocuğun hareketlerini kontrol etti. Biz de yapacağız.

* Batı’da gençlik merkezlerini gördüm. Çocuk içeri giriyor, iki görevli var ama karışmak için değil. Acil durumlarda devreye giriyor. Çocuklar birbiriyle kaynaşıyor. Kimi kitap okuyor, kimi oyun oynuyor, kimi spor yapıyor, kimi enstrüman çalıyor. Biz de gençlik merkezleri kuracağız.

 

* Üniversite öğrencileri otostop yapıyor, yahu ring koymak çok mu zor? Ben belediye olarak bunu yapacağım.