Mantar enfeksiyonunun ilaçlara karşı artan direnci 'küresel bir sorun'

Mantar enfeksiyonunun ilaçlara karşı artan direnci 'küresel bir sorun'

Mantar enfeksiyonlarının ilaçlara karşı geliştirdikleri dayanıklılığın arttığını söyleyen bilim insanları, daha fazla mantar salgınına karşı uyarıda bulunuyor.

Science dergisine yazan araştırmacılar, özellikle bağışıklık sistemi güçsüz olduğu için mantar enfeksiyonuyla başa çıkamayan yoğun bakım, kanser ve transplant hastalarının risk altında olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılara göre mantar enfeksiyonları, en ölümcül enfeksiyon türlerinden biri.

Imperial College London ve Universty of Exeter'dan uluslararası araştırmacılar, mantar enfeksiyonlarının direncinin dünya çapında son 30-40 yılda artış gösterdiği bulgusuna ulaştı.

Imperial College London'da epidemiyoloji alanında çalışan Prof. Matthew Fisher, bunun muhtemelen çiftçilerin ürünlerine insanların kullandığı mantar ilacına benzer ilaçlar sıkmasından kaynaklandığını söylüyor:

"İlaçların hem tarlada hem kliniklerde kullanılmasının yan etkisi, ilaçların hastalanan kişilerde işe yaramaması oldu.

"Mantarlar her yerde. Aldığımız her nefeste içimize mantar çekiyoruz.

"Fakat işlevli bir bağışıklık sistemine sahip olanların vücutları enfeksiyonu yenmekte olağanüstü etkili. Öte yandan bağışıklığı düşenler, bunun için ilaca ihtiyaç duyuyor."

University of Exeter'dan Prof. Sarah Gurr ise mantar direncinin bugüne kadar göz ardı edildiğini, böyle giderse insanlar, hayvanlar ve bitkileri etkileyen mantar enfeksiyonlarıyla başa çıkmanın zorlaşacağını söylüyor.

Medikal Mantarbilim için Medikal Araştırma Konseyi Merkezi Direktörü Gordon Brown da bazı mantar enfeksiyonlarında ölüm oranının yüzde 50'nin üzerinde olduğuna dikkat çekiyor:

"Bu rahatsız edici trend, mantarla başa çıkmak için elimizdeki mevcut ve yetersiz araçların güç kaybetmekte olduğunu gösteriyor.

"Candida auris gibi birden fazla ilaç türüne dirençli yeni mantar patojenleri görüyoruz. Bunlara karşı çok az seçeneğimiz var."

Araştırmaya göre candida auris, şu anda bilinen tüm ilaçlara karşı dirençli ve hastanedeki temizlik faaliyetlerinden de etkilenmediği için yoğun bakım servislerinde yaşayanlara tehdit oluşturuyor.