Maradona yıllar önce yaşadıklarını bu sözlerle anlatmıştı: Futbolu, babamın öldürüldüğü haberini alınca bıraktım

Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Arjantinli futbol efsanesi Diego Armando Maradona, hem futbol hayatında, hem de günlük hayatında tartışmalı bir karakterdi. 

Maradona'nın ölümünden sonra 2004 yılında RAI televizyonuna verdiği bir röportaj tekrar gündeme geldi. Söyleşide Maradona'nın babasının öldüğü haberini alınca futbolu bırakmaya karar verdiğini söylediği ve bağımlılıklarıyla ilgili samimi itiraflarda bulunduğu görülüyor.

2004 tarihli söyleşiden kesitler şöyle: 

Uyuşturucu bağımlığına neden karşı koyamadınız?

Ben bir seçim yaptım: Kötü bir seçimdi ama yaptım. Kimse beynime bir tabanca dayamadı.      Bu çok dürüstçe bir açıklama.

 Ben uyuşturucu taraftarlığı yapmıyorum, bayrak sallayıp ‘Yaşasın uyuşturucu!’ demiyorum. Hayır. Uyuşturucu, bu dünyanın en kötü şeyi. Ama şu da bir gerçek ki bizi yönetenler, büyüklerimiz, hepsi uyuşturucu işinde. Kullanmasalar bile uyuşturucuyla aklanan paraları alıyorlar.

Uyuşturucu trafiği karlarından mı söz ediyorsun? Tek uyuşturucu kullanan benmişim havası yaratılıyor. Satılan bütün uyuşturucuları ben içseydim çoktan patlardım! Ama uyuşturucudan konuşurken tek bir isimden söz ediyorlar... Diego Maradona!

Uyuşturucu kurbanı olanlar sadece sıradan insanlar değil, sanayiciler, devlet başkanları, politikacılar, sanatçılar, gazateciler de var.

Ben kimseyi benim gibi yapmaya yani herşeyi anlatmaya zorlamıyorum. Ben kızlarım Dalma ve Janina için aldım bu kararı. Benim yaptığım bir seçim bu. Tıpkı orta ikide okuldan ayrılıp futbol oynamaya karar vermem gibi. Babam da, annem de benimle konuşmamışlardı bu yüzden.

Sahaları bırakıp normal bir insan olmak sana neye maloldu?

Ben asla sıradan bir insan olmayacağım! Bak, içimdeki kendini beğenmişlik ortaya çıktı işte. Ben, herkesin devam etmemi istediği bir dönemde futbolu bıraktım, çünkü bir gün babamın öldürüldüğü haberi geldi...

Nasıl gerçekleşti bu olay?

Uyuyordum, akşam Velez’le maçımız vardı. Ve babamın ölüm haberi geldi. Evi aradım.. Anneme “Babam nasıl” diye sordum. “İyi” dedi; “Anne, lütfen gerçeği söyle bana” deyince, “Sen delirmişsin” dedi. Telefonu kapattım arabaya atladım, yanımda Guillermo Coppola da var. İkimiz de iki gözü iki çeşme ağlıyoruz. Eve geldim, kapıyı açtım, annem her zamankinden daha güzel bir yüzle açtı kapıyı. Anneme selam bile vermeden erafıma bakındım ve babamı havuzu temizlerken gördüm. O zaman “Artık benimle uğraşmalarına son vermeliyim” diye düşündüm.

Seni zora sokmak için herşeyi uydurabileceklerini düşündün yani?

Evet. Biraz ötedeki kendi evime gittim, kızlarıma herşeyi anlattım. Dalma’ya, Janina’ya ve Claudia’ya. Karıma ve kızlarıma artık oynamak istemediğimi söyledim, çünkü babalarının atacağı bir gol dedelerinden vazgeçmeleri anlamına gelmemeliydi. “Ben evde de gazetelerde de yaşayan bir dedeniz olsun istiyorum” dedim onlara.Sence neden seninle ilgili birçok şey uyduruluyor?

İnsanlar kötü olduğu için. Bu kötülük, başka bir şey değil.