Maraş Katliamı anmasının Kahramanmaraş Valiliği tarafından yasaklanması ile ilgili olarak HDP'den açıklama geldi. 37 yıl önce yaşanan katliamda yaşamını yitirenleri anan ve yasaklama kararını kınayan HDP Merkez Yürütme Kurulu, "Tarihteki karanlık dönemler unutulmazsa, bunların bir kez daha yaşanmasına izin verilmez" dedi.
HDP'nin yaptığı açıklama şu şekilde:
"37 yıl geçti, ancak bu devlet organizasyonunun arkasındaki güçler açığa çıkarılmadı. Siyasi ve fiili sorumluluğu bulunanlar yargılanmadı. Göstermelik davalarla Maraş Katliamı örtbas edildi. Aradan bunca yıl geçti, devlet, Alevilere ve tüm topluma karşı özür borcunu da yerine getirmedi. Alevi toplumu halen eşit yurttaşlar olarak, güven ve huzur içinde bir yaşam sürdüremiyor, ötekileştirmeyi ve ayrımcılığı yaşıyor, inançsal ve kültürel geleneklerini kamusal imkanlarla geliştiremiyor. Geçmişlerindeki acı olaylarla yüzleşemeyen toplumlar, demokratik, eşit ve ortak bir geleceği inşa edemezler. Ama aynı şekilde bugün yaşanmakta olan acıları görmek ve duymak istemeyenler, bunları engellemek için tutum almayanlar da ortak bir geleceği var edemezler. Maraş’ta anma yapılmasını engelleyen AKP iktidarı, bugün Cizre, Silopi, Silvan, Nusaybin, Sur ve birçok ilçede Kürt halkına karşı amansız bir savaş sürdürüyor. Halkın iktidar ve devlet güçlerine biat etmesi için tanklarla, toplarla ilçe sokaklarında evleri bombalıyor, sivilleri katlediyor. Türkiye toplumu, hem geçmişindeki utançlarla yüzleşmelidir, hem de bugün AKP iktidarı tarafından ‘temizlik yapıyoruz’, ‘süpürüyoruz’ gibi ırkçı ve ayrımcı nefret söylemleriyle Kürt halkına yaşatılan zulüm ve katliama dur demelidir. Alevilere, Kürtlere ve demokrasi güçlerine karşı geçmişte işlenmiş katliam ve tertipler açığa çıkarılmadan ve bugün yaşanmakta olanlar durdurulmadan, sorumluları mahkûm edilmeden demokratik bir ortak gelecek gerçekleşemeyecektir. Hayatlarını benzer insanlık suçları sonucu kaybetmiş ve bugün kaybetmekte olan insanlarımızın acısını içimizde yaşatıyor, anıları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Bütün halkların ve inançların eşit koşullarda yaşayabileceği bir Türkiye’yi gerçekleştirmek için mücadelemizi sürdürüyoruz."