'Maraş'ı da açarım AB'siz de yaşarım'

'Maraş'ı da açarım AB'siz de yaşarım'

T24 - CHP Lideri olduktan sonra ilk yurtdışı gezisini KKTC’ye yapan Kemal Kılıçdaroğlu, burada, deyim yerindeyse, ilk dış politika bombasını da patlattı. Hürriyet gazetesi yazarı Zeynep Gürcanlı, Kılıçdaroğlu'nun Kıbrıs mitingini aktardı.

“Ben olsam Maral’ı açarım”

Kılıçdaroğlu, 36 yıldır yerleşime kapalı olan, Türk tarafının hükümetinin olası toprak değişimleri için Maraş bölgesinin “yerleşime açılması gerektiğini” söyledi.

CHP Lideri, KKTC’deki sohbetimizde, “Ben olsam, Maraş’ı açarım” dedi.

Kılıçdaroğlu ile, KKTC’de kaldığı otelde, Kıbrıs Barış Harekatı’nı n 36. yıldönümü törenlerinin, Kıbrıs Türk yetkililerle görüşmelerinin ardından sohbet etmek imkanı bulduk.

24 saat süren ilk yurtdışı gezisinde, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Başbakanı İrsen Küçük ile görüşen Kılıçdaroğlu, söze Ada’ya ilk kez bürokrat olarak yıllar önce, Türkiye’de devreye sokulan KDV’yi KKTC’de de uygulanması için geldiğini, KKTC’deki KDV yasasının hazırlanmasına yardımcı olduğunu anlattı.

Ardından da sıra, Kıbrıs sorununun bugününe geldi.

 

“Müzakereleri bırakın”

Kıbrıs’ta Türk ve Rum Liderler arasında devam eden müzakerelere değinen CHP Lideri, izlenen mevcut politikayı eleştirdi.

Müzakerelerin bugüne kadar hep Türk tarafının “ödün vermesi” ile sonuçlandığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu;

“Öyleyse müzakerelerde bu kadar ısrar niye. Bırakın, müzakere için Rumlar sizin peşinizde koşsun…”

 

“AB zaten Türkiye'yi almayacak…”

Kılıçdaroğlu, tam bu noktada, Kıbrıs konusunun çözümünü Türkiye’nin AB üyeliğine endeksleyen yorumları hatırlattı.

Ve, deyim yerindeyse, dış politika konusunda CHP Lideri’nin “bombası” da burada geldi. Kılıçdaroğlu, kullandığı kelimelerle, Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki karamsarlığını da ortaya koydu;

“Kıbrıs çözülmezse, Avrupa Birliği Türkiye’yi almayacak diyorlar. AB, Türkiye’yi zaten almayacak. O zaman müzakerelerde bu ısrar niye? Avrupa’ya iyi görüneceğiz diye sürekli müzakere sürecinde ısrar etmenin anlamı yok. Ben olsam Maraş’ı da açarım…”

Kılıçdaroğlu ile çay sohbeti diye masaya oturmuştuk.

İktidara aday bir partinin, Türkiye’nin Ana muhalefet partisi liderinin çıkışları son derece keskin olunca, çekindim ve sorma ihtiyacı duydum:

“Sayın Kılıçdaroğlu, acaba bu söylediklerinizi yazabilir miyim?”

“Tabi ki yazabilirsiniz” dedi ve ekledi;

“Müzakerelerde hep ödün istenen taraf Türk tarafı oldu. Hep ödün vererek götürdüler müzakereleri. Annan planı dediler. Türk tarafı kabul etti. Rumlar etmedi. O zaman bunun sonuçlarına da katlansınlar. Eğer o kadar müzakere istiyorlarsa, bırakın onlar bizim peşimizden koşsun…”

Kılıçdaroğlu’nun kısa KKTC gezisinden son bir not;

 

Girne'de mini miting

CHP Lideri’ne Kuzey Kıbrıs’ta ilgi çok büyük.

Tüm görüşmelerinin ardından, Girne’de, Dom Otel’de törenlere katılan Türkiye ve KKTC protokolüyle birlikte Türk Yıldızları’nın gösterisini seyreden Kılıçdaroğlu, uçağına hala zaman olduğunu öğrenince, Girne’de küçük bir gezi yapmak istedi.

Ancak Dom Oteli’nden Girne limanına kadar olan kısacak, yaklaşık 200 metrelik mesafeyi yoğun ilgi nedeniyle ancak 45 dakikada yürüyebildi.

CHP Lideri’ni görenler, tatil için Kıbrıs’ta olan Türk vatandaşları ve Kıbrıslılar, yolunu kesti, onunla fotoğraf çektirmek istedi, hatta sarıldı, öptü.

Yanına yaklaşıp göremeyenler, binaların balkonlarına çıktı, oradan “en büyük başkan, bizim başkan” diye slogan attı.

Sonunda Girne limanına ulaşan Kılıçdaroğlu, soluklanmak için bir kafeye oturdu. Ancak burada da ilgi çok büyüktü.

Kısacası, CHP lideri, uçağına kadar olan yaklaşık bir saatlik sürede, Girne’de, istem dışı, sürpriz bir “miting”, bir “halkla buluşma” yaptı…