Mardin, Dargeçit’te 1995’te gözaltında kaybedilen 13 yaşındaki Davut Altınkaynak ile 16 yaşındaki Nedim Akyön’ün kemikleri tespit edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun, Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği raporda, soruşturma kapsamında yapılan kazı çalışmasında bulunan kemiklerin iki çocuğa ait olduğu belirtildi.
Bianet'ten Ayça Söylemez'in haberine göre, İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi Başkanı, avukat Erdal Kuzu, “Adli Tıp Kurumu’nun raporunun dün ellerine ulaştığını” belirtti.
Kuzu, “Altınkaynak ve Akyön’ün ölümüyle ilgili ayrı bir soruşturma başlatılmıştı. Savcılık ya iki ölümle ilgili ek iddianame hazırlayacak ya da süren soruşturmayı kapatıp belgeleri Dargeçit davasına gönderecek” dedi.
1995 Yılında Mardin Dargeçit'te kaybedilen Davut Altunkaynak'ın annesi Hayat Altunkaynak ile yapılan görüşme şöyle:
Dargeçit’te 1995’te üçü çocuk birisi asker sekiz kişinin gözaltında kaybedilmesiyle ilgili davanın görülmesine de bugün devam edildi.
Avukat Kuzu, bugün Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 3. duruşmada iki sanığın ifade verdiğini ancak sanıkların duruşmalara katılmadığını söyledi:
“Sanıkların mahkemeye getirilmesi ve yüz yüze dinlenmesi talebimiz bugün de reddedildi. Sanıklar ‘güvenlik gerekçesiyle’ duruşmalara getirilmiyor. Bugün de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılıyla ifade verdiler.”
Bugün ifade veren sanıklardan Kerim Şahin, “İki öğretmenin ve müteahhidin kaçırılması olayını hatırlıyorum ancak bahsi geçen gözaltı işlemlerini bilmem. Uzman jandarma idim” dedi.
Diğer sanık Fethullah Çelik de SEGBİS’le ifade verdi, “Ben JİTEM’de çalışmadım, JİTEM’i duymadım” diye konuştu.
Avukat Erdal Kuzu, Mardin’in Nusaybin ilçesinde süren sokağa çıkma yasağı nedeniyle birçok müştekinin duruşmaya gelemediğini de belirtti.
Bir sonraki duruşma 14 Temmuz’da.
Dargeçit'teki yargısız infazlar ve gözaltında kaybetmelerle ilgili iddianame olaydan 19 yıl sonra tamamlandı. Beş askere, üçü çocuk birisi asker sekiz kişinin öldürülmesi suçundan dava açıldı.
İddianameye göre, "Dargeçit'te iki öğretmenin PKK tarafından kaçırılarak öldürülmesinden sonra" 30 Ekim 1995'te yapılan operasyonlarda üçü çocuk, yedi kişi PKK'ye yardım-yataklık ettikleri iddiasıyla gözaltına alındı.
Köylüler Süleyman Seyhan (57), Abdurrahman Olcay (20), Mehmet Emin Aslan (19), Abdurrahman Coşkun (21), Davut Altunkaynak (13), Nedim Akyön (16), Seyhan Doğan (14) Dargeçit İlçe Jandarma Karakolu'na götürüldükten sonra bir daha kendilerinden haber alınamadı.
Aileler 2009'da yeniden suç duyurusunda bulununca savcı Şükrü Arslan dosyayı yeniden açtı. Soruşturmada yedi köylünün işkencede öldürüldüğü belirlendi.
Seyhan Doğan'ın cesedi olaydan 18 yıl sonra açılan toplu mezarda bulundu. Soruşturma kapsamında yapılan kazılarda da dört kişinin daha cesedine ulaşıldı.
Yapılanlara karşı çıkan ülkücü görüşteki Uzman Çavuş Bilal Batırır'ın da, suçu ihbar etmesinden korkulduğu için komutanları Hurşit İmren ve Mehmet Tire tarafından kalorifer kazanında yakılarak öldürüldüğü öne sürüldü.
Midyat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutan Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman Çavuş Kerim Şahin hakkında taammüden öldürme suçundan müebbet hapis cezası isteniyor.
Midyat Sulh Ceza Mahkemesi, takipsizlik kararı verilen şüpheliler hakkında ek iddianame hazırlanması talebini de kabul etti. Hazırlanan ikinci bir iddianameyle Faruk Çatak, Mahmut Ayaz, Naif Çelik, Ramazan Savcı, Kemal Kaya, Mehmet Acar, Faik Acar, Hüseyin Altunışık, Mehmet Emin Çelik, Sadık Çelik, Fethullah Çelik, Osman Demir, Bahattin Ergel davaya sanık olarak dahil edildi.
Dava güvenlik gerekçesiyle Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesine nakledildi, yargılama devam ediyor.