'Markalarla daha dindar değil, özenti bir Müslüman görünümü ortaya çıktı'

'Markalarla daha dindar değil, özenti bir Müslüman görünümü ortaya çıktı'

 

Ayşe Böhürler
(Yeni Şafak, 31 Mart 2012)
 

İSLAM/MODERNLİK

 
NY Times'a bir röportaj verdim, sorular arasında Ala Dergisi de vardı. Röportajdan ziyade sohbet denebilir, zira not alınmadan çeviri yapıldı. Ala Dergisi sahibi ile yapılan söyleşiyi aktardılar. Sonra da benim görüşümü aldılar. NY Times benden bir alıntıyı yazısında kullanmış: "İslam modernliği teşvik eden bir dindir. Ama Gucci başörtü takarak modern olunmaz" diye. Modernlik kısmındaki ifade eksik aktarılmış. Modern düşünmek ile modern görünmek arasındaki ayrıma işaret etmiştim. İlkeler korunduğu sürece İslam'ın yeniliklere karşı olmadığını söylemiştim. Ancak marka başörtü takarak, marka çantaları elimizde gezdirerek ne dindar, ne de modern olunur.
 
Dindar olmak pazarlamanın tam zıddı mekanizmalarla gerçekleşen bir süreçtir ve görünme, gösterme zihniyetini külliyen reddeder. Yani modern zamanlarda böyle diye, bu bir tebliğ metodu olamaz. Böyle bir dindar kadın imajı dini manada kimseyi geliştirmez, toplumun örtüye tepkisini de azaltmaz. Ayrıca herkesi Allah'a kullukta eşitleyen bir din sınıflaşmaya da sıcak bakamaz. Dindarlığın argümanları ile modanın argümanları ise birbirine zıttır. Bu konuda Fatma Karabıyık Barbarsoğlu'nun "Moda ve Zihniyet İlişkisi" kitabını öneririm. Markalarla daha dindar değil ama daha gösterişçi hale gelindiği, özenti bir Müslüman görünümü ortaya çıktığı bir gerçek. Bu durumun bizatihi kendisi dinin ve örtünmenin felsefesi ile zıt. Ancak dinin felsefesini kim önemsiyor, namaz kıl, başını ört, oruç tut yeter; önemli olan görüntü derseniz aslında tam da şimdi modern olmuşsunuz diyebilirim ve yine aynı yazarın "İmaj ve Takva" kitabını da öneririm.
 
Zira İslami şuura sahip olmak için önce bilgi sahibi olmak gerekir.