Marmara Gölü'nde, balıkçı kooperatifine gönderilen ödeme emrinin uygulanması noktasında yürütme durduruldu

Marmara Gölü'nün kurumasına ilişkin açılan davada mahkeme, balıkçı kooperatifine gönderilen ödeme emrinin uygulanması noktasında yürütmeyi durdurdu.

Marmara Gölü'nün kurumasına ilişkin açılan davada Manisa 1'inci İdare Mahkemesi, balıkçı kooperatifine gönderilen ödeme emrinin uygulanması noktasında yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Manisa 1'inci İdare Mahkemesi'nce 11 Ağustos tarihinde verilen kararda, mahkeme, durdurma gerekçesinde davalı idarenin yasada yer almayan bir yöntemle kooperatiften borcu tahsile kalkıştığını belirterek bu durumun hukuka ve usule aykırı olduğunu belirtti.

Gazete Duvar'ın haberine göre, mahkeme kararında, “Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu ödeme emri nedeniyle, söz konusu alanın kuruması nedeniyle ekonomik faaliyetine devam edemeyen davacı Kooperatifin mallarına ve hesaplarına haciz konulabileceğinden, davacı açısından telafisi güç ve imkansız zararlar doğabileceğinin de kabulü gerektiği ve hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına karar verildi” ifadelerine yer verildi.

Kuruyan göl ile ilgili olarak, Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi adına bir hukuk bürosu tarafından Mart ayında Türkiye’nin ilk iklim davasını açılmıştı. Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı açılan ve Manisa 1'inci İdare Mahkemesi’nde görülen bu davada bir yandan kooperatife gönderilen ödeme emrinin iptali istenirken, diğer yandan idarenin Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele taahhütlerine, Birleşmiş Milletler(BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne ve Paris İklim Anlaşması’na aykırı davranışlarına vurgu yapılırken, deliller de mahkemeye sunuldu.

Davacı balıkçı kooperatifinin avukatlarından Cem Altıparmak karar ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu karar, kooperatif ve balıkçıları icra tehdidinden kurtarmış olduğu için elbette sevindiricidir. Ancak nihai bir karar değildir ve Marmara Gölü’nün kurumasında idarenin hukuka aykırı işlem ve eyleminin tespiti için yeterli değildir. Bu nedenle, davamıza devam edeceğiz. Davalı idarenin iklim karşıtı davranışlarını adli yargıda bizzat kendilerinin açacağı bir davada da konuyu tartışmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. İklim değişikliğiyle mücadele ve “net sıfır emisyon” hedefine ulaşmak için yutak alanların önemini hatırlatıyor; sulak alanların da karbon yutak alanı olduğunun altını tekrar çiziyoruz” diye konuştu.