'Marmara'da gerilim o kadar arttı ki ölü faylar harekete geçmiş olabilir!'

'Marmara'da gerilim o kadar arttı ki ölü faylar harekete geçmiş olabilir!'

Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinde meydana gelen 3,8 büyüklüğündeki depremin ardından "Bölge büyük bir gerilim altında. Bu artan gerilim karadaki ölü fayı bile diriltmiş, harekete geçirmiştir" dedi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi tarafından yapılan açıklamada, “Depremin meydana geldiği alanda önemli deprem üretecek aktif fay parçaları bulunmamaktadır. Ancak çok küçük tali faylar sık aralıklarla olmasa da zaman zaman bu büyüklükte çok hafif ve hafif şiddette depremler üretebilmektedir” denildi.

Depremin başta Büyükçekmece ve İstanbul’un Avrupa yakasında hissedildiği ve vatandaşlar arasında tedirginliğe neden olduğu belirtilen açıklamada, şu bilgiler yer aldı:

"Depremin meydana geldiği alanda önemli deprem üretecek aktif fay parçaları bulunmamaktadır. Ancak çok küçük tali faylar sık aralıklarla olmasa da zaman zaman bu büyüklükte çok hafif ve hafif şiddette depremler üretebilmektedir. Depremin meydana geldiği alanın yaklaşık 20 kilometre kuzeyinde aletsel dönemde meydana gelen en önemli deprem, 26 Ekim 1923 (ms=5,0) depremidir. Yapılan faylanma mekanizması çözümü bu depremin doğrultu atımlı bir faylanma ile meydana geldiğini göstermektedir. Deprem Büyükçekmece’de 4, Avrupa yakasında 3 şiddetinde hissedilmiştir."

'Artan gerilime işaret'

Önay Yılmaz'ın Milliyet gazetesindeki haberine göre; sarsıntının büyük deprem beklenen fayın üzerinde meydana gelmediğini belirten İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, şöyle konuştu:

"3.8 büyüklüğündeki deprem, Büyükçekmece bölgesinde deniz içersindeki kırılmasını düşündüğümüz fayın üzerinde değil. Bizim en tehlikeli gördüğümüz ve kırılmasını beklediğimiz fay, Orta Marmara çukurluğu ile Adalar arasında olan 70 kilometre uzunluğundaki faydır. Bu ise o faya yaklaşık aşağı yukarı 4-5 km uzaklıkta, hemen onun kuzeyinde Büyükçekmece’de. Çekmece bölgesine baktığımız zaman burada kuzeybatı güneydoğu yönünde birtakım kırıklar var. Bu faylar Trakya havzasının eski oluşmuş faylarıdırlar. Bunlar hareket etmesini beklediğimiz faylar değil. Bunlar üzerinde bile 3.8 civarında küçük depremlerin olması bölgede gerilimin önemli boyutlara da ulaştığını gösteriyor."

'Verdiği mesaj önemli'

"Bölge büyük bir gerilim altında. Ve bu gerilimin kayaların dayanma gücünü aştığı yerlerde kırılmalara küçük depremlere neden oluyor. Buradaki deprem eski bir fayın, bir anlamda hareketlenmesi şeklinde yorumlanabilir. Ölü bir fayın dirilmesi. Ne bu depremin olduğ fay, ne de bu deprem önemli bir deprem. Ama verdikleri mesaj, alınması gereken mesaj önemli. O da bölgede yaygın olarak gerilimin arttığını ve zayıf yerlerin öncelikle kırıldığını gösteriyor."

  ‘Öncüsü, artçısı yok’

-  AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı): “Deprem öncü ve artçısı olmayan normal bir deprem. Vatandaşların sakin olması gerekir. Zemini kötü olan yerler için diğer ilçelerden de hissedilmesi mümkündür. Orada Kuzey Anadolu Fay Zonu hareket ediyor. Küçük faylar olabilir, bunlar üzerinde gerçekleşmiştir”

-  Prof. Dr. Halil Murat Özler (İÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi): “Deprem Büyükçekmece’nin doğu yamaçlarındaki tali faylarda meydana geldi. Beklenen İstanbul depremiyle ilgili herhangi bir etkisi olacağını düşünmüyorum, şu anki analizimiz bu yönde. Çünkü yan bir fay, çok aktif olmayan bir fay. Normal, rutin bir fay diyebiliriz. Şu anda endişe edilecek bir durum yok. Tabii deprem yine de bölgedeki hareketlilikle ilgili bir fikir veriyor. Ufak tefek artçılar olabilir ama çok büyük artçı beklemiyoruz”

-  Yrd. Doç. Dr. Oğuz  Gündoğdu (İÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi): “Burada tek tük, bunun gibi arada depremler oluyor. Büyüklükleri 3-4’ü geçmiyor, çünkü faylar uzun değil. Marmara’da kırılacak faya bağlamak için bir tek depremle konuşacak durumumuz yok. Sismolojik olarak baktığımızda bu bir öncü deprem niteliğinde değil.”