MasterChef Türkiye yarışmasından diskalifiye edildikten sonra öfkeden deliye dönen ve isyanını Instagram'da dile getiren Murat Öztürk, merak edilenleri anlattı.
MasterChef Türkiye'nin son yayınlanan bölümünde yarışmanın en dikkat çeken isimlerinden biri olan Murat Öztürk, yaptığı garip davranışlarla şefleri çileden çıkardı. Uğur, Kerem ve Meltem'in eleme adayı olduğu son bölümde, jüri radikal bir karar alarak Murat'ı diskalifiye etti. Murat Öztürk, Instagram hesabından yaptığı canlı yayında öfkeden deliye döndü ve küfretti.
Murat Öztürk bugün '2. Sayfa' programına telefonla bağlandı ve şunları söyledi:
"Ben sinirli bir kişi değilim. Tamamen 'Trol yapalım' dedik, sanırım dozunu kaçırdık. Bütün insanlardan özür diliyorum. Eşim var, 2 çocuğum var. Okul arkadaşları var. Bunları düşünmek lazım. Ben bana söz hakkı verirler de, özür dilerim diye düşündüm.
Survivor'dan çıkarıldığımla ilgili bir bilgim yok. Acun abi yaptıysa bir bildiği vardır. Acun Baba'yı severim.
Diskalifiyeden benim haberim yoktu. Evde çekime gideceğim diye bekliyordum. Yayını izlerken diskalifiye edildiğimi öğrendim. Haber verilseydi hoş olurdu. Ben bu camiaya çıktığıma bile pişmanım. Ben telefon kullanmasını bile bilmem. Ben telefon kullanana kızan adamım.
Üstüme kimse su dökemez. 32 senedir bu işi yapıyorum. Oradaki jüriler bile benimle baş edemez. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aşçılığını yaptım, Belçika'da Brüksel Büyükelçiliği'nin 4 sene aşçılığını yaptım, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı, kralı kim varsa hepsiyle el sıkıştım teşekkür ettim. Geldiğimiz hale bak.
2 dil biliyorum. Fransızcam var, İngilizcem var. Çok kültürlüyüm. Kameralar dışında kimse beni çekemiyor. Baktılar benden iyi bu adam, çıkardılar. Aynı yarışmada olduğu gibi…
Önce bana 'jüri ol’ dediler, sonra yarışmacı ol' dediler. Ben bana ne derlerse onu yaptım. Ben yarışmacı olacak adam mıyım? Dalga mı geçiyorsunuz? O kadar çaylağın içerisinde bir tane profesyonel. İnsan hayatında kötü anları olabilir. Bu da benim kötü anımdı. Özür dilerim, bir daha olmaz. Ben kimseye, kişiye küfür etmedim. Bizim mutfak ortamı küfürlüdür zaten. Aşçılar bilir… Bizim de ağzımız alışmış. İlk defa televizyona çıkınca böyle oldu. Ortaköy'de dayak diye bir şey yok. Ben 40 senelik Ortaköylüyüm. Burada bize kalkan eller kırılır. Kim kimi dövecek? Benim amacım şöhret olmak değil ki… Ben şöhret olmadım. Sokağa çıktığımda insanlar beni tanıyor ama bu umurumda değil.
Diskalifiye olduğum söylenseydi en azından güzel olurdu. Yarışmacı arkadaşlarımı da aradım kimse açmadı. Herhalde izlerken kendisi öğrensin durumu oldu. Programda biraz ön plana çıkmak isteyip şımardım galiba. Olmayacak işler yapmışım."