31 Mayıs 2010'da 9 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için yapılan diplomatik görüşmelerin ardından imzalanan mutabakat metni TBMM Başkanlığına sunuldu. Anlaşma, iki ülke karşılıklı olarak iç hukuk yollarının tüketildiğini bildirdiği anda yürürlüğe girecek. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle İsrail, Türkiye'de hükümetin açacağı bir hesaba 20 milyon dolar tutarında tazminat yatıracak. Tazminatın dağılımını hükümet belirleyecek, bu mutabakatın ardından açılacak dava ve öne sürülecek hak taleplerinde İsrail ve vatandaşları muhatap olmayacak.
Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Başbakanlığa sunulan “Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti Arasında Tazminata İlişkin Usul Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı” Başbakan Binali Yıldırım’ın imzasıyla, gerekçesiyle birlikte Meclis Başkanlığı’na gönderildi.
Tasarıya göre; İsrail, Mavi Marmara gemisinde öldürülen Türklerin ailelerine 20 milyon dolarlık tazminatı, anlaşmanın yürürlüğe girmesinden itibaren 25 gün içinde yatıracak. Tazminatın dağılımını hükümet belirleyecek, bu mutabakatın ardından açılacak dava ve öne sürülecek hak taleplerinde İsrail ve vatandaşları muhatap olmayacak. Anlaşmaya göre ayrıca, İsrail'e açılan Mavi Marmara davaları düşecek. İsrailli askerler, hukuki ve cezai sorumluluktan muaf tutulacak.
Herhangi bir Türk gerçek veya tüzel kişisi tarafından veya bu kişiler adına, İsrail Hükümeti veya gerçek veya tüzel kişilerine karşı herhangi bir para talebi öne sürülmesi veya taleplerin sürdürülmesi halinde, İsrail Hükümeti, onun adına hareket edenler veya İsrail vatandaşlarının tüm kayıpları, masrafları, hasarları ve harcamaları Türk Hükümeti tarafından karşılanacak.
Mavi Marmara olayının ardından yaşanan gelişmelerin anımsatıldığı tasarının gerekçesinde, şunlar kaydedildi: "Nitekim 22 Mart 2013 tarihinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, söz konusu tarih itibarıyla Başbakanlık görevinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak, İsrail birliklerinin can kaybı ve yaralanmaya yol açan her türlü hatasından dolayı Türk halkından özür dilediklerini bildirmiş ve Erdoğan da bu özrü Türk halkı adına kabul etmişlerdir. Bunun yanında Netanyahu, söz konusu görüşmede ayrıca sivil halkın kullanacağı malların Gazze'ye girişine ilişkin kısıtlamaların kaldırıldığını ve Filistin topraklarındaki insani koşulların iyileştirilmesi için birlikte çalışmaya hazır olduklarını beyan etmiştir. Yine anılan görüşmede, saldırıda hayatını kaybedenlere ödeme yapılmasını içeren bir anlaşma imzalanması hususunda da mutabakata varılmıştır. İsrail'in şartları yerine getirmesine mukabil ilişkilerin normalleşmesi, hem Türkiye'nin barış ve istikrar temelli siyasetinin hem de ikili ilişkilerin stratejik açıdan taşıdığı önemin bir gereğidir. Diğer yandan ilişkilerin normalleşmesi iki ülkenin olduğu kadar Filistin'in de refah ve güvenliğine katkı sağlayacaktır. Zira Türkiye, anlaşma sonrasında Filistin Devletine ve halkına daha fazla yardım etme imkanı bulacak, ayrıca İsrail-Filistin sorununun çözümü noktasında yapıcı katkılarını farklı platformlarda sunabilecektir."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu anlaşmanın TBMM'de onaylanmasının ardından iki ülkenin karşılıklı olarak büyükelçi atayacağını belirtmişti. Türkiye-İsrail ilişkileri Mayıs 2010’da Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail komandolarının baskın düzenlemesi ve 10 Türk’ün hayatını kaybetmesi nedeniyle bozulmuş, iki ülke arasındaki ilişkiler ikinci kâtip seviyesine indirilmişti.