Türkiye-İsrail arasında yapılan tazminat anlaşmasının ardından sonucu merakla beklenen Mavi Marmara davası ertelendi. Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmada İsrail’in temsilcilerinin ve vatandaşlarının haklarında Mavi Marmara ile ilgili açılacak davalarda her türlü sorumluluktan tamamen muaf olduklarını belirtilmiş, "Mali davalar ve mali talepli müracaatlar söz konusu olursa, tüm kayıpların, masrafların ve zararların karşılanması sorumluluğu Türkiye Devleti'ne aittir" ifadesi yer almıştı.
Gazze'ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri tarafından yapılan saldırıya ilişkin dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi ve 3 İsrailli komutan hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.
Bir önceki duruşmada davanın görüldüğü İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’na yazı yazarak, iki devlet arasında imzalanan anlaşmanın yürürlüğe girip girmediğini sormuştu.
Ancak celse arasında bazı mağdur avukatlarının yaptığı reddi hakim talebi, mahkeme heyeti tarafından reddedilip İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi ise talebe ilişkin henüz karar vermedi. Yasa gereği hakkında reddi hakim talebi bulunan bir hakimin duruşmaya çıkamayacağından duruşma 2 Aralık 2016 tarihine ertelendi.
Duruşmaya yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda mağdur katıldı. Adliye önünde ise yüzlerce kişi mahkeme kararını bekledi.
İşte dönemin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ferudun Sinirlioğlu ile İsrail Dışişleri Temsilcisi Dore Gold'un imzasını taşıyan normalleşme anlaşmasının tam metni:
Türkiye ve İsrail Devletleri işbirliği içerisinde aşağıdaki hususlarda anlaşmaya varmışlardır;
1. İsrail Hükümeti, hiçbir cezai ve hukuki sorumluluk taşımadan (bağış niteliğinde) 20 milyon Amerikan Doları tutarındaki ödemeyi, 31.05.2010 tarihinde Mavi Marmara gemisinde hayatını kaybedenlerin ailelerine verilmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından açılacak hesaba yatıracaktır.
2. Sözü edilen ödeme tek seferde gerçekleştirilecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti diplomatik yazışma yoluyla İsrail Devleti’ne ödemenin yapılacağı hesabı bildirecektir. İsrail Devleti bu tutarı, anlaşmanın yürürlüğe girişinden itibaren 25 işgünü içerisinde, belirtilen hesaba yatıracaktır.
3. Bahsi geçen tutarın tasarrufu ve paylaştırılması konusu, sadece Türkiye Devletinin mesuliyeti altındadır. Bu tutarın hayatını kaybedenlerin ailelerine aktarılması ve paylaştırılacak tutarların belirlenmesinde İsrail Devleti hiçbir sorumluluk taşımayacak şekilde Türkiye Hükümeti sorumludur.
4. İsrail ve Türkiye, her iki taraf olarak, biri diğerine ve diğerinin temsilcilerine hukuki veya diğer hiçbir sorumluluk yüklememek üzere anlaşmışlardır. Taraflar, bu anlaşmanın bir itiraf veya taraflardan birine veya temsilcilerine karşı özel hukuk ve ceza hukuku açısından bir sorumluk yüklemesi olarak yorumlanmayacağında anlaşmışlardır. Her hâlükârda bu anlaşma, Özgürlük Filosu ile alakalı olarak İsrail temsilcileri ve vatandaşlarına karşı, Türkiye eliyle veya her gerçek kişi veya tüzel kişi tarafından, Türkiye’de direkt veya dolaylı olarak daha önceden açılmış olsun veya açılacak olan özel hukuk ve ceza davalarından dolayı, İsrail’in, temsilcilerinin ve vatandaşlarının her türlü sorumluluktan tamamen muaf olduklarını ve ibra edildiklerini içerir.
5. İsrail Devleti veya İsrailli gerçek ve tüzel kişiler aleyhine Türkiye eliyle veya Türkiye veya herhangi bir Türk gerçek ya da tüzel kişileri tarafından açılmış mali davalar ve mali talepli müracaatlar söz konusu olursa, tüm kayıpların, masrafların ve zararların karşılanması sorumluluğu Türkiye Devletine aittir.
6. Bu Anlaşma, tarafların kanuni olarak onaylaması üzerine, iç kanuni sürecin tamamlanması ve onaylandığını bildiren resmi yazının Türkiye ve İsrail’in diplomatik kanalları aracılığıyla resmi makamlara iletilmesi sonrasında yürürlüğe girecektir.
Bu anlaşma 28.06.2016 tarihinde Ankara’da ve Kudüs’te olmak üzere Türkçe, İbranice ve İngilizce olarak aslına uygun üç nüsha olarak düzenlenmiştir. Bu nüshalar arasında ihtilaf olması durumunda İngilizce nüsha geçerli olacaktır.