BBC Dergi Colin Barras
Taş devrini sadece insanların yaşadığını, taş aletleri sadece insanların kullandığını sanırız. Oysa taşı alet olarak kullanan şempanze ve maymunlar da var.
Batı Afrika’daki yağmur ormanlarında, Brezilya ormanlarında ve Tayland sahillerinde arkeologlar bazı taş aletler buldu. Onları özel kılan ne şekilde işlenmiş oldukları değildi. Hatta kabaca bakıldığında alet olduğunu anlamak bile zor. Onları özel kılan şey, Mısır piramitleri kadar eski olmaları da değil. Bu taşların özelliği maymunlar tarafından, şempanzeler, kapuçin ve makak maymunları tarafından kullanılmış olması.
Yıllar önce biyologlar alet kullanan tek canlının insan olduğunu düşünüyordu. Bugün ise birçok memelinin, kuşların, balıkların, hatta böceklerin bile yaşamlarını kolaylaştırmak için etraflarındaki bir nesneyi alet olarak kullandığını biliyoruz.
Primatların çoğu da alet kullanır. Örneğin 2014’te bir gorilin karınca yuvasındaki karıncaları çıkarmak için bir dal kullandığı tespit edilmişti. Fakat bu canlılar taşları alete dönüştüremez.
Oxford Üniversitesi’nden ve Primat Arkeolojisi projesi lideri Michael Haslam “orangutanlar, bonobolar ve gorillerin bitkisel aletler kullandığı görülmüş, ama taş aletlerle hiç görülmemişlerdi” diyor. Bunun nedeni bu primatların zamanının çoğunu ağaçlar etrafında geçirmesi, yaşadığı ortamlarda taşların fazla bulunmaması olabilir. Yani zeki bir maymun, taşı alet olarak kullansa bile, etrafta yeterince taş olmayınca bu beceri diğer maymunlar tarafından taklit edilip kuşaktan kuşağa geçmemiş olabilir.
Ama batı Afrika’daki şempanzeler, kabuklu yemişleri kırmak için taşı alet olarak kullanma becerilerini kuşaktan kuşağa geçirmişti. Leipzig’deki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden primat arkeologları 2007’de Fildişi Sahili’ndeki ormanlarda bir metre derinlikte kazılar yaparak 4300 yıllık taş aletlere ulaştı. Bu aletlerden bazıları ancak insanın becerebileceği büyük bir incelikle işlenmişti. Fakat bazıları da kabuklu yemişleri kırmak için kabaca kullanılmıştı. Tıpkı bölgedeki şempanzelerin bugün yaptığı gibi.
Daha önceki araştırmalarda ise insanlar 1 kg altındaki taşları kullanırken şempanzelerin 1-9 kg arası daha büyük ve ağır taşları kullanmayı seçtiği görülmüştü. İşte bu kazılarda bulunan 4300 yıllık taşların çoğu 1 kg’dan fazlaydı. Ayrıca sadece şempanzelerin yediği kabuklu yemişlerin artıkları bulunmuştu. Bu veriler şempanzelerin en az 4300 yıldır ormanda taş aletleri kullandığını gösteriyordu.
Şempanze insana en yakın maymun. Onların da insanlar gibi taş aletler kullanıyor olması, iki cinsin ortak atasının bu tür aletleri ilk kullanmaya başladığının göstergesi olabilir. Fakat bazı uzmanlar bu doğru olsaydı bütün şempanzelerin bugün taş alet kullanması gerektiğini belirterek buna katılmıyor.
Bugün 500 bin 1 milyon yıl önce batı Afrika şempanzelerinin orta ve doğu Afrika’dakilerden ayrıldıktan sonra böyle bir geleneğin başlamış olduğu, ayrıca insana ait Taş Devri ile tümüyle farklı olduğu düşünülüyor.
Brezilya’daki sakallı kapuçin maymunları ile Tayland’daki makak maymunların da taş aletler kullandığı birkaç yıl önce tespit edilmişti. Uzmanlar bu maymunların 25 -35 milyon yıl önce insanla ayrıştığını, ayrıca birbirinden çok uzak olan maymunların aynı geleneği paylaşmasının, hepsinde bu becerinin ayrı ve bağımsız olarak geliştiğinin bir göstergesi olduğu kanısında.
Kapuçin maymunların şempanzeler gibi kabuklu yemişleri kırmak için, adada yaşayan makakların ise kabuklu deniz ürünlerini kırmada taş kullandığı belirtiliyor. Şempanze ve maymunların taş aletleri oldukça ilkel. Fakat ilk insanların kullandığı aletler de öyleydi.
Mayıs 2015’te arkeologların Kenya yakınlarında Lomekwi’de, 3,3 milyon yıl öncesine ait bulduğu ve ilk insanların kullandığı sanılan taş aletler de maymunlarınki ile benzerlik gösteriyordu. Peki, insanlar sonra çok daha ince taş aletler yapabilmişken maymunlar ve şempanzeler neden geri kaldı.
Bazıları bunun elin anatomik yapısıyla ilgili olduğunu ileri sürse de aslında şempanzelerin elinde insana oranla daha büyük değişim olduğu belirtiliyor. Bazıları ise asıl sorunun beyinden kaynaklandığını söylüyor. Peki, atalarımızın beyni bu gelişimi sağlayacak şekilde nasıl büyüdü ve gelişti? Büyük beyinler daha fazla enerji ister. Yiyeceklerin pişirilmesi ile elde edilen enerji çiğ besinlerden daha fazladır.
İnsanın yemeklerini pişirmeye ne zaman başladığı bilinmiyor. Belki de beyin büyüdükten sonraki bir sürece denk gelmiştir. Ayrıca şempanzeler kendileri yemek pişirmese de pişmiş yemeği çiğine tercih ettikleri görülmüştür. Bir deneyde, şempanzelere fırın benzeri bir kutu verilmiş, çiğ patatesleri normal kutudan ziyade bu kutuya koyup pişmiş patates yemeyi seçtikleri gözlendi.
Hatta bazı şempanzeler uzaktan çiğ patatesle gelip fırın benzeri kutuda pişirdikten sonra yiyordu. Bu durum ilk insanların da milyonlarca yıl önce ateş yanına nasıl yemek taşımaya başladıklarının göstergesi olabilir. Fakat şempanzeler ateşi kontrol etmeyi öğrenmeden pişmiş yemek tercihlerini kullanıma sokamayacaktır. Fakat bu aşamaya ulaşıp ulaşamayacakları konusunda kesin yargılarda bulunmak zor. Uzmanlar onların alet yapma konusunda henüz tüm yeteneklerini kullanmadığı, ancak doğal ortamlarının yok edilmesi tehdidiyle karşı karşıya oldukları için taş devrini aşma olanaklarının meçhul olduğu belirtiyor.