Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 2017 hedefleri doğrultusunda en büyük bütçeyi Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne ayırdığı ortaya çıktı. Dini etkinlikler için 2016’da 680 bin lira olarak belirlenen belirtilen bütçe, 2017’de 5 kat artarak 3 milyon 700 bin liraya ulaştı.
Cumhuriyet gazetesinden Ozan Çepni'nin haberine göre, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Ensar Vakfı etkinliğinde "Biz 14 yıldır kesintisiz iktidarız. Ama hâlâ sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var" sözlerinin ardından başlayan kültürel iktidar tartışması sürerken, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in soru önergesine verdiği yanıtlar “bilim, kültürsanat” faaliyetlerindeki "fakirleşme" tablosunu ortaya koydu.
MEB Stateji Geliştirme Başkanlığı’nın hazırladığı 2017 performans raporuna göre, öğrencilerin sanat, bilim, kültür ve spor alanlarındaki faaliyetlere katılımının artırılması için sadece dini etkinlikleri yeterli görülürken, hedefler doğrultusunda en büyük bütçe Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne ayırıldı. Bakanlığın Emir’e ilettiği yanıtlarda dini etkinlikler için 2016’da 680 bin TL olarak belirlenen belirtilen bütçe, 2017’de 5 kat artarak 3 milyon 700 bin TL’ye ulaştı.
Dini etkinliklere milyonlar ayıran MEB, CHP’li Emir’e yanıtında okulların kültürel koşullarını da gözler önüne serdi. Bakanlık cevabında 2016’da Türkiye genelinde kütüphanesi olan okul oranı yüzde 47’de kaldı. Ayrıca, dini etkinlikler dışındaki kültür faaliyetlerinin tek tek listesini isteyen Emir’e bakanlık, sadece 2012’de başlatılan ve liseli gençlere için trafik güvenliği konusunda farkındalığı arttıracak “Trafikte Gençlik Hareketi Projesi” cevabını verdi ancak bakanlık bu projeye de genel bütçeden herhangi bir pay ayrılmadığını itiraf etti.
Emir, şöyle konuştu: “Kültürel ve sosyal iktidar dediğiniz zaman bu aslında hegemonyayı tarif eder. Bundan sonra sosyal ve kültürel iktidarla da dindar ve kindar nesil yetiştirme hayallerine ulaşacaklar.”
Diyanet’in yapması gereken etkinlikleri MEB’in yapmasının uygun olmadığını belirten Emir, “MEB’in asıl işi gençlerimizin nitelikli, kaliteli, çağdaş ve bilimsel eğitim almaları. MEB buna uygun projelere destek vermesi gerekirken, kendisini daha çok dini alanlara hapsetmiş ve kaynaklarını bu alanlara ayırmış görünüyor. Okullarında yarısından fazlasında kütüphane bulunmayan MEB’in bütçesini böylesine dengesiz dağıtması çok tehlikeli bir durum” dedi.