Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlık ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) arasında imzalanan protokol ile 54 ilde, 154 ilçede 154 okul yapılacağını belirterek, "Hakikaten bu, benim Bakanlık dönemindeki attığım şu ana kadar en güzel imza." dedi.
Bakan Özer, MEB ile TOBB iş birliğinde 154 okul yapımını da kapsayan "Ulusal Eğitime Katkı Protokolü için TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu'nda düzenlenen törendeki konuşmasında, TOBB yetkililerine bakan yardımcılığından itibaren Türkiye'de mesleki eğitimle ilgili kronik problemleri çözmedeki desteklerinden dolayı teşekkür etti.
En zararsız, riski olmayan yatırımın eğitime yatırım olduğuna dikkati çeken Özer, Milli Eğitim Bakanlığı olarak beşeri sermayenin niteliğini artırmakla ilgili tüm bakanlıklar gibi gece gündüz demeden çalışmaya devam ettiklerini ifade etti.
"Son 20 yıl, eğitimde önemli dönüşümlerin sağlandığı, eğitim tarihinde devrimsel bir döneme karşılık geliyor." diyen Özer, gelişmiş ülkelerin çoğunun İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1950'li yıllarda eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını yüzde yüze ulaştırıp son 70 yılda da eğitimin kalitesini artırmak için çabalarken Türkiye'nin ise eğitimde evrenselleşme sürecine geçebilmek için 2000'li yılları beklediğini anlattı.
2000'li yıllardan itibaren eğitimde okul öncesinden ilkokula, ortaokula liseye yükseköğretime kadar okullaşma oranlarını artırmak için devasa yatırımların yapıldığını aktaran Özer, eğitimdeki 2000'li yıllar ile son istatistikleri paylaşarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devasa bir eğitim sistemine ulaştık. Ülkemizin eğitim sistemindeki toplam sayı, 150'ye yakın ülkenin toplam nüfusundan bile fazla. Onun için gelinen nokta hakikaten çok sevindirici. İddia edildiği gibi son 20 yıldaki yapılan yatırımlar, kaliteye rağmen yapılan yatırımlar değil, kalite merkezli, kalite odaklı. Bir taraftan derslik sayısı artırılırken eğitime erişim artırılırken aynı zamanda derslik başına düşen öğrenci sayısı ve öğretmen sayısı düşürüldü. Son 20 yılda ilköğretimdeki öğretmen sayısı 2 katına, ortaöğretimdeki öğretmen sayısı ise 3 katına çıktı ve 1,2 milyon öğretmenin yaklaşık yüzde 75'i son 20 yılda atandı. Onun için bu 20 yılın kahramanı olan, gerçekten eğitime her zaman bütçeden en fazla payı veren Sayın Cumhurbaşkanımızı burada minnetle anmak istiyorum, kendilerine şükranlarımı sunuyorum."
Kamu kaynaklarıyla yatırım değil, eğitime gönüllü paydaşlarla birlikte eğitim yatırımlarını yönetmenin çok kıymetli olduğunun altını çizen Özer, bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığının en kadim ve en güçlü paydaşı TOBB'a başarılı çalışmalarından dolayı şükranlarını sundu.
Kendisinden önce konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun 1956'da 3 öğrenciye burs verilebilen bir noktaya işaret ettiğini aktaran Özer, "Bugün gelinen nokta inanılmaz. TOBB sadece burs değil, 300'e yakın okul, yeni yapacağımız 154 ilçede 154 tane okul, diğer taraftan TOBB ETÜ Üniversitesi ile yükseköğretime yapılan katkılar ve yurt dışında yapmış olduğu atılımlarla hakikaten büyük bir fedakarlık örneği gösterdiği gibi ülkemizde eğitimin kalitesinin artmasına da çok önemli katkılar sunuyor. Biz, MEB olarak TOBB ile iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz." diye konuştu.
Mesleki eğitimde, 28 Şubat sürecindeki katsayı uygulamasının kronik bir sorun olarak Türkiye'de mesleki eğitimi enkaza çevirdiğini ifade eden Özer, mesleki eğitimi toparlamaya en büyük katkıyı da TOBB'un yaptığını vurguladı.
TOBB'un mesleki eğitimin güçlendirilmesi, iş birliği, iş gücü piyasasındaki beceri uyumsuzluklarının giderilmesi konusunda somut yatırımlar yaptığını, bir taraftan da know-how için çalışmalar yaptığını ve MEB'e yol gösterici olduğunu aktaran Özer, "Bakan yardımcılığım döneminde 81 ilde 81 mesleki ve teknik Anadolu lisesi projesi ile yola çıktık. O projemiz çok başarılı bir şeklide devam ediyor. 81 mesleki ve teknik Anadolu lisesi, 116 tane mesleki ve teknik Anadolu lisesine dönüştü." bilgisini verdi.
Mesleki eğitimin Türkiye'de mesleki ve teknik Anadolu liseleri ve mesleki eğitim merkezleri olmak üzere iki kanaldan ilerlediğini anlatan Özer, Türkiye'de iş gücü piyasasının küçük ve orta ölçekli işletmeler için çözüm noktasının mesleki eğitim merkezleri olduğunu belirterek, mesleki eğitim merkezlerinin Almanya'daki ikili mesleki eğitimin, ayrıca Selçuklu ve Osmanlı'dan gelen ahilik kültürünün de tecessüm ettiği bir eğitim olduğunu aktardı.
Bu merkezlerdeki eğitimi ve 25 Aralık 2021'de Mesleki Eğitim Kanunu'nda yapılan üç önemli değişikliğe ilişkin detayları paylaşan Özer, Anadolu Ajansına dün verdiği röportajda da kanundan önce mesleki eğitim merkezlerindeki öğrenci sayının 159 binden bir ayda 280 bine çıktığı bilgisini paylaştığını, bugün sabah itibarıyla rakamları kontrol ettiğinde ise rakamın 286 bine çıktığını gördüklerini aktardı.
Bakan Özer, şunları kaydetti:
"2022 yılının sonuna kadar 1 milyon vatandaşımızı mesleki eğitim merkezleri ile eşleştirmek, buluşturmak istiyoruz. Bunu da çok rahat bir şekilde yapacağımıza inanıyorum. Çünkü mesleki eğitim merkezine kayıt yaptırabilmek için yaş sınırlaması bulunmuyor. Vatandaşlarımız, doğrudan mesleki eğitim merkezlerine giderek kayıt yaptırabilecekler. İnanıyorum ki mesleki eğitim merkezleri ile ilgili yaptığımız bu dönüşüm, işveren tarafından dillendirilen 'aradığım elemanı bulamıyorum, çırak, kalfa gelmiyor' sözünü artık tarihin çöplüğüne atmış olacak. Artık küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz, çok daha nitelikli bir şekilde işlerine odaklanarak ve tüm eğitim süreçleri devlet tarafından sübvanse edilerek çok daha iyi noktalara gelecek. Mesleki eğitim merkezinde bu dönüşüm ve sürecin bu noktaya gelmesindeki katkılarından dolayı ve bugün imza atacağımız 54 il, 154 ilçedeki 154 okulun ülkemize, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Ulusal Eğitime Katkı Protokolü'nü imzaladı.
Bakan Özer, imza töreni sırasında, "Hakikaten bu, benim Bakanlık dönemindeki attığım şu ana kadar en güzel imza." değerlendirmesini yaptı ve Hisarcıklıoğlu ile törene katılan oda başkanlarına şükranlarını sundu.