MEB’in faaliyet raporunda, güvenlik sorunundan eğitimi terk eden çocuk sayısının yüksekliğine kadar pek çok tespite yer verildi. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, bütçesini yüzde 40 aşarak 9,3 milyar lira harcadı. Rapora göre, yurt dışındaki FETÖ okullarının devralınması amacıyla kurulan vakfa, 2019 yılında 422 milyon lira aktarıldı.
BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından yurt dışındaki FETÖ okullarını devralmak için kurulan ve “Gölge bakanlık” olarak adlandırılan Maarif Vakfı’na eğitim bütçesinden ayrılan payın büyüklüğü MEB’in 2019 Yılı Faaliyet Raporu ile gün yüzüne çıktı. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile izinsiz bağış toplama hakkı verilen vakıf, MEB’in yardım yaptığı kurumlar listesinde de ilk sırada yer aldı.
MEB dışında, yurt dışında doğrudan eğitim kurumu açma yetkisine sahip tek kuruluş olan ve yönetiminde çok sayıda AKP’li isim bulunan Maarif Vakfı’na 2017, 2018 ve 2019 yıllarında aktarılan pay sırası ile 163 milyon lira, 270 milyon lirave 422 milyon lira oldu. Eğitim bütçesinden 1 milyar liraya yakın pay alan vakfın denetim kurulunda MEB temsilcisinin olmaması, eleştirilere neden oldu. MEB’in genel bütçe hesaplarında inceleme yapan müfettişler de kanun ile öngörülmesine karşın vakfın denetim kurulunda MEB temsilcisinin olmayışını riskler arasında sıraladı.
Bakanlığın, dini eğitim için bütçeden ayırdığı yüksek pay da faaliyet raporuna kaydedildi. 2019 yılı ödeneği 2017 yılına oranla yüzde 36 artırılan Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün, bir yıllık harcaması 9 milyar 313 milyon TL’ye ulaştı. Hemen her yıl başlangıç ödeneğini aşan Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, 2019 yılındaki harcamaları da başlangıç ödeneğinin yüzde 40 üzerine çıktı. Dini eğitime üç yılda 23 milyar TL ödenek ayrıldı.
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile birlikte bütçeden en büyük pay alan genel müdürlüklerden biri olan Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü de 2019 yılında 14 milyar 858 milyon TL harcadı. Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün 2019 yılındaki toplam harcaması 25 milyar TL’ye yaklaştı. Anadolu, fen ve sosyal bilimler liselerini bünyesinde barından Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün harcaması ise 12 milyar 418 milyon TL’de kaldı.
MEB’in faaliyet raporunda yer verilen kurum içi eleştiriler de eğitim sistemindeki olumsuz tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi. Raporda, eğitimden ayrılmak zorunda kalan öğrencilere ilişkin etkili bir önleme mekanizması olmadığı itiraf edilerek, eğitimde bölgesel farklılıkların bulunduğu belirtildi.
Raporun, “Zayıflıklar” bölümünde itiraf niteliğindeki şu bazı tespitler yer aldı:
>> Okul ve kurumlarda güvenlik, sağlık ve hijyen koşullarının yetersizliği.>> Yabancı dil eğitiminin tür ve ihtiyaca göre belirlenmemiş olması.>> Ücretli öğretmen uygulaması.>> Kariyer ve liyakate dayalı atama ve görevde yükselme sisteminin istenilen düzeyde olmaması.>> Seçmeli derslerin öğrencilerin ilgi ve yeteneklerinden çok öğretmen durumuna göre belirlenmesi.>> Açık liselerdeki zorunlu eğitim çağındaki öğrenci sayısının artması.>> Derslik başına düşen öğrenci sayısında bölgesel farklılıklar ve ikili eğitim uygulamalarının olması.