Felat BozarslanDiyarbakır
Türkiye'de çözüm süreci görüşmelerinin başladığı 2012 yılında müfredata alınan ve 3 Ocak'ta başlayıp bugün sona ermesi gereken Kürtçe seçmeli ders tercihlerinin süresi 7 Şubat'a kadar uzatıldı. "Yaşayan Dil ve Lehçeler" başlığı altında verilecek olan Kürtçe dersinin tercih edilmesi için bir aydan bu yana Diyarbakır başta olmak üzere bölgede ciddi kampanyalar yürütülüyor. Dil kurumları, siyasetçiler, sivil toplum örgütleri, hatta bazı illerin valileri bile sosyal medya üzerinden kampanyaya destek verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 2012 yılında müfredata aldığı Kürtçe seçmeli dersine aynı yıl 28 ilden 18 bin 847 öğrenci başvurmuştu. Ancak sonraki yıllarda ilgi azaldı, bazı illerdeki okullarda başvuru sayısı 10'a ulaşamadığı için Kürtçe seçmeli ders sınıfları açılamadı. Eğitimcilere göre, 2012'den beri Kürtçe dersle ilgili en önemli problem öğretmen atamaları. 2011'den itibaren Mardin, Bingöl, Muş, Van ve Diyarbakır'daki üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri açıldı. Ancak öğretmen eksikliğinden dolayı bu beş üniversitede 2020 yılında sadece 14 öğrenci Kürtçe için başvuruda bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nda görevli Kürtçe öğretmeni sayısının halen yeterli olmadığı biliniyor. Bakanlık, okullarda yeterli sayıda öğretmen bulunmaması durumunda, diğer okullardan görevlendirme yoluna gidecek. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise ücretli öğretmen görevlendirilecek. Eğitimciler ise acilen öğretmen ataması yapılması gerektiği görüşünde. Eğitim Sen Diyarbakır 2 no'lu Şube Eş Başkanı Hasan Çıtrık, bu konuda samimi bir bakış açısı olmadığını belirtiyor. Daha önce sendika olarak aldıkları karar doğrultusunda ana dil talebiyle ilgili okullarda ders işlediklerini belirten Çıtrık, bu dersler sonucu üyeleri hakkında soruşturma açıldığını ve ceza verildiğini belirtiyor. Çıtrık'a göre, 2012 ve 2013 yılında Kürtçe dersle ilgili oluşan talebe karşılık öğretmen ataması yapılmadı:
"Şu ana kadar 70 öğretmen ataması yapılmış. Ama Kürt Dili ve Edebiyatı alanında mezun olan öğrenci sayısı 500. 500 tane öğretmen atanmayı bekliyor. Dolayısıyla eğer samimi bir yaklaşım isteniyorsa öncelikle Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu öğretmenlerin atamasının yapılması gerekiyor."
Kürtçe dersi için bu yıl dil kurumları, sivil toplum örgütleri ve siyasetçiler seferber oldu. Sokaklarda kampanyalar yürütülüyor, broşür dağıtılıyor, ailelerden çocukları için seçmeli ders olarak Kürtçenin tercih edilmesi isteniyor. Kampanyanın öncü kuruluşlarından Kürtçe Dil Hareketi, olumlu tepkilerden memnun. Geniş kitlelere ulaştıklarını söyleyen hareketin sözcüsü Barış Celali, çoğu insanın seçmeli derslerden haberi olmadığını belirtiyor. 2012'de ilginin olmamasını siyasi konjonktüre bağlayan Celali, şu anda politize olmuş bir dilin normalleşme sürecini gerçekleştirmeye çalıştıklarını ifade ediyor:
"Bu kampanya siyasi bir parti veya oluşum tarafından başlatılsaydı bu kadar geniş kitlelere ulaşacağını sanmıyorum. Aslında sonuçtan gerçekten memnunuz. Sivil bir oluşum harekete geçmesi ve özellikle medya kurumlarının da bu kampanyayı kamuoyuna taşıması böyle bir etki yarattı. Böyle geniş katılım olması bizi hareket olarak gerçekten memnun etti. Çünkü dilin normalleşmesi gerekiyor. Modern ve uygar dünyada artık dil, ülkelerin veya iktidarların veya bölgesel sorunların aracı olmaktan çıkarılmalı. Bölgemizde de normalleşme ve medeniyet adına böyle bir adım attık."
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, AKP, CHP, HDP, Hüda-Par gibi partiler de kampanyaya sosyal medyadan destek verdi. Kürtçe Dil Hareketi Sözcüsü Barış Celali'ye göre sokakta da olumlu tepkiler var:
"Müthiş bir katılım, müthiş olumlu tepki var. Önceki yıllara oranla çok daha fazla ders tercihi yapılacağından eminim. Biz tepkilerin olumlu olduğunu biliyoruz. Katılımın da yüksek olduğunu biliyoruz. Önceki yıllara göre daha çok katılım, daha çok tercih var ve bunun artarak devam edeceğini biliyoruz. Dilin fıtri, insani, ilahi bir hak olduğunu biliyoruz"
Seçmeli derslerin tercih süresi devam ederken Eğitim Sen ise okullardaki duruma dikkat çekiyor. Eğitim Sen 2 no'lu Şube Eş Başkanı Hasan Çıtrık, okullarda din derslerinin seçilmesi ile ilgili ciddi manada yönlendirme olduğunu belirtiyor. Bazı okul yöneticilerinin sadece istedikleri dersleri tercih listesine koyduğunu ve zoraki bir yönlendirmenin söz konusu olduğunu ifade eden Çıtrık, "Okullarda ciddi anlamda veliler tarafından bize bildirilen şikâyetler söz konusu. Öğrencilerin bu dini dersleri seçmesi ile ilgili idarecilerin yaptırımı söz konusu. İdareciler de bunu açık bir şekilde ifade ediyor. Bazı okul idarecileri bu seçmeli derslerle ilgili, bazı dersleri çıkararak, sadece istedikleri dersleri koyarak, okulumuzda sadece bu dersler seçilecek diye zoraki bir yönlendirme söz konusu" ifadelerini kullanıyor.