MEB'den yurt yangınından sonra "Kızımdan geriye bir fotoğraf bile kalmadı" diyen anneye sürpriz

MEB'den yurt yangınından sonra "Kızımdan geriye bir fotoğraf bile kalmadı" diyen anneye sürpriz

Posta yazarı Nedim Şener, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Adana'nın Aladağ ilçesindeki yurt yangınında hayatını kaybeden Sevim Köylü'nün ailesine kızlarının bir fotoğrafını verdiğini söyledi. Sevim Köylü'nün annesi Hayriye Köylü, yangından sonra yaptığı açıklamada “Kızımın sadece hocasında fotoğrafı vardı, o da kül oldu” demişti.

Nedim Şener'in "Tesellisi olmayan acı" başlığıyla yayımlanan (14 Aralık 2016) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Çok değil daha bir hafta önce yüreğimiz Adana Aladağ'da bir yurtta çıkan yangında küle dönmüştü. 11'i kız öğrenci bir bakıcı olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetmişti. Yurdu çalıştıran derneğin yöneticilerinin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Kaymakamlığın, Adana Büyükşehir Belediyesi'nin, itfaiyenin velhasıl tüm yetkililerin sorumluluğu altında ve ihmalleriyle gerçekleşti bu katliam. Herkes suçu birbirine atıp duruyor. Yönetmelikler değişiyor, yardım sözü veriliyor, aileler teselli edilmeye çalışılıyor.

"Kızımın bir fotoğrafı bile yok"

Kayıpları sayı olmaktan çıkarıp isme çevirdiğimizde her birinin hayat hikayesi acıyı daha da yakıcı hale getiriyor. Aladağ'daki o kahredici yangın olmasa, 12 yaşındaki kızı Sevim'i kaybeden Hayriye Köylü'nün, ne arası toprakla sıvanmış taşların üst üste konmasıyla yapılmış o yoksul evini ne de o evde yedi nüfusun 1.300 TL ile geçindiğini bilmeyecektik. Küçük kız çocuklarının içinde olduğu tabutları taşıyan cenaze araçları çamura saplanmasa Köprücük köyü yolu olmadığını, Aladap ile arası 26 kilometre olan yolun da ancak 3.5 saate kat edilebildiğini öğrenemeyecektik. Hatta Hayriye Köylü, "... En acısı da benim kızımın hiç fotoğrafı yok. Sadece hocasında vardı. O da yangında öldü" demese yangında kaybettiği kızının bir fotoğrafının bile olmadığını asla bilemeyecektik

 

Hayatının en zor görevi

Hepimiz okuduk onun  yoksulluğundan bizler utandık. Milli Eğitim Bakanlığı devreye girdi ve teselli olur diye kayıt dosyasından Sevim Köylü'nün bir fotoğrafını buldu. Görevliler, evine gidi annesi Hayriye Köylü'ye çerçevelettikleri fotoğrafı teslim ettiler. Herhalde hayatının en zor görevi olmuştur, tesellisi olmayan acıya teselli olmak. Ben yazarken sıkıldım, kaskatı kesildim, utandım, "Bu Hayriye Köylü'yü teselli etmez" diye düşündüm. Fotoğrafa akıyorum, ne zordur ölen bir kızın fotoğrafını ailesine teselli için vermek. Kim bilir Sevim Köylü gibi kızlarımızın kaldığı yurtları denetlemekle sorumlu olan Milli Eğitim görevlileri neler düşünmüştür. Peki Hayriye Köylü ne düşünmüşyür. Kızının resmini teslim alırken çekilen fotoğrafına bakın anlayın, işte o yüzden bazı acıların tesellisi yok. O yüzden kanıyor o yüzden acıyor...