Milli Eğitim Bakanlığı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavının ardından getirdiği yeni sınav sistemiyle adrese dayalı kayıt sistemine göre tüm öğrencilere her okul türünden 3’er tane olmak üzere toplam 9 okul sunacağını açıkladı. Eğitim Sen eski Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, büyükşehirlerde bile 3 okul bulunmayan ilçelerin varlığından bahsederek, “MEB’in yeni sistemi bir ütopya, öğrenciler pansiyonlu okullara mecbur kalacak” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) liselere girişte TEOG yerine uygulanacak yeni sistemde adrese dayalı kayıt modeliyle ilgili detayları hâlâ netleştirmedi. MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, son olarak “3 çemberli sistem” oluşturduklarını açıkladı. Buna göre Meslek, İmam Hatip ve Anadolu olmak üzere 3 okul türü bulunacak. Her çember bu 3 okulun yer aldığı bir daireyi kapsayacak. Öğrenci 5 tercih yapacak. İlk çemberdeki okullardan birine yerleşemezse, ikincideki okullara, oraya da yerleşemezse üçüncü çemberdeki okullardan birine yerleşecek. Eğer öğrenci ille de Anadolu lisesi derse yakındaki bir okula gitme ihtimali biraz zorlaşacak. Okulların eve uzaklığı nedeniyle pek çok öğrencinin açık liseye yönelmesi bekleniyor.
Tekin, “Herhangi bir çocuğu zorla imam hatibe göndermek diye bir seçenek yok. Mutlaka birine yerleştireceğimizi taahhüt ediyoruz” demişti. Ancak Eğitim Sen eski Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, “İkamete dayalı lise geçiş modeli doğru düşünülmüş olmakla birlikte Türkiye’nin koşulları bu modeli bir ütopyaya dönüştürmekte” diyor. Bunu yaptığı bir araştırmayla da ortaya koyan Dinçer’in tespitleri şöyle:
"İkamete dayalı liselere geçiş modeline yönelik MEB’in taşra kurumlarının web sitelerindeki verilerden yararlanılarak bir analiz yaptık. Büyükşehirlerde okulların mahallelere serpiştirilmiş ve oldukça dağınık olduğu görülüyor. Bazı yerleşim bölgelerinde birinci çemberdeki okullar bile adreslere 10-15 km mesafede. 2016-2017 MEB istatistiklerine göre Türkiye’de 7 bin 615 lise var. Her bölgede 9 lise olacak şekilde bölündüğünde, 846 eğitim bölgesi oluşacak gibi görünüyor. Kamuya ait, bin 408 İmam Hatip Lisesi (İHL), 788’i Çok Programlı Lise (ÇPL) içinde olmak üzere 3 bin 263 Mesleki ve Teknik Lise (MTL), 2 bin 943 Genel Lise (Anadolu, Fen, Sosyal Bilimler) var. 12 de Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi (MSSL) bulunuyor.
Nüfusu 30 binin altında olan 463 ilçenin okul türlerinin dağılımını incelediğimizde, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirler de dahil, 3 okula bile sahip olmayan yüzlerce ilçenin bulunduğu görülüyor. Örneğin Kırklareli Kofçaz, Çankırı Bayramören, Kastamonu Doğanyurt, Siirt Tillo, Yalova Termal ilçelerinde hiç lise yok. Geriye kalan 458 ilçede ise bin 346 lise var. Lise türlerinin dağılımına bakıldığında, 421 ÇPL, 319 AL, 292 İHL, 288 MTL, 22 Fen, 2 Sosyal Bilimler, 2 Spor lisesi bulunuyor. İlçesinde 1 veya 2 okul olan on binlerce öğrenci sadece kendi ilçelerindeki okulları ya da pansiyonlu okulları tercih etmek zorunda kalacak.
Nüfus yoğunluğu yüksek olan ilçelerde bile öğrenciler tercih etmek için 9 lise bulamayacak. MEB’in verileri üzerinden 30 büyükşehirdeki 45 ilçeyi inceledik. Örneğin İstanbul Şile’de 7, Bursa İznik’te 6, Kocaeli Dilovası’nda 5, Antalya Elmalı’da 5, İzmir Selçuk’ta 4, Diyarbakır Dicle’de 3, Aydın Bozdoğan’da 2, Hatay Payas’ta 1 lise bulunuyor.
İlçesinde yeterli sayıda lise bulunmayan öğrencileri zor bir süreç bekliyor. Örneğin İstanbul Adalar’da oturan bir öğrenci eğer 3 tercihte bulunursa farklı adalara, 5 tercihte bulunursa 14 km uzaklıktaki Kadıköy’e gitmek zorunda kalacak. Şile’de ikamet eden bir öğrenci 9 lise tercihi arayışına girerse 36 km uzaklıktaki Çekmeköy’deki okulları tercih listesine almak zorunda kalacak. Lise bulunmayan Kırklareli Kofçaz’da ise öğrenciler 26 km uzaklıktaki il merkezindeki okullardan tercih yapacaklar.
Ankara’da da 6 lise bulunan Haymana ve Bala ilçelerinde öğrenciler, üçüncü çemberden tercih yapmak zorunda kalırsa 58 km uzaklıktaki Gölbaşı’ndaki okulları listesine alacaklar. Bursa’nın Büyükorhan ilçesinde 1 lise bulunmakta. İlçeye yakın diğer ilçelerde yeterli sayıda okul bulunmaması nedeniyle 82 km uzaklıktaki il merkezine yönelecek. 1 okulu bulunan Ağrı Taşlıçay’daki öğrenci 62 km uzaklıktaki il merkezine gitmek zorunda kalacak.
Alaaddin Dinçer, Türkiye’nin hem coğrafi koşulları hem demografik yapısı hem de çarpık kentleşme ve yeterli sayıda okul bulunmaması nedeniyle öğrencilerin yakın okula yerleşmesinin zor olduğuna dikkat çekiyor. Sınava girecek yüzde 10’luk dilimin dışındaki öğrencilerin mağdur olacağını kaydeden Dinçer, şu tespitlerde bulunuyor: “Kulağa hoş gelen adrese en yakın okulu tercih etmek sözü bir ütopya. Sayıları yüzbinleri bulan çocuklar lise tercihlerine başlarken kendisine çizilen yörüngenin sınırları içine hapsedilmekte. Umarız ve dileriz Bakanlık, bu gerçekleri görerek değerlendirmelerini yapar ve ‘çemberlerini’ daha gerçekçi düzlemde, mağdurlardan yana çevirir. Yetkililerin ‘Başınızın çaresine bakın, mevcutla yetinin, ister tercih yapın ister yapmayın siz bilirsiniz’ gibi yaklaşımlar sergilenmeyeceğini umut ederiz. Ayrıca bu tercih modelinde açık lise bir seçenek olarak sunulmamakta. Biz bu durumu bütün öğrencilerin örgün öğretim yapan kurumlara yerleştirilmesi olarak anlıyoruz. Ancak bütün veriler bize, adrese en yakın okulların pansiyonlu okullar olacağını göstermekte.”