Amasya'da Mehmet Paşa Ortaokulu'nda din öğretmeni olan Abdussamet Arslan'ın derste "Bir Sünni, Alevi ile evlenirse yüz kırk kırbaç cezası ile cezalandırılır, çocuk yaparsa ölür" dediği ileri sürüldü. Veliler suç duyurusunda bulundu. Okul müdürü ise olayın "abartıldığını" savundu.
Mehmet Menekşe'nin Cumhuriyet gazetesinde haberinde yer alan habere göre, Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesi Mehmet Paşa Ortaokulu’nda din dersi öğretmeni olan Abdussamet Arslan’ın “Bir Sünni Alevi ile evlenirse yüz kırk kırbaç cezası ile cezalandırılır, çocuk yaparsa ölür”, “Kurtuluş Savaşı’na yardım eden bayanların başı kapalı olduğu için biz bu savaşı kazandık, bugün olsa kazanamayız”, “Bugün eteğini kısaltan yarın lisede en değerli şeyini kaybeder” şeklindeki sözleri tepki çekti. Velilerin şikâyeti üzerine soruşturma başlatılırken, okul müdürü Yakup Doluer olayın abartıldığını ileri sürerek “Ben ne soruşturma açtım ne de inceleme başlattım. Öğretmen masum, bir suçu yok. Bu olayın üzerine gidersek diğer öğretmenler de artık ders anlatırken ağzından bir şey kaçırmamak için rahatsız olacak. Bütün toplumu kucaklayıp, kazanmamız lazım” diye konuştu.
Din dersi öğretmeni Abdussamet Arslan’ın söylemlerinin ardından okul yönetimi ve ilçe milli eğitim müdürlüğüne suç duyurusunda bulunan öğrenci velisi Ulaş Söylemez şunları söyledi: “O öğretmen, şortla gezmenin günah olduğunu söylüyor. Bir kız öğrencinin eteğine dokunarak katlayıp katlamadığını kontrol ederek ‘Siz şimdi eteğinizi böyle kısaltıyorsunuz, liseye gidince de en değerli şeyinizi kaybediyorsunuz’ diye konuşuyor. Erkek öğrencilere anne ve kız kardeşlerinin başlarını kapatmaları için telkinlerde bulunuyor. Alevi ile Sünni evliliklerinin günah olduğunu savunuyor. Öğretmenin bu tutumu çocuklarımızın psikolojini bozdu. Öğrenci velileri olarak öğretmen hakkındaki şikâyetimizi gidebildiği yere kadar götüreceğiz.”
“Bu ne biçim öğretmen, bu ne biçim zihniyet?” ifadesini kullanan öğrenci velilerinden Sebiha Yürekli de şöyle konuştu: “Bir Sünninin bir Alevi ile evlenmesi durumunda 140 kırbaçla cezalandırılması gerektiğini nasıl söyler? Şoktayız ve ne diyeceğimizi bilmiyoruz. Bu öğretmen Türkiye’nin getirildiği durumdan cesaret alıyor. Her şeyimize karışıyorlar. Okul müdürü Yakup Doluer’e şikâyet ediyoruz o olayı kapatmaya çalışıyor ve ‘İşi tatlıya bağlayalım, büyütmeyelim’ diyor. Bu öğretmeni buradan alıp başka bir okula verdiklerinde de orada bu işlere devam edecek. Bu zihniyet değişmeli. Biz veliler olarak bu işin peşini bırakmayacağız.”
Gümüşhacıköy’de geçen yıllarda da bu tür olayların yaşandığını, bu gibi insanların ceza almak yerine ödüllendirildiğini belirten Eğitim-Sen Gümüşhacıköy Şube Temsilcisi Emrah Parlak ise şu görüşleri kaydetti: “Gümüşhacıköy’de cinsiyet ve mezhep ayrımcılığını nedense son yıllarda sık sık yaşamaya başladık. Şimdi de Mehmet Paşa Ortaokulu’nda din dersi öğretmeni kız öğrencilere kapanması için baskı yapıyor, etek boylarını ölçüyor, etek boyu kısa olanın en değerli şeyini kaybedeceğini, Sünni birinin Alevi ile evlendiğinde 140 kırbaç vurulacağını söylüyor. Bu öğretmen bunları söylemek için cesareti yöneticilerden alıyor. Birçok veli ile görüştük ve olayın doğru olduğunu tespit ettik. Bu olaydan okul müdürünün de ilçe milli eğitim müdürünün de haberi olduğunu öğrendik ancak nedense üzerine gidilip de ilgililerden hesap sorma yerine bu olayı kapatmaya çalıştıklarını tespit ettik. Demokratik, laik bir ülkede eğitim camiasında bir öğretmen bunu konuşabiliyorsa burada yönetim boşluğu var demektir. Biz Eğitim-Sen temsilciliği olarak bunun takipçisi olacağız.”
“Bunların hepsi duyum. Din dersinde, din gereği uzun eteğin giyilmesi gerektiği, eteklerin çok kısa olmaması gerektiği üzerinde konuşulmuş. Önce çok afaki şeyler duyar gibi olduk, sonra o öğrencileri çağırdık, anlatmalarını istedik” diyen Mehmet Paşa Ortaokulu Müdürü Yakup Doluer ise sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğrenciler bana ‘Hocam biz bu konuyu evde yorumlayarak konuştuk da öyle anlaşıldı, olay bizim yorumladığımız gibi değil’ dediler. Bu ifadeleri ilçe milli eğitim müdürlüğüne gönderdik. Öğretmen masum, bir suçu yok. Bu olayın üzerine gidersek diğer öğretmenler de artık ders anlatırken ağzından bir şey kaçırmamak için rahatsız olacak. Velilere, öğretmenin artık bu konulara girmeyeceği konusunda garanti verdim. Hocamızı çağırdım ve müfredatta ne varsa onu anlatmasını, Allah ile kul arasına girmemesini söyledim. Ben ne soruşturma açtım ne de inceleme başlattım. Şikâyet üzerine öğrencilerin ifadelerini alıp ilçe milli eğitim müdürlüğüne verdim. Bütün toplumu kucaklayıp, kazanmamız lazım.”