Resmi olmayan sonuçlara Mecklenburg-Vorpommern'de bugün yapılan eyalet meclisi seçimlerinde Sosyal Demokrat Parti yaklaşık yüzde 30 oranında oy alarak seçimleri kazandı. Koalisyon ortağı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) yüzde 19-20 oranında oy alarak üçüncü güç olurken, İslam ve yabancı karşıtı açıklamalarıyla tanınan Almanya için Alternatif (AfD) ise yüzde 21 oranında oyla mecliste ikinci büyük güç oldu. Sol Parti'nin oy oranı yüzde 12.5, Yeşiller'in yüzde 5 olarak tahmin ediliyor. Sol Parti 2011 seçimlerinde yüzde 18.4 oranında oy almıştı. Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 3, aşırı sağcı NPD ise yüzde 3-3.5 oranında oy alarak, yüzde 5 barajını aşamadı. Bu sonuçlar ışığında Sosyal Demokratlar'ın mecliste 24-25, AfD 17, CDU 15-16, Sol Parti 10 ve Yeşiller'in ise 4 sandalye alması bekleniyor.
Bu sonuç ışığında SPD 2011 yılındaki seçimlere oranla yüzde 5.3, CDU yüzde 3.7, Sol Parti yüzde 5.8, Yeşiller yüzde 3.7 oranında oy kaybetti. AfD ise bu seçimlerle ilk kez Mecklenburg-Vorpommern'de meclise girdi.
Ülkenin kuzey doğusunda yer alan eyaleti on yıldır Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Genel Başkanı olduğu Hristiyan Demokrat Parti (CDU) yönetiyor. Bu sonuçlara göre Sosyal Demokrat-Hristiyan Birlik koalisyonunun oy kaybına rağmen yoluna devam etmesi mümkün görünüyor. Ancak Sosyal Demokratların şimdiki koalisyonu sürdürüp sürdürmeyeceği belirsiz.
Seçimlerin ardından açıklama yapan Sosyal Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Raf Stegner, sağ popülist AfD'nin mecliste ikinci büyük güç olmasından Başbakan Angela Merkel'i sorumlu tuttu. Stegner, "Sonuçlar Merkel'in kişisel ağır yenilgisidir" diyerek koalisyon ortağı, Merkel'in partisi CDU'nun AfD'nin gerisinde kaldığını hatırlattı.
Sosyal Demokrat Partili Eyalet Başbakanı Erwin Sellering ise yaptığı açıklamada, koalisyon ortağı CDU ile yola devam edip etmeyecekleri konusuna netlik kazandırmadı. Sellering, "Herkesle görüşeceğiz" dedi. Sosyal Demokrat Parti bu sonuçlar ışığında Sol Parti ve Yeşiller ile de koalisyon oluşturma seçeneğine sahip.
Eyalette Sosyal Demokratlar'la koalisyon ortağı olan CDU'nun Genel Sekreteri Peter Tauber partisinin AfD'nin gerisinde kalmasını, 'vatandaşlar arasındaki hoşnutsuzluk ve protesto' şeklinde yorumladı. Tauber seçim sonuçlarının kamuouyunda yürütülen sığınmacı tartışmalarıyla ilgisi olduğunu belirterek, "Bu sonuçlar ve AfD'nin güçlü çıkması acı" dedi.
Almanya için Alternatif'in Genel Başkanı Frauke Petry, sonuçların diğer siyasi partilere mesaj içerdiğini belirtti. Petry, partisinin diğer bütün partilerden seçmen kazanmayı başardığını savunarak, aşırı sağcı NPD'nin seçmenlerinin bir bölümünün de kendilerini seçmesinin bir sorun teşkil etmediğini ifade etti.
AfD'nin eyalet seçimlerindeki adayı Leif-Erik Holm ise partisinin sandıktan ikinci parti olarak çıkmasının, Başbakan Merkel'in izlediği politikaların sonucu olduğunu savundu. Holm, "Belki de bugün Merkel'in başbakanlığının sonunun başlangıcıdır" dedi.
Seçimlerde oy kaybına uğrayan Sol Parti'nin Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch, sonucu, 'Acı ve kötü bir sonuç' diye nitelendirdi.
Seçimlere katılım oranı 2011'e oranla yüksek. 1 milyon 330 bin seçmenin yüzde 61'i sandık başına gitti. 2011'de bu rakam yüzde 51.5'tu. Seçim kampanyalarında ağırlıklı olarak göç ve mülteciler konusu gündeme geldi. AfD seçim kampanyaları sırasında İslam ve mültecilere dair korkuları gündeme getirdi.