Meclis: Protesto haktır, gasp edilmesin

2008 yılındaki kanlı Nevruz olaylarını inceleyen TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu,  toplantı ve gösteri yasaklarıyla işkenceye karşı bazı değişiklikler önerdi TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, 2008 yılındaki kanlı Nevruz olaylarla ilgili hazırladığı raporda, toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili yasal düzenleme istedi, polis için ‘zor kullanma’nın sınırlarını da çizdi. AKP’li Zafer Üskül, Abdurrahman Kurt, CHP’li Çetin Soysal, MHP’li Mehmet Ekici ve DTP’li Akın Birdal’dan oluşan alt komisyon Mart 2008’de Siirt, Van, Hakkâri ile Yüksekova’da Nevruz kutlamalarında dört kişinin öldüğü olaylarla ilgili raporu hazırladı. Raporda benzeri olayların tekrar yaşanmaması için alınması gereken önlemlere de yer verildi. Önerilerden bazıları özetle şöyle: Protesto haktır, bu hak çalınmasın “Barışçı toplantı hakkı protesto hakkını da garanti ettiği anlayışı ile en kısa zamanda Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri ile ilgili olarak Anayasa’nın 34. maddesine uygun yeni bir mevzuat düzenlemesi yapılmalı. Bu düzenlemede basın açıklamalarına da yer verilmeli. Erteleme ile açık alandan kapalı alana alınması tedbirine başvurulması durumunda bu karar derhal hâkim kararına sunulmalı. Hâkim bu işi acele işlerden kabul ederek 12 saat içinde karara bağlamalı.” Göstericinin sağlığı garanti edilsin “Toplantıda suç işlenmesi halinde işleyenlerin kolluk tarafından tespit edilerek toplantı devam ederken değil de daha sonra yakalanmaları sağlanmalı. Olaylara müdahale sırasında, zor kullanılma ihtimali varsa, kişilerin yaşama hakkına ve vücut bütünlüğüne duyulan saygının ifadesi olarak, olay yerine önceden ambulans çağrılmalı.” Uyarı ateşi, tahrik ateşi olmasın “Zor kullanma yetkisi, sadece, direnen şahsı etkisiz hale getirmek amacıyla kullanılmalı. Ateşli silah kullanılması noktasında ‘mutlak zorunluluk’ olmalı. Ortamı daha da gergin hale getirecek ve karşı tarafın da silahını kullanmaya tahrik edecek olması halinde uyarı atışından kaçınılmalı.” ‘İşkence’yi görün “Kolluğun kontrolündeki bir kişinin vücudunda meydana gelen yara ve bere izlerinin nasıl meydana geldiğini açıklamak idarenin görevi olacağından, kolluk amirleri nezarete alınan kişilerde bu tür yara ve bere izleri olup olmadığını bizzat kontrol etmeli. Savcılar işkence iddiaları ve yaşam hakkı ihlali konusunda adli tıp delilleri de dahil olmak üzere bağımsız ve teyit edici delilleri elde etmeye çalışmalı. Yeterli deneyim sahibi olmayan hekimlere muayene yaptırılmamalı, vücutta görülen izlerin fotoğraflarının çekilmesine ve analizinin yaptırılmasına dikkat edilmeli. Mağdur olduğu iddia edilen kişilerin akrabalarının hukuki sürecin işleyişi hakkında bilgi sahibi edilmeleri sağlanmalı.” Üniformalar ‘gizlemesin’ “Kolluk personelin kimliğinin bilinmesi için kask yada kıyafetleri üzerine numara veya sicilleri görülecek şekilde yazılmalı.”