Ombudsmanlık Yasası’nı oybirliğiyle iptal eden Anayasa Mahkemesi, Meclis’in yeni bir kurum oluşturma konusunda sınırsız yetkiye sahip olmadığını savundu. Anayasa Mahkemesi 367, üniversitede türban ve AKP’nin kapatılması davalarının ardından tartışmalı bir karara daha imza attı. Ombudsmanlık Yasası’nın iptali Meclis’in yetkisizliğine dayandırıldı. Gerekçe şöyle: TBMM yeni bir kurum oluşturmada sınırsız yetkiye sahip değil. Anayasal yapı dışında yeni kurum idarenin bütünlüğü ilkesini bozar. 123’üncü maddenin de ihlali anlamına gelir. Taraf'ta yayımlanan habere göre, Anayasa Mahkemesi, demokratik, şeffaf, denetlenebilir bir yönetim hedefleyen Kamu Denetçiliği Kurumu’nu (Ombudsmanlık) çok sayıda soruyu da beraberinde getiren gerekçelerle veto etti. Mahkeme, mevcut anayasal yapı dışında yeni kurumlar oluşturulmasının “idarenin bütünlüğü” ilkesini bozacağını, daha önemlisi TBMM’nin de yeni bir kurum oluşturma konusunda sınırsız yetkiye sahip olmadığını savundu. İptal kararında “Bir kamu kurumu ya da kuruluşu kurulurken Anayasa’da öngörülen idari teşkilat yapısı dışına çıkılamaz” uyarısı da yapıldı. Keyfi idareye denetim Türkiye, halen birçok AB ülkesinde başarıyla uygulanan ve idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri, idarenin her türlü eylem, işlem, tutum ve davranışlarını incelemek üzere Kamu Denetçiliği Kurumu kurulmasını öngören kanunu 2006 yılında çıkardı. Kanuna ilk direnç dönemin Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer tarafından gelmişti. Sezer, kanunu önce veto etmiş, ancak TBMM’den yeniden kabul edilince bu kez iptal için Anayasa Mahkemesi’ne gitmişti. CHP de iptal gerekçesiyle dava açanlar arasındaydı. Oybirliğiyle iptal CHP ve Sezer sözkonusu kanunun Anayasa’nın, egemenlik, erkler ayrılığı ve hukuk devleti ilkelerine, TBMM’nin görev ve yetkileriyle idarenin örgütlenme esaslarını düzenleyen maddelerine aykırı olduğunu savunmuşlardı. İki başvuruyu birleştiren Anayasa Mahkemesi, geçen aralık ayında kanunu madde madde değil tümünü iptal etti. Yürürlük de durdurulmuştu. İptal kararı üstelik oybirliğiyle (Başkan Haşim Kılıç dahil 11 üyenin oyuyla), verilmişti. Anayasa Mahkemesi’nin iptaline ilişkin kararın gerekçeleri dünkü Resmi gazetede yayımlandı. Mahkemenin gerekçeleri özetle şöyle: “Anayasa’nın 123. maddesi uyarınca, kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kamu tüzelkişiliği kurulabilmesi mümkün olmakla birlikte, kamu tüzel kişisi olarak kurulan idari bir kurumun ‘idarenin bütünlüğü ilkesi’ gereğince idarenin bünyesinde ve idari teşkilat yapısı içinde yer alması gerekmektedir. Anayasa’da kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kamu tüzel kişiliği kurulabilmesi konusunda yasa koyucuya takdir hakkı tanıması, TBMM’nin bu konuda sınırsız bir yetkiye sahip olması anlamını taşımamaktadır. TBMM’nce bir kamu tüzel kişiliğinin kurulmasında, Anayasa’da öngörülen kurallara uygun hareket edilmesi zorunludur. Anayasa’da öngörülen idari teşkilat yapısı dışına çıkılmaması gerekmektedir. Kamu kurum ya da kuruluşlarının söz konusu yapı dışında kurulması, idarenin bütünlüğü ilkesiyle bağdaşmaz.” “5548 sayılı Yasa’nın temelini, TBMM’ye bağlı Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kurulması oluşturmaktadır. Kurum’un TBMM’ye bağlı olduğunun belirtilmesi, TBMM ile arasındaki organik bağı göstermektedir... Anayasa’nın 123. maddesine göre idari teşkilat içinde merkezi idare veya yerinden yönetim kuruluşları arasında yer alması gereken bir kurumun, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına aykırı olarak ‘İdare’ dışında kurulması ve ‘Yasama’ya bağlanması olanaklı değildir.” Anayasa değişmeli Anayasa Mahkemesi’nin bu gerekçeleri, mevcut Anayasa ile Ombudsmanlık Kanunu çıkarılamayacağını gösterdi ve bunun için Anayasa değişikliği yapılmasını daha elzem hale getirdi. Bu nedenle gözler, hükümete ve TBMM’de olacak. Kanunları yapmak TBMM’nin görevi Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, Anayasa Mahkemesi’nin Ombudsmanlık Kanunu’nu iptal gerekçelerine tepki gösterdi. Taraf’a konuşan Özbudun gerekçeli kararla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: Anayasanın bir hükmüne açıkça aykırı olmadıkça, TBMM elbette yeni bir kamu kurumu yaratabilir. Bu kurumların mevcut Anayasa’da sayılması niye gereksin. Bu idari bütünlüğü niye bozacak olsun. “TBMM’nin yeni bir kurum oluşturma konuşunda sınırsız yetkiye sahip olmadığı” yönündeki gerekçeye katılmak mümkün değildir. Aynı şekilde “anayasal yapı dışında yeni kurulacak Ombudsmanlığın idarenin bütünlüğü ilkesini bozacağı, bir kamu kurumu veya kuruluşu kurulurken Anayasa’da öngörülen idari teşkilat yapısı dışına çıkılamayacağı” gerekçeleri de savunulamaz. RTÜK’e de Meclis üye seçiyor Anayasa’nın sınırları içinde TBMM’nin kanun yapma yetkisi genel ve asli bir yetkidir. Bu yetki elbette yeni kamu kurum ve kuruluşlarının yaratılmasını da kapsar. Yoksa, bu kurumların Anayasa’da özel olarak sayılması gerekmez. Ayrıca Ombudsmanlık dediğimiz kurum, birçok batılı demokraside mevcut olan son derece de demokratik bir kurumdur. Böylesine bir kurusun idarenin bütünlüğünü bozması tasavvur edilemez... Bu Ombudsmanlık kurumu idari makamların üzerinde ve onlara emir ve talimat verecek kurum olmadığına göre, böyle bir kurumun idarenin bütünlüğünü niçin bozacağını anlamak mümkün değildir. TBMM niye kamu denetçisi seçmesin. RTÜK’e de TBMM üye seçiyor. Yeni idari mekanizmalar yaratılamayacağı gerekçesi kabul edilemez.