Türkiye tarihinin en genç meclisinde gerçekleşen yemin töreninde pek çok ilk yaşandı. CHP’nin ön seçime girerek aday olan genç vekilleri Ali Haydar Hakverdi, Hilmi Yarayıcı ve Gamze Akkuş İlgezdi sol yumruklarını kaldırarak yemin ettiler. Yemin günü en çok konuşulan konulardan biri olan ‘sol yumruk’un mesajının ne olduğunu sahipleri açıkladı.
Birgün gazetesinin sorularını yanıtlayan Ali Haydar Hakverdi, Alevi ve sol görüşlü olduğunu belirterek “Bize yakışan da buydu. Seçmene sözüm vardı. Bazıları spekülasyon yapmış elini kalbine koymak AKP’lilerin selamıymış, sol yumrukla birleştirmek koalisyon mesajıymış. Bunu söyleyenlerin aklı bu işlere ermez. Alevi kültüründen geliyorum, elini yüreğine koymak kültürümüzde var” diye konuştu.
Hilmi Yarayıcı ise “Ezilmiş, ötekileştirilmiş, yok sayılmış bütün halklardan yana daha güzel günlere olan inancımızı anlatmak üzere sol yumruğumu havaya kaldırdım yemin sırasında” ifadelerini kullandı.
- Kendinizi kısaca anlatır mısınız? 1979’da Çorum’da doğdum 1985’den beri de Ankaralıların çok iyi bildiği Tuzluçayır’da yaşıyorum. Tuzluçayır, Ankara’nın en politik semtlerinden biri. Orada büyümüş olmak etkili oldu benim siyasi yaşamımda. Ancak doğduğum yer ve orada yaşadıklarımı da göz ardı edemem. Çorum’da 1980’de Alevi-Sünni çatışması yaşanmıştı ardından darbe dönemi. Babam köy muhtarıydı ve darbenin ardından üç yıl kaçak yaşadı. Babamı cezaevinde tanıdım. Üç yaşımdayken babam cezaevindeydi. İdamla yargılandı, bir buçuk yıl cezaevinde kaldı ve beraat etti. Sık sık jandarma baskına gelirdi evimize. Böyle bir ortama gözümü açtım. Sonra Tuzluçayır’a geldik. “Siyasete gözümüzü açtık” derler ya böyle bir ortamda büyüdüm. 1996-2000 döneminde Marmara Hukuk Fakültesi’ne gittim o yıllarda da öğrenciliğin gereğini yaptım.
- Sonra yeniden Ankara mı? 2000’den beni Ankara’dayım; bütün çevrem, müvekkil ilişkilerim Tuzluçayır, Mamak eksenli oldu. Avukat olarak da Çağdaş Hukukçular içinde görev yaptım. Gezi sürecinde Tuzluçayır’dan başlardık yürüyüşe ve Kızılay’a kadar giderdik. Polis dağıttıktan sonra Tuzluçayır’a gidip devam ederdik. Gündüz barikatta akşam da gözaltı takibinde olurduk.
Yemin töreninde sol yumruk havada yemin ettiniz. Neden? - Ben önseçime girdim. Bana oy verenlerin beklentisi vardı. Sol yumruk sadece fiziksel bir hareket değil, dünyaya bakışı gösteriyor. Doğduğumuz, büyüdüğümüz yer, yaşantımız belli. Bize yakışan da buydu. Seçmene sözüm vardı. Bazıları spekülasyon yapmış elini kalbine koymak AKP’lilerin selamıymış, sol yumrukla birleştirmek koalisyon mesajıymış. Bunu söyleyenlerin aklı bu işlere ermez. Alevi kültüründen geliyorum, elini yüreğine koymak kültürümüzde var. Siyasal duruşumuzun da göstergesidir bu aslında.
CHP parti tabanının önseçimdeki tavrı önümüzdeki sürece yansır mı? - Üyelerimiz ‘Ben soldan yana durmanı istiyorum’ dedi. Bu iradeye parti yönetimi saygı duyacak ki parti daha da büyüsün. Bu iradeye saygı duyulmazsa yıpranmaya neden olur. Eminim ki parti yöneticilerimiz, genel başkanımız da bu iradeye saygı duyup bu yönde tavır geliştirecektir.
Nasıl bir vekillik dönemi hedefliyorsunuz? - Amacımız tabanın iradesini buraya yansıtmak. Sokak ne istiyorsa onu buraya taşımak lazım. Sokağın iradesini Meclis’e taşımak amacım ve görevim, el kaldır-indir anlayışıyla vekillik değil yapacağımız.
AKP-CHP koalisyonunu dayatma çabaları için ne düşünüyorsunuz? - En iyi değerlendirmeyi partinin yetkili kurulları yapar. Deniz Baykal’ın adayımız olması bence AKP ile bir koalisyonu işaret etmez. AKP-CHP koalisyonunu uygun bulmuyorum. Seçmenim böyle bir koalisyonu hoş görmez. Tuzluçayır’a nasıl anlatırım bunu! Yöneticiler böyle bir karar verirse bunu tabana izah görevi bize düşecek, zor anlatırım böyle bir koalisyonu. Partimizi de zora sokar.
Seçim sonrası parti içi değerlendirmelerde de itirazlar dile getirildi… - Genel merkez önce belediye başkanlarını ve il başkanlarını, sonra da vekilleri topladı. AKP ile koalisyon yönünde görüş belirten duymadım. Konjonktür bizi umarım izahı zor bir noktaya götürmez, temennim bu.
Meclis'te sol yumruk havada yemin etmekle vermek istediğiniz mesaj neydi? - Ben devrimciyim, sosyalist değerlere sahibim. Bütün konserlerde veya seçim mitinglerinde önce sol yumruğumu havaya kaldırıp böyle başlıyordum çalışmaya. Bugüne kadar emperyalizme, faşizme karşı, mazlum, mağdur ama onurlu halkların direnişini anlatan, zalimlere karşı boyun eğmemeyi vurgulayan ve bir gün mutlaka kazanmamız gerektiğini hatırlatan bir simge sol yumruk. Bu sol yumruk hep havada asılı kalacak, ta ki baskı, zulüm, işkence ve yok etme politikası sona erinceye kadar. Ezilmiş, ötekileştirilmiş, yok sayılmış bütün halklardan yana daha güzel günlere olan inancımızı anlatmak üzere sol yumruğumu havaya kaldırdım yemin sırasında.
Önümüzdeki süreçte bu sol yumruk havada mı kalacak hep?
- Kendi adıma kimse şüphe duymasın bu sol yumruk havada kalacak hep. Partimiz içinde diğer arkadaşlarımıza baktığımda da ben bu tabloyu görüyorum. Önseçim tabanın beklentilerini ortaya koydu. Taban daha soldan, emekten yana, halkla iç içe bir anlayış istediğini ortaya koydu. Bu işaret önümüzdeki döneme de damgasını vuracaktır mutlaka. Bu dönemde eminim Meclis'te güzel işler yapacağız aynı anlayışa sahip arkadaşlarımızla. Omuz omuza, yoldaşça hareket edeceğiz. Bir araya gelerek halkın ortak değerlerini temsil edeceğimize inanıyorum.
- CHP içinde önümüzdeki dönemde bir sol kanat oluşacağını söyleyebilir miyiz?
Böyle bir nüve var tabii. Ama bu şu anlama gelmesin: Parti içinde hizipçi anlayışıyla, sürekli muhalefet etme anlayışıyla hareket edilmeyecek. Partililik özveri ve fedakârlık dışında disiplinli olmayı gerektirir. Öncelikle partinin yetkili kurullarında alınacak kararlara saygılı davranılacaktır. Ancak kendi aramızda değerlendirip tartışarak ortaya çıkan sonucu parti içinde herkesin ortak düşüncesi haline getirmeye çalışacağız. Tabanın beklentisi doğrultusunda önümüzdeki süreçte sol bir rüzgâr esecektir partide.
Önseçimin ardından CHP'de sol rüzgâr esmeye başladı derken seçimin ardından ‘Büyük Koalisyon’ adı altında AKP-CHP koalisyonundan söz edilmeye başlandı. Bu mümkün mü size göre?
- Partideki en yetkili organ Parti Meclisi'dir. Bu konular partinin yetkili kurullarında görüşülürken bu konuda açıklama yapmak doğru olmaz. Ancak herkesin gözü önünde olan bir gerçek var ki bu seçimde halkın yüzde 60'ı bir mesaj verdi zaten.
Grup Yorum’un solisti olarak biliyor kamuoyu sizi. Şu günlerde de Grup Yorum konserleri yasaklanıyor. Ne söylemek istersiniz?
- 1989 başından 1992 sonuna kadar Grup Yorum’da yer aldım. Ardından İTÜ Konservatuvarı’nı bitirdim ve öğretmen olarak göreve başladım. Grup Yorum’da inanılmaz değerler kazandım. Türkiye’de her vali farklı bir yetki kullanıyor. Birkaç gün önce İzmir’de konser verdi arkadaşlar ondan önce de Adana’da. Ancak İstanbul ve Ankara konserleri yasaklandı. Grup Yorum’a yönelik baskı ve yasaklamalar yeni değil aslında. Benden önce de, benim dönemimde de vardı, şimdi de var. Amaç Grup Yorum’un halkla buluşmasını engellemek. Arkadaşlarımız halkla her buluşmalarında türküleriyle, verdikleri mesajlarla var olan gerçekliği dile getiriyor. Bundan rahatsızlık duydukları için baskı ve yasaklamalar var. Bu yanlışlardan bir an önce dönülmeli.
Cumhuriyet gazetesinden Türey Köse’nin sorusunu yanıtlayan Gamze Akkuş İlgezdi ise “Aidiyetim nedeniyle, sol kimliğimle parlamentoda olacağım için, ‘ille de sol’ dediğim için, daha solda bir CHP istediğim için sol yumruğumu kaldırdım. Güçlü sağ var. Ama ne yazık ki çok uzun süredir ülkemizde güçlü bir sol yapılanma yok . Artık bunun zamanı geldi. Parlamentoda güçlü bir sol olmalı” dedi.