Meclis'te testosteron kavgası

Meclis'te testosteron kavgası

HÜLYA KARABAĞLI / ANKARA T24Çocuklara yönelik cinsel suçlarda cezaları yeniden düzenleyen ve faillere kimyasal kastrasyon (hadım) uygulanmasını öngören yasa teklifi görüşmelerinde ‘testosteron’ kavgası çıktı. CHP ve MHP, kişinin rızası olmadan beden üzerinde işlem yapılamayacağında ısrar ederken,  iktidar hadım uygulamasını savundu.  Görüşmelerin ilerleyen dakikalarında tartışmalar ‘ırkçılık’ boyutuna taşınınca yasa teklifi alt komisyona gönderildi.

 

TBMM Adalet Komisyonu’nda, AKP İstanbul Milletvekili Alev Dedegil, Ankara Milletvekili Aşkın Asan’ın hazırladıkları çocuklara yönelik cinsel suçlarda cezaları yeniden düzenleyen yasa teklifi ile CHP’li Canan Arıtman’ın cinsel suçlarda ceza kapsamını genişleten teklifleri birleştirilerek görüşüldü.

 

Testosteronu yok edemezsiniz

 

Teklifin genelini onayladıklarını söyleyen MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, çocuk tecavüzcülerine kimyasal kastrasyon uygulamasına karşı çıktı ve “Testosteronu yok ederek cinselliği azaltabilirsiniz, ancak bu sadece testosteron değil beyin olayı” dedi.

 

Tecavüzcü kabul etmezse

 

“Bu uygulama kişinin vücuduna yönelik bir işkencedir” diyen Durmuş, “Bu suçu işleyen kişi, 'Ben gönüllü olarak bunu kabul ediyorum’ derse bunu uygulayabilirsiniz; ancak istemezse uygulayamazsınız. Bu cezayı vererek, bu suçu önleyemezsiniz”  dedi.

 

Hadım yerine idam

 

2. Dünya Savaşı sonrasında savaş suçlarını inceleyen Nurnberg Mahkemeleri’ndeki ilkelere dikkat çeken Durmuş, “Bu tür tacizde bulunan bir kişi gönüllü olarak böyle bir tedaviyi kabul ediyorsa mesele yok. Ama ceza olarak yapılıyorsa bu Nünberg kurallarına da aykırıdır. Kişi kendi kabul etmediği takdirde vücudunda böyle bir uygulama yapılırsa suç. Suçu suçla tedavi etmek olur. İdamı da getirin ona da bir şey demiyoruz. Ama vücuda yönelik ceza uygulayamazsınız. Uygularsanız tıbbi etik kurallarına aykırıdır. İşkencenin farklı bir versiyonudur”.

 

Mutluluk çubuğu

 

Durmuş,  “Cinsel yetersizliği olan kişi mutluluk çubuğu taktırıyor. Bu uygulamanın geri dönüşü de yoktur. Bu yüzden vücuda yönelik bir ceza olmamalıdır” dedi.

 

CHP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, testosteron düşürme tedavisine tepki gösterdi ve “ Şeriat kanununda hırsızlık yapanın elini keserler" sözünü hatırlattı. Canan Arıtman, “Pedofili bir hastalık değildir, cinsel sapkınlıktır. Hayvanlarla, ölülerle cinsel ilişki, nasıl cinsel sapıklıksa pedofili de cinsel bir sapkınlıktır”' dedi.

 

Kimyasal kastrasyon uygulamasının yüzde 70’inde olumlu sonuç alınmadığını ifade eden Arıtman, “Kişilere vücut bütünlüğünü bozacak cezalar verilemez. Kimyasal kastrasyon insan hakları beyannamesine de aykırıdır”.

 

'Yarın bunları gardiyan yaparsınız'

 

MHP’li Durmuş’un,  “Bu kişileri yarın bir gün gardiyan yaparsınız. Bu yüzden gelin onlara verilecek cezaları tartışalım” sözlerine AKP’liler tepki gösterdi.  “Mehmet Haberal işkence görüyor. Sizin mahallenin baskıları bunlar. Bitlis'te, Siirt’te çocuklar cinsel saldırıya uğruyor ama sesinizi çıkarmıyorsunuz” diyen Durmuş’a, AKP Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, “Bu konuda bile ırkçılık yapıyorsunuz ve ayıp ediyorsunuz. Ne demek sessiz kalıyorsunuz, en çok biz konuşuyoruz. Tecavüzcüleri savunduğunuz gibi bir de ırkçılık yapıyorsunuz” karşılığını verdi.

 

'Testosteron geri dönüşlüdür'

 

Teklif sahibi Alev Dedegil, “Bizim isteğimiz bu suçu işleyen kişiye kimyasal kastrasyon uygulanmasıdır yani testosteron seviyesinin düşürülmesidir. Bu da kesinlikle geri dönüşlüdür” dedi. Kişinin vücuduna işkence uygulanmayacağını  anlatan Dedegil, bu uygulamanın Polonya ve ABD’nin bazı eyaletlerinde halen var olduğunu söyledi. 

 

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf,  teklifle ceza adaletinin sağlanması amacıyla sarkıntılık ve cinsel saldırı suçunun ayrıldığını, cinsel saldırı suçunun cezasının artırıldığını, sarkıntılık suçunun ise indirildiğini söyledi. Kavaf, 15 yaşını doldurmuş ve 18 yaşını bitirmemiş çocukla ensest ilişki suçuyla daha etkin mücadele edilebilmesi ve çocukların cinsel sömürüsünün engellenebilmesi için bu fiilin, soruşturması şikayete bağlı olmayan ve daha ağır cezayı gerektiren bir suç olarak düzenlendiğini söyledi.