Ekim 2020’de yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un güncellenmiş hâlinin basın özgürlüğü üzerine etkilerini incelemek amacıyla yapılan araştırma kapsamında medya kuruluşlarına gelen içerik kaldırma kararları derlendi, tasnif edildi ve politika önerileri sunuldu.
Bianet'in aktardığına göre içerik kaldırma kararlarının 675’i yolsuzluk ve usulsüzlük, 466’sı ise “görevin kötüye kullanılması” konusunda verildi.
Çoğunlukla iş insanlarının, şirketlerin ve bürokratların kaldırma talebinde bulunduğu saptandı. Haberlerin kaldırılma gerekçelerine bakıldığında ise, 1080 haberin kişilik haklarını ihlal ettiği sebebiyle kaldırma kararıyla karşılaştığı saptandı.
36 medya kuruluşunun takip edildiği araştırmada en çok kaldırma kararının 144 içerik ile Cumhuriyet Gazetesi’ne geldiği tespit edilirken, onu 129 içerik ile BirGün Gazetesi’nin ve 98 içerik ile Oda TV’nin takip ettiği gözlemlendi.
Raporda politika önerileri de sunuldu, yapılan değişikliklerin temel hak ve özgürlükleri korumak yerine basın ve ifade özgürlüğüne darbe vurduğu ortaya konuldu:
"Yasa yapım sürecine ilgili organların ve kamuoyunun dahil edilmeli,
Bağımsız denetleme organları oluşturulmalı,
Yasanın etkileri tespit edilip yeni düzenlemelerde bu etkiler göz önünde tutulmalı,
Yasa, toplumun tüm bileşenlerinin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır."
BirGün Yayın Koordinatörü İbrahim Varlı konuyla ilgili olarak şu yorumu yaptı:
"BirGün iyi gazetecilik yapıyor, iktidarın bütün yolsuz kirli ilişki ağını ortaya çıkarıyor; ihalelerin üzerine gidiyor, yolsuzlukları ve usulsüzlükleri ortaya çıkarıyor. İktidarın iş adamından, bürokratına; bakanından vekiline kadar hepsi en ufak yerel mahkemeden de olsa içerik kaldırma kararı aldırabiliyor. Fakat 'içerik kaldırma' demek bu yolsuzlukların usulsüzlüklerin yapılmadığı anlamına gelmiyor. Yaptığınız çalışma daha sık görmek istediğimiz türde güzel bir araştırma. İyi bir alanı, boşluğu dolduruyor, oraya tekabül ediyor. Öyle ya da böyle bu karanlık günler geçecektir. Bu çalışma da, bir arşiv mahiyetinde, güzel bir boşluğu doldurmuş olacaktır."