Medeni Yıldırım davasında ikinci kez beraat kararı

Medeni Yıldırım davasında ikinci kez beraat kararı

Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Kayacık Mahallesi’nde 2013 yılında yapılan kalekol protestosunda askerlerin açtığı ateş sonucunda yaşamını yitiren Medeni Yıldırım'ın ölümüne ilişkin davada sanık Adem Çiftçi beraat etti.

28 Haziran 2013’te yapılan karakol-kalekol protestosunda askerlerin açtığı ateş sonucunda Medeni Yıldırım yaşamını yitirirken, 8 kişi ise yaralandı. Protestonun yapıldığı alan yapılan olay yeri incelemesinde askerlerin silahından çıkan 317 adet kovan bulundu.

Birgün'den Dilan Esen'in haberine göre, Yıldırım ailesinin avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya, sanık Adem Çiftçi katılmadı. Savcı, mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, Medeni Yıldırım’ın sanık askere ait silahtan çıkan mermi ile hayatını kaybettiğine dair dosyada somut ve inandırıcı delil bulunmadığını ileri sürerek beraatını istedi. Mahkeme de sanık hakkında suçu işlediği sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.

"Yargının utanması gerek"

Ancak olay anına ilişkin ses ve görüntülerin iyileştirilerek kullanılan silahların belirlenmesi ve ateş yönlerinin tespiti için TRT, TÜBİTAK, İTÜ’den 2 yıl önce istenen uzman kişi raporlarının hazırlamamasına rağmen verilen beraat kararı dikkat çekti.

Yıldırım ailesi avukatı Serdar Çelebi, dosya savcısının ‘somut delil bulunamadığı’na yönelik iddiasını hatırlatarak “Delili toplayacak olan mahkeme ve savcılıktır” dedi. “Birini karakol bahçesinde öldüreceksin ve utanmadan delil bulamadım, diyeceksin” diyen Çelebi, davada verilen kararı “Yargının utanması gereken bir durum” şeklinde değerlendirdi.

"Medeni Yıldırım’ın ölümü bir teferruatmış gibi görüldü"

Aynı mahkemenin polis kurşunuyla öldürülen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut dosyasında da beraat kararı verdiğini anımsatan Çelebi, şunları dile getirdi: “Failin kolluk olduğu bu dosyalarda yargı pratiği aynı aslında. Ya delil bulamıyorlar ya faile ulaşamıyorlar. Hiçbir zaman etkili soruşturma yürütülmüyor.Dosyaya müdahale ederek delillerin toplanmasına engel oluyorlar. Bu dosyalarda delil toplanmazsa da sonuca ulaşmak mümkün olmuyor. Karakoldan atılan bir atış sonucu bir gencin katledildiği gerçek. Karakolda kimlerin olduğu, atış yapan, silah belli. Eğer niyet failin bulunması ve cezalandırılması olsaydı anında tespit edilirdi.”

Dosyada Yıldırım’ın öldürülmesinden çok protestolardan bahsedildiğine dikkat çeken Çelebi, “Böyle olunca Medeni Yıldırım’ın ölümü bir teferruatmış gibi görüldü. Medeni’nin öldürülmesinden ziyade olayın diğer boyutu ortaya çıkarılmaya çalışıldı. Böyle olunca da sonuç kaçınılmaz oldu. Dosyadaki deliller itibarıyla suçu sanığın işlediği konusunda şüphemiz yoktu” dedi. Çelebi, beraat kararına itiraz ettiklerini de aktardı.

İstinaf bozmuştu

Medeni Yıldırım’ın kalekol protestoları sırasında öldürülmesinin ardından Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık Adem Çiftçi hakkında 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Davada, Çiftçi hakkındı beraat kararı verilmişti. 2018 yılında beraat kararı İstinaf Mahkemesi incelemesi sonucunda oybirliğiyle bozulmuştu. Daha sonra dava yeniden Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanmıştı. Böylece çiftçi hakkında ikinci kez beraat kararı verilmiş oldu.