Medya Ombudsmanı Bildirici: Amirallerin yakınları listesi Soylu'dan, servisi Sabah'tan

Medya Ombudsmanı Bildirici: Amirallerin yakınları listesi Soylu'dan, servisi Sabah'tan

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Sabah gazetesinin bildiriye imza atan emekli amirallerin yakınlarının CHP üyeliği hakkındaki listeyi yayımladığını hatırlatarak, “Amirallerin yakınları listesi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan, servisi Sabah gazetesinden” değerlendirmesini yaptı. Bildirici,  "Kuşkusuz bu olayın en vahim yanı, Sabah ve Hürriyet başta olmak üzere medyanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla hareket ederken insan haklarını, kişi masumiyetini, suçların şahsiliği kuralını, lekelenmeme hakkını ve gazetecilik ilkelerini tamamen gözardı etmesi." düşüncesini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dünkü açıklamasındaki “Şu anda 104 kişinin içerisinde bizzat CHP'nin üyesi olan kendisi karısı yeğeni, oğlu şusu busu olanlar var. Bunları da yakın zamanda yazılı ve görsel medyada göreceksiniz. Bu işin merkezinde aslında ana muhalefet partisinin ta kendisi var. “ sözlerine ilişkin olarak Bildirici, farukbildirici.com'da yayımlanan yazısında, “Erdoğan’ın bu sözleri, kontrolü altındaki medyaya açıktan, kameralar önünde verdiği bir talimattı. Bildiriyi imzalayan 104 amiralin ve yakınlarının CHP ile ilişkisinin yayımlanmasını istiyordu. “Yakın zamada yazılı ve görsel medyada göreceksiniz” dediğine göre de medyadan böyle bir araştırma yapmalarını değil, hazırlanan listenin yayımlanmasını istiyordu” yorumunda bulundu. 

Bildirici şu ifadeleri kullandı:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamadaki sözlerinden de belli olduğu gibi Sabah’ta yayımlanan bu listeyi hazırlayan gazeteciler değil, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve bakanlık personeli.

Soylu, Erdoğan’ın açıklamasından birkaç saat sonra çıktığı A Haber televizyonunda bu listeyi hazırlamak için sabaha kadar çalıştıklarını söyledi:

“CHP'ye üye olan 4, aileleriyle üye olan da yaklaşık 18 kişi var. Kimi kardeşi, kimi ablası, kimi oğlu, kimi kızı, aileleriyle beraber. O gece biz sabaha kadar uyumadık, çalıştık ve tüm irtibatlarını ortaya çıkardık. Son 30 günde kimlerle irtibat kurdukları, hangi siyasi parti yoğunluklu irtibat kurdukları çok açık ve net.”

 Zaten siyasi partilerin üye kayıtları Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda saklanıyor. Soylu ve İçişleri Bakanlığı bürokratlarının gazetecilere kapalı olan o kayıtlara ulaşması zor olmasa gerek. Yargıtay Başkanlığı, emekli amirallerin bildirisini “darbe, muhtıra ve vesayet hevesi” olarak nitelendiren bir açıklama yaparak peşinen hüküm açıkladığına göre CHP’nin üye kayıtlarını İçişleri Bakanlığı’na açması pek de şaşırtıcı olmaz.

Kuşkusuz bu olayın en vahim yanı, Sabah ve Hürriyet başta olmak üzere medyanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla hareket ederken insan haklarını, kişi masumiyetini, suçların şahsiliği kuralını, lekelenmeme hakkını ve gazetecilik ilkelerini tamamen gözardı etmesi.

104 emekli amiral, bildiri yayımlayarak suç işlediyse bunda eşleri, anne babaları ya da kardeşlerinin nasıl bir ilgisi olabilir? Sırf emekli amirallerin yakını oldukları için bu insanların isimleri ilan edilerek “suçların şahsiliği” kuralını ihlal edildi. İsimleri yayınlanan bu insanlar, durup dururken zan altında bırakılmış, hedef gösterilmiş oldu. Akrabaları bir yana bırakalım, emekli amirallerden dördünün CHP üyesi olması neyi kanıtlar? Hiçbir şeyi kanıtlamaz. Bir üyenin yaptığı partiyi de bağlamaz. Aksini söyleyebilmek için bu eylemin parti yönetimiyle ilişkisinin kanıtlanması gerekir. O yönde de bir emare yok ortada."

TIKLAYIN | Hürriyet, 'fişleme' tepkilerine neden olan metni değiştirdi, başlıktaki 'darbe bildirisi' ifadesini kaldırdı