Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kariye Müzesi'nin yeniden camiye dönüştürülmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesine ilişkin kararı dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Kariye Müzesi'nin haberlerde cami olarak belirtilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, söz konusu Danıştay kararının 11 Aralık 2019'da çıktığını belirterek, "Peki, Erdoğan neden bu kadar bekledi?" sorusunu gündeme getirdi.
Bildiciri, Kariye Müzesi'nin camiye dönüştürülmesine ilişkin kamuoyunda yer bulan haberlerin başlıklarını eleştirdi. Doğru ifade olarak "Kariye müzesi de ibadete açılıyor" başlığını örnek gösteren Bildirici, "Sanırım Ayasofya ve Kariye’nin on yıllardır müze olarak kullanılmasına rağmen İslami kesimde, AKP ve siyasi iktidar çevrelerinde cami olarak adlandırılıyor olması medyanın dilini de etkiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Danıştay'ın söz konusu kararının 11 Aralık 2019’da çıktığına dikkati çeken Bildirici, "Aradan yaklaşık sekiz ay geçmiş. Peki, Kariye Müzesinin camiye dönüştürülmesine karar vermek için Erdoğan neden bu kadar bekledi? Bunu bilmiyoruz, gördüğüm kadarıyla dün ve bugün medyada ne bu soru soruldu ne de yanıtıyla ilgili bir bilgiye yer verildi" dedi.
Bakanlar Kurulu kararından, "Yapılan tahsis; bir ibadethanenin depo ve müze olarak kullanılması amacına matuf olup, dava konusu işlemi maksat yönünden açıkça sakatlamaktadır. Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı, yetki, şekil, sebep, maksat yönlerinden hukuka aykırıdı" ifadelerini de Bildirici şöyle değerlendirdi:
"Danıştay’ın bu kararı, hukukun siyasi iktidarın taleplerine bağlı olarak nasıl yön değiştirebildiğini gösteriyor. Kariye Müzesinin camiye dönüştürülmesi kararıyla ilgili haberlerde medyanın siyasi iktidarın dilinden etkilenmesi gibi…"
Yazının tamamını okumak için tıklayın.