Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici yazdı: Sözcü'nün, Kızılay Başkanı'nın geliri haberleri doğru mu?

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici yazdı: Sözcü'nün, Kızılay Başkanı'nın geliri haberleri doğru mu?

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Sözcü gazetesinin Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın aylık kazancına ilişkin yaptığı haberlerini değerlendirdi.

Sözcü’nün haberinde geçen “Kızılay Başkanı Kerem Kınık ve 6 yöneticiye 2 yılda 2.5 milyon lira ödenmiş” ile ilk sayfadaki “Kınık ve 6 yönetici, 9 şirketten ayda 27’şer asgari ücret alıyor” ifadesinin yanlış olduğunu belirten Bildirici, şunları kaydetti:

“Doğrusu şu; Kınık’ın da aralarında bulunduğu 6 yöneticiye 1.5 yılda ödenen huzur hakkı 2.5 milyon lira. Ama bu miktar Kızılay’ın bir şirketinden yapılan ödeme.  Toplam ödemeyi bulmak için bu miktarı dokuz ile çarpmak gerekiyor. Çünkü Bingöl, diğer şirketlerde de huzur hakkının aynı miktarlarda olduğunu varsayıyor. O nedenle “her yöneticinin 9 şirketten ayda 3’er asgari ücret tutarında huzur hakkı aldığını söylüyor.”

sosyal medya hesabından Sözcü’nün ikinci haberini de yalanlayan Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ı “Haberdeki tutar Genel Müdürler ve Kızılay dışından bağımsız YK üyelerine yapılan 2 yıllık ücretleri kapsamakta” dediğini ancak huzur hakkı konusunda bilgi vermediğine dikkati çeken Bildirici, devamında şu değerlendirmeleri yaptı:

“Sözcü’nün ‘huzur hakkı’ haberindeki temel iddia doğrulanmış gözükse de ‘13 maaş’ haberi için aynı değerlendirmeyi yapamayız.  Doğrulanmayan o haberin temel eksikliği, Kınık’ın maaşı hakkındaki iddiaları daha önce yalanlamış olmasına rağmen soru önergesinde yazılanlarla yetinilip, iddiaların araştırılmamasıydı.

Muhalefet partileri milletvekillerinin soru önergelerinin, bağımsız ve eleştirel medyanın vazgeçilmez haber kaynakları arasında olduğu tartışma götürmez. Fakat soru önergelerini haber yaparken sık düşülen bir yanlış var. Milletvekilleri önceden araştırdıkları için soru önergelerinin üzerinde ayrıca çalışma yapmaya gerek olmadığı varsayılıyor.

Öne sürülenlerin bütün sorumluluğunun önergeye imza atan milletvekiline ait olduğu kabul edilerek soru önergesindeki iddialar Sözcü’nün ‘13 maaş’ haberindeki gibi hiç araştırılmadan, muhatabına sorulmadan aynen haberleştirilebiliyor.

Halbuki araştırmadan yazmak doğru bir gazetecilik yöntemi olamaz. Her şeyden önce milletvekili yeterince araştırmamış ya da yanlış ve eksik ifade etmiş olabilir. Milletvekili araştırmış bile olsa, gazeteci, kimden, nereden gelirse gelsin bilgiyi araştırmak, doğrulamak durumundadır. Elbette bazı soru önergeleri araştırmaya gerek duyulmayacak kadar siyasi görüş ve değerlendirme içeriyor olabilir. Bazı önergeleri araştırmak ya da muhataplarına sorabilmek gazetecilik olanakları mümkün olmayabilir. Bu durumda önerge hazırlayan milletvekili kaynak gösterilerek haber yazılır.

Ama bir soru önergesi bir kişi, şirket ya da kuruma yönelik suçlama içeriyorsa, onu zan altında bırakıyorsa iddialar mutlaka araştırılmalıdır. Suçlanan kişi, şirket ya da kuruma ulaşıp karşı görüşü alınmalıdır. Araştırmadan ve karşı görüşü almadan “iddia” diye yazmak gazetecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın.