Medya özgürlüğü için “online” platform

Medya özgürlüğü için “online” platform

Dünyada bir ilk olan platform sayesinde, Avrupa coğrafyasında tehdit altında olan gazetecilerin durumu internet ortamında duyurulacak, Avrupa Konseyi derhal harekete geçebilecek.

Platform projesi, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 47 Avrupa ülkesini çatısı altında toplayan Avrupa Konseyi’nin girişimiyle doğdu. Hükümetlerarası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi’nin temel misyonu Avrupa kıtasında demokrasi, insan hakları ve hukuk devletini güvence altına almak. İfade ve medya özgürlükleri bu nedenle Avrupa Konseyi'nde en önem verilen konular arasında. Avrupa Konseyi’nin değişik organları tarafından son yıllarda toplanan veriler, Avrupa genelinde gazetecilere yönelik fiziksel ve hukuksal baskıların giderek arttığını gösteriyor.

Gazetecilerin uluslararası bir platformda “online” korunması fikri Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Medya ve Bilgi Toplumu Alt Komitesi’nin Mayıs 2014’te İstanbul’da düzenlediği “Avrupa’da Medya Yönetişiminde Ulusal Parlamentoların Rolü” konulu toplantıda gündeme getirildi. Avrupa Konseyi tarafından derhal benimsenen fikir sonrasında, Konsey ile medya özgürlüğü konusunda uzman altı uluslararası kuruluş (Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Avrupa Gazeteciler Birliği, Sınır Tanımayan Gazeteciler, Article 19, Uluslararası Haber Güvenliği Enstitüsü ve OSI-Media) arasında Aralık 2014’te Paris’te bir anlaşma imzalandı.

Düzenli raporlar hazırlanacak

Anlaşma kapsamında; Avrupa'da tehdit altındaki gazeteciler konusunda basın örgütlerinin toplayacağı güvenilir verilerin Avrupa Konseyi'nin oluşturacağı ve barındıracağı özel bir internet sitesi üzerinden yayımlanması kararlaştırıldı. Buna göre; ölüm tehdidi, fiziksel saldırı, siyasi baskı, sansür, haksız yere işten atılma gibi medya mensuplarının maruz kaldığı sıkıntılar, uluslararası basın örgütleri tarafından değişik kaynaklar aracılığıyla teyit edildikten sonra Avrupa Konseyi’nin internet sitesinde yayımlanacak. Kamuoyunda önceden duyulmuş bilgiler dışında, tehdit altındaki medya mensuplarının yaşadıkları sıkıntılar sadece onların rızasıyla yayımlanacak. Bu veriler temelinde, sadece Avrupa Konseyi değil, AB, AGİT ve hatta BM, gerektiği zaman ivedi olarak gazeteciler için harekete geçebilecek. Avrupa Konseyi, toplanan verilerle ilgili düzenli raporlar hazırlayacak.

Kırk gazeteci için alarm

Bu hafta yayın hayatına başlayan platformda 12 Avrupa ülkesinden 40 gazeteci için “alarm” veriliyor. Bu alarmlar, gazetecilerin içinde bulunduğu sıkıntıya göre birinci, ikinci ve üçüncü derece olarak sınıflandırılıyor. Birinci derece alarmlar, öldürmeye teşvik ve fiziksel tehdit de dahil olmak üzere en ciddi tehditleri içeriyor. İkinci derece alarmlar, hukuksal ve idari planda medya ile hükümetler arasındaki ilişkileri konu alıyor. Hükümetlerin medya üzerindeki baskıları veya terörle mücadeleyle ilgili yasaların suiistimal edilip ifade özgürlüğünün kısıtlanması gibi durumlar bu derece alarm kategorisinde yer alıyor. Medya yöneticilerinin etik anlayışı ve gazetecilerin çalışma koşulları ise üçüncü derece alarm kategorisinde gösteriliyor. Platformda, tehditlerin “devlet kaynaklı” veya “devlet kaynaklı olmadığı” da belirtiliyor.

Türkiye 13 alarm ile ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de tehdit altında oldukları belirtilen gazeteciler arasında Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Mehmet Baransu ve Penguen çizerleri Bahadır Baruter ve Özer Aydoğan da var. Türkiye kaynaklı alarmların biri dışında tümü “2. Derece” ve “devlet kaynaklı” olarak tanımlanıyor.

Platformun bugünkü alarm listesinde Rusya (7), Azerbaycan (7), Ukrayna (4), Fransa (2), Bulgaristan (1), Danimarka (1), Yunanistan (1), Moldova (1), Sırbistan (1), Slovenya (1) ve İspanya’dan (1) da gazeteciler bulunuyor. Fransa'dan verilen alarmlar, Ocak ayında terör saldırısına uğrayan Charlie Hebdo dergisini ve bu ülkede Şubat ayında yürürlüğe giren ve “teröre teşvik edici yayınlar” nedeniyle yargı izni olmaksızın sadece idarenin kararı ile internet sitelerinin kapatılmasını öngören yeni terörle mücadele kanununu kapsıyor.