Medyada tecavüz eden köşe yazarı bile var

Medyada tecavüz eden köşe yazarı bile var

T24- Özellikle son  bir haftadaki yazılarıyla kadına yönelik şiddet konusunda medyadaki yazarları sorgulayan Vatan yazarı Mutlu Tönbekici,  medyada tecavüz eden köşe yazarı bile bildiğini söyledi. Tönbekici,  “En masum görünen köşe yazarlarını biliyorum, tecavüz vakası var bildiğim. Arkadaşlarım çünkü. Kız şikayetçi olmadı çünkü, gelip benim yanımda ağladı demem hiçbir kanıt teşkil etmiyor ama insanlar bunların kim olduğunu biliyor. Basın da kirli.  Kimsenin sesi çıkmıyor çünkü herkesin eli kirli” diye konuştu.  

A Haber’de Selin Ongun’un sunduğu “Bi Sormak Lazım”  programına katılan Tönbekici, medyada  da dayak yiyen kadınların olduğunu buna karşın kadınıyla erkeğiyle büyük bir sessizliğin içinde büyük bir ikiyüzlülüğün içinde yaşandığına işaret etti.

 Tönbekici’nin  kadın, şiddet, medya ekseninde yaşananları şöyle dile getirdi:

Hepimiz onlardan biriyle çalışıyoruz bile bile. Herkesin eli kirli derken bunu söylüyorum.  Beni yazımdan dolayı tek arayan Rasim Ozan Kütahyalı oldu. Bugüne kadar sistemli olarak işleyen tek erkek yazar Rasim ozan Kütahyalı. Burada  hakkını vermek lazım. Bir o aradı ve yazımı destekledi. Bu erkek şiddetinin bütün kesimlerde olduğu konusunda. 

 Biraz google’a girince ‘diş döken gazeteci’ deyince çıkıyor, ‘golf gazeteci’ deyince çıkıyor. İbrahim Tatlıses’in canlı yayında Yıldız Tilbe’ye hakaretini eleştirmem nedeniyle bugün tazminat cezası aldım. Bu arada Yıldız Tilbe sırra kadem bastı, ben onu savunan ve Tatlıses’in tavrını eleştiren yazım nedeniyle Türk adaleti benim hakaret ettiğime hükmetti.  O yüzden şimdi isim vermek mahkemelerle uğraşmak istemiyorum.

Bu golf sopasıyla muhabir döven desem kim olduğunu biliyorsun, bak kendi aramızda gülüyoruz, seyircilere söylemiyoruz, aslında söylemek lazım, şimdi kadın hakları havarisi kesildi. En masum görünen köşe yazarlarını biliyorum, tecavüz vakası var bildiğim. Arkadaşlarım çünkü. Kız şikayetçi olmadı çünkü, gelip benim yanımda ağladı demem hiçbir kanıt teşkil etmiyor ama insanlar bunların kim olduğunu biliyor. Basın da kirli.  Kimsenin sesi çıkmıyor çünkü herkesin eli kirli.

 

“Biz karısının ağzını burnunu dağıtan erkeklerle ilişimizi kesiyor muyuz” diye soran Tönbekici, her geçen gün daha duyarsız bir toplum oluştuğunu anlattı. Tönbekici şunları söyledi:

 “Siz hayatınızda hani o çok midesi kalkanlar var, sen kendin kişi olarak bir şey yaptın mı, şu güne kadar bir aile kavgasına müdahale ettin mi, komşudan çığlıklar geldiğinde kapıyı çalıp ne oluyor burada dedin mi ya da bir kadını korudun mu, kocasından kurtulabilsin diye ona iş verdin mi, en önemlisi şiddet uyguladığını bildiğimiz erkeklere toplumsal tecrit oluşturduk mu? Şiddet uygulayan erkekler işlerinde güçlerinde, televizyonlara çıkıyorlar, davetler veriyorlar.

Ben ablamın üzerine dışkısını atan Sevan  Nişanyan ile görüşmeyi kestim. Herkes görüşüyor ama ben şiddet eyleminde bulunduğunu bildiğim erkekle de ilişki kuramıyorum kendi sektörümde, selam vermiyorum, unutmuyorum.  Kendisi konuşuyor  o da ayrı bir paradoks.

Herkes ‘otelinde de kalıyorsunuz davetine de gidiyorsunuz’ dediğim de ‘evet ama çok ısrar etti’ diyorlar. Alkolik, işsiz ise herkes ilişkisini kesebiliyor ama gücü yerinde bir erkekse, önemli bir pozisyondaysa kesemiyoruz değil, kesmiyoruz, bu da bizim ayıbımız.  Deşifre etsem şimdi bak bakalım, adlarını söylesem takır takır, bak bakalım başımıza neler geliyor…” dedi.

 

‘Fatih Altaylı’nın tavrında şiddet var’

 

Fatih Altaylı “gerçek hayat hakkında hiçbir şey bilmeyen ahmaklar”  olarak nitelemiş gazetesinin önünde gösteri yapan kadınları.  Bir dertleri var gelmişler ne demek ahmaklar? Bu dilin kendi içinde şiddet var ne demek kendi içinde hayatı bilmeyen ahmaklar. Biraz daha sinirlense’ben bunları ilk bulduğum yerde taciz edeceğim’ de diyebilir.  Nitekim İnsan hakları avukatına eren Keskin’e ilk bulduğum yerde tecavüz edeceğim diyen adam mı başımıza havari kesildi. Bu adam diliyle  tavrıyla her haliyle şiddet içeren bir adam. Dramatik olan bu. Onlar işveren olduğu sürece de, bazıları da seve seve çok meraklı o da ayrı, ondan sonra ahmaklar, geri zekalılar diye bir kalemde sil git.

 

Gazetelerde şiddet haberleri yayınlanmasın, deve kuşu durumu bu. Pravda vari bir önlem olur. Sovyetler Birliği’nde de fuhuş yoktu biliyorsunuz.   Olsun bence böyle haberler. Biz bu haberleri hep okuyorduk, Habertürk’teki fotoğrafı savunanların söylediği şey şu hep okuyorduk, fakat o fotoğraf bize olayın dehşetini verdi. Ara ara böyle bir irritasyon olması lazım,  yasaların, tam da şiddet yasası sunulacakken olması, erkek Meclis’i belki biraz harekete geçer.