Çeşitli kadın sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu MEDİZ (Kadınların Medya İzleme Gurubu) tarafından yapılan Medyada Kadınların Temsil Biçimleri araştırmasına göre, Türk medyası erkek egemen bir yapı sergiliyor. Bu bağlamda, haberler, manşetler, içerikler yapılırken kadınlar, bireysel varlığı olmayan eş ve anne, magazin malzemesi, konu mankeni, cinsel nesne olarak kurgulanıyor ya da tamamen yok sayılıyor. MEDİZ tarafından yürütülen ‘Medyada Cinsiyetçiliğe Son’ kampanyası çerçevesinde yürütülen Medyada Kadınların Temsil Biçimleri araştırması tamamlandı. Doç. Dr. Hülya Uğur başkanlığında yürütülen araştırmada, Türk medyasındaki cinsiyetçi yaklaşımı verilere dökmek adına, 10 gazete, 5 radyo, 5 internet sitesi ve 5 televizyon iki hafta boyunca mercek altına alındı. Araştırma, Türk medyasında “kadının temsili” ile ilgili ilginç bulgular ortaya koyuyor. İşte bu bulguların bir kaçı: - Medya erkeklerin egemenliğinde… Kadın çalışanlara karar mekanizmalarında, ülke siyasetine katkıda bulunan yorumlarda, gündem belirleyen “ciddi” metin ve programlarda neredeyse hiç yer verilmiyor. Örneğin Türkiye’deki yaygın günlük gazetelerin genel yayın yönetmenlerinin tamamı erkek… - Haberler, manşetler, içerikler yapılırken kadınlar, bireysel varlığı olmayan eş ve anne, magazin malzemesi, konu mankeni, cinsel nesne olarak kurgulanıyor ya da tamamen yok sayılıyor! - Gazetelerin başsayfalarındaki haberlerin sadece % 21’inde kadınlar var. - Kadınlara ilişkin haberlerin % 52’si “yaşam-magazin” alanında.. - Haber kaynaklarının sadece % 18’i kadın. - Köşe yazarlarının sadece % 12’si kadın. - Yaygın ve genel TV kanallarındaki siyasi tartışma programı yapanların % 0’ı kadın. - TV ana haber bültenleri yönetim kadrolarının sadece % 16’sı kadın. - TV ana haber bültenleri yorumcularının (anchor‘man’) % 0’ı kadın. - TV ana haber bültenlerinde dış seslerin sadece % 25’i kadın. - Tüm medyada kadınların hak mücadeleleri ve eylemlerinin yer alma oranı sadece % 3.