35 yıldır vergi ödeyerek medyumluk yapan Medyum Fadime'nin (Fadime Gür) 1994 yılından beri bir bankaya yatırdığı 112 milyon TL’sinden sadece 4 bin 200 lira kaldı. Banka personelinin sahte talimatlarla parayı yok ettiklerini söyleyen Gür’ün avukatı Mürsel Ünlü, “Daha sonra öğrendiğimize göre bankanın o dönemki müdürü ve 5 personeli ‘zimmete para geçirme’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarından görevden alınıp cezaevine girmişler” diye konuştu.
Posta'da yer alan habere göre, Okuma-yazma bilmeyen Fadime Gür, bankadaki işlemlerini mühür kullanarak yapıyordu. İddiaya göre, Fadime Gür mührünü unuttuğu için banka görevlileri kendisine imza atmasını söyledi. “Fadime’ diye yazarak paramı yatırıyordum. Bazen de imza atmama bankanın memurları yardım ediyordu” diyen Gür, “2004’te para lazım oldu. 4 bin liraya yakın para çektim. Hisse senetlerim vardı. Onlardan hiç çekilmedi. ‘Hisse senedi çok değerli çekme’ dediler. Bir hafta sonra gittim bu şubede sana verecek kadar para yok dediler. Beni 2005’in 7. ayına kadar oyaladılar” dedi.
Söz konusu banka şubesinde görevli olan bir memurun kendisine “Bu parayı nasıl kazandın? Bunu sen falcılıkla kazandın. O evini de elinden alırım” dediğini söyleyen Gür, “Ben hiçbir bankayı kötülemiyorum. İçindeki adamlar hırsız. İçlerinden birkaç kişi çıkıyor bütün bankayı batırıyor, benim gibi cahil insanları da kullanıyorlar” diye konuştu.
Medyum Fadime Gür’ün avukatı Mürsel Ünlü ise olayın hukuki boyutunu değerlendirdi. Müvekkilinin 1994 yılından 2004 yılına kadar 112 milyon birikimini bankaya yatırdığını anlatarak, “Kendisinin okuma-yazması yok. Banka çalışanları kendisinden talimat almış ve bununla hisse alım satım işlemleri yapılmış. En son 2004 yılında bankaya para çekemeye gittiğinde kendisine 4 bin 200 lira para ödenmiş ve kendisine ‘paranız yok hesabınız kapandı’ denmiş. Bunun üzerine yapılan hukuki çalışmalarda; bankanın verdiği cevapta, 2004 yılı itibariyle 575 bin adet hisse senedini olduğu, 2004 yılında para biriminin YTL’ye çevrilmesi nedeniyle liradan 6 sıfır atıldığı, bu nedenle hisse senedinden de 6 sıfır atılarak 575 adet hisse kaldığı, bunun da 8 lirayla çarpılarak kendisine 4 bin lira ödendiği söylenmiş. Yani basit hesap hatalarıyla parası yok edilmiş. Biz bu paranın varlığının tespiti ve müvekkile ödenmesi için bir dava açtık” dedi.
Usul hukukuna göre okuma-yazması olmayanların verdiği talimatların geçerli olması için belirli koşulların olduğunu ifade eden avukat Ünlü, “Müvekkilimden imza adı altında yazı alarak bu talimatlarla parayı yok etmişler. Daha sonra öğrendiğimize göre bankanın o dönemki müdürü ve 5 personeli ‘zimmete para geçirme’ ve ‘görevi kötüye kullanma’ suçlarından görevden alınıp cezaevine girmişler” diye konuştu.
Başka bir davada söz konusu banka avukatlarının verdiği cevaplardan gerçeğe ulaştıklarını anlatan Ünlü, “Komik bir matematik oyunuyla bu hisselerin ortadan kaldırıldığı sabit hale geldi. Biz hukuka müracaat ettik. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımıza okuma-yazma bilmeyen ve vergi levhasıyla medyumluk yapan müvekkilim tarafından mektup yazdırıldı. Bu mektupta da kendilerinden şahsen yardım talep edildi. Müvekkilim de Başbakan Ahmet Davutoğlu gibi Konyalı olması sebebiyle bu konuya hassasiyetle eğileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.