Bodrum'daki Yalıkavak Marina’nın yönetim kurulu başkanlığını yapan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, "Zor bir ameliyat geçirdim, sağlığımı düşünüyorum, yönetim kurulu ne yaptı bilmiyorum zaten ayrılmak niyetindeydim" diye konuştu. Ağar, 10-15 gün önce, kuruldan ayrılmak istediğini beyan ettiğini söyledi.
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Yalıkavak Marina'nın yönetim kurulundan kovulduğuna yönelik iddialara ilişkin olarak, Sözcü gazetesinden Yaşar Anter'e konuştu.
Yeni ameliyat olup hastaneden çıktığını ve İstanbul'da dinlendiğini belirten Ağar, "Benim Bodrum'da ne işim var. Hastaneden yeni çıktım evdeyim. Ben bu olaylar başladığı anda Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan ayrılmak istediğimi ifade ettim. Onlar belki bu hastalık dolayısıyla bir jest yaptılar bana. Bugüne kadar bekletmişlerdi. Ama konular çıktığı anda herkes rahatlasın diye bir dilekçe vermiştim, kapatsınlar diye konuyu. Yani ayrılmak istediğimi 10-15 gün evvel önce beyan etmiştim ben. Ne yaptılar bilmiyorum. İşin doğrusu ilgilenecek vaktim de zamanım da yok" açıklamasını yaptı.
Ağar, 12 Mayıs'ta kendisi ve oğlu üzerinden iktidarı hedef alan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in gündeme getirdiği iddialar hakkında konuştu. Ağar'ın iş insanı Mübariz Mansimov'u tehdit ederek Yalıkavak Marina'yı aldığı iddiasıyla ilgili konuşurken, oranın sahibi değil yönetici olduğunu belirtmişti.
Ağar, “Madem tehditle el koydumsa, bu kişinin tehdit davası açması gerekirdi. Madem tehdit, zorlama varmış niye dava açılmamış. Bu marinanın biz bir tarafında yokuz. Rica üzerine profesyonel yönetici olarak buradayım. Devletin bütün kayıtlarında buradaki konumum bellidir. Utanç verici, saçma sapan iddia ve isnatlarla suçlama konusu yapmak utanç vericidir. Yıllarca terörle mücadele etmiş, bütün terör örgütlerinin hedefinde olan, her adımı devlet tarafından bilinen, 24 saat korunan kişiyim. Bu kadar kör gözle bakan insanlarda mantık diye de bir şey yok" ifadesini kullanmıştı.
Ağar, "Ben alnı açık gezerim. Böyle olduğumu devlet de, millet de bilir. Benden, ehli namus olan, ehli vatan olan kimse şikayetçi olmaz. Ama son dönemlerde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve PKK siteleri marina ve benimle ilgili yalan haberler üretiyor. Bunlar karşılık bulmuyordu. Şimdi farklı taktikler uygulanıyor. Beni gündeme getirmelerinin asıl nedeni de bizi buradan uzaklaştırmak. Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli: Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır" diye konuşmuştu.
İçişleri Bakanı Soylu, Ağar'ın "Biz olmasan mafya çökecek" sözlerine tepki göstermişti. Ağar da “Bütün eleştirilere hak veriyorum. Olayın kızgınlığından dil sürçmesi söz konusu. Benim bu tabiri kullanmam fevkalade yanlıştır. Bütün meslektaşlarımı incittiğimi düşünüyorum, kalbi özür diliyorum” açıklamasını yapmıştı.
Soylu, daha sonra HaberTürk'te yaptığı açıklamada da, Mehmet Ağar’a çağrıda bulunarak Ağar'ın Yalıkavak marinadaki görevini bırakması gerektiğini söylemişti.
Soylu, "Ben olsam 48 saat içinde bırakırım. İçişleri Bakanı olarak söylüyorum. Bu tip insanlar bir yerde bulunduğu zaman bunları bu meselenin üzerinden yormak kolaydır" demişti.
TIKLAYIN - Mehmet Ağar: Susurluk çetesinden marina patronluğuna
TIKLAYIN - Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı Soylu'nun açıklamasının ardından özür diledi