Yalıkavak Marina için "Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır" diyen eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar sözleri nedeniyle Emniyet teşkilatından ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan özür diledi. Ağar, “Bütün eleştirilere hak veriyorum. Olayın kızgınlığından dil sürçmesi söz konusu. Benim bu tabiri kullanmam fevkalade yanlıştır. Bütün meslektaşlarımı incittiğimi düşünüyorum, kalbi özür diliyorum” dedi.
Mehmet Ağar devamında, "Özellikle Sayın içişleri Bakanı gerçekten çok takdirle kendisini takip ediyorum. Gerek terörle mücadelede gerek organize suçlarla mücadelede gerekse teşkilata verdiği güven dolayısıyla fevkalade başarılı görev sürecini devam ettiriyor. Allah da uzun yıllar devam ettirsin. Devlet her konuda terör, organize suçlar konusunda olsun her yerde vaziyete hakim. Mutlak şekilde adalet ve hukukun tesisi yönünde son derece gayretli. O bir kızgınlıkla herhalde ağzımızdan çıkan bir söz oldu. Ertesi gün gazetede çıktıktan sonra rahatsız oldum. Saygı Beyi de aradım. Kendisine de buradan teşekkür ediyorum. Bir haber namusu, kalem namusu olan bir gazeteci. Bu konuyu da fevkalade uygun bir şekilde aktardı. Ama buradaki kusur benim. Dolayısıyla bütün meslektaşlarımdan özür diliyorum. Sayın Bakan'ın liderliğinde Emniyet Genel Müdürü'yle, en küçük polis memuruna kadar cansiperane bir mücadele sergiliyorlar. Bu emeği görmezden gelmek hele benim için asla söz konusu olamaz. Dolayısıyla insan işte ne kadar tecrübeli de olsa sinirle hata yapıyor. Hatamı kabul ediyorum" diye konuştu.
Ağar, iş insanı Mübariz Mansimov'u tehdit ederek Yalıkavak Marina'yı aldığı iddiasıyla olarak dün Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e açıklamalarda bulunmuştu. Ağar Öztürk’e verdiği röportajda, “Ben alnı açık gezerim. Böyle olduğumu devlet de, millet de bilir. Benden, ehli namus olan, ehli vatan olan kimse şikayetçi olmaz. Ama son dönemlerde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve PKK siteleri marina ve benimle ilgili yalan haberler üretiyor. Bunlar karşılık bulmuyordu. Şimdi farklı taktikler uygulanıyor. Beni gündeme getirmelerinin asıl nedeni de bizi buradan uzaklaştırmak. Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli: Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır” ifadelerini kullanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise bugün Sedat Peker'in hakkındaki iddialarına karşın yaptığı açıklamada, Ağar'ın Yalıkavak Marina için kullandığı “Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır" ifadesine tepki göstermiş; "İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil" demişti. Soylu'nun açıklaması için TIKLAYIN. |
Sözcü TV’den Erdoğan Aktaş’ın sorularını yanıtlayan Ağar, yine marina konusundaki, "Bir devlet başkanı rica etti ben de bu görevi kabul ettim" açıklamasına ilişkin olarak da, "Öyle değil, orada bir yanlış anlaşılma olmuş, Saygı Bey'i tenzih ederim. Şimdi mesele şudur, ben 25 sene olmuş devletten ayrılalı. 15 sene siyasette, bazı büyük holdingler yönetim kurulu üyelikleri hep teklif ettiler. Hiç birini kabul etmedim etmem de. Ancak burada benim söylediğim şu, iki devlet başkanımız Cumhurbaşkanımız ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı arasında kardeşliğe yakın bir ilişki var. Zaten merhum Aliyev'den bu yana iki millet iki devlet bir millet anlayışı var. Dolayısıyla son Karabağ olayı çıktığı gibi kardeşlik olağanüstü gelişti. Bunun öncesinde Türk-Azerbaycan kardeşliğini sarsmaz bir biçimde güçlendirecek şekilde Marina sahiplerinin ricası üzerine ben bu görevi kabul ettim. Türk özel sektöründe hiçbir görevi kabul etmedim. Bunu kabul etmemin sebebi, Türkiye ile Azerbaycan var olan kardeşliğinin pekişmesi amacıyla kabul ettim. Buradaki teklif de sadece marina sahiplerinden gelmiştir. Yoksa başka bir teklif söz konusu değildir. Dolayısıyla böyle bir konu da söz konusu olamaz" ifadelerini kullandı.
Mübariz Gurbanoğlu'nun kendisini Fethullah Gülen'i ziyarete götürdüğüne ilişkin iddiasına da yanıt veren Ağar, "Şu kadar söyleyeyim, kapatacağım çünkü bir yerde ekmek tuz yemişsiniz geçmişte. Bugün de hapis hayatında cevap verme imkanı olmayan bir kişiye fazla bir şey söylemem. İleride cezasını bitirir nasip olursa o zaman her şey konuşulur. Ama şimdi şu kadarını söylemek zorundayım. kendisi defalarca oraya gitmiştir herkes bilir. Bir seferinde beraber gittik. Benim gidiş gelişimden devletin bilgisi vardır. Bu kadar söyleyeyim kapatalım" dedi.
Ağar, hakkında bazı iddialarda bulunan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'e yönelik de, "Orada benim söylediğim şudur. Bu şahısla benim muhatap olmam söz konusu değildir. Liderlik falan kolay iş değildir, mensubudur diyelim. Bu konuda söyledim, benim dokunulmazlığım yok bir şeyim yok. Devlet her türlü araştırmayız yapar. Zaten kendisinin bu sözleri üzerine bayram sonrası avukatım vasıtasıyla da yargıda gerekli müracaatlar yapacaktır. Yüreği yeten gelir Türkiye'ye. Bu konuda hesabı olur. Ben bu konularda muhatap olmam söz konusu değildir. Avukatlarım gerekli girişimleri yargı nezdinde yapacaklardır" sözlerini kaydetti.
Ağar devamında şunları kaydetti:
"Oğlumla iftihar ederim ben, gurur duyarım, yakın tanıyan herkes bilir, gurur duyar. Tamamıyla bu iddialar PKK ve bazı yasa dışı örgütlerin sitelerinde ortaya çıkarılmıştır. FETÖ ile ilgili siteler de bunların üzerine atlamıştır. Zaten bu iddiaların geneline baktığınızda iki seneden beri FETÖ ve PKK ağırlıklı siteler koyduğu meselelerdir bunları. Bunların hepsi yalandır. Buyurun dediğim gibi ben yıllardır dokunulmazlığı olmayan bir insanım. Allah'tan korkarım, kanundan korkarım, devletten korkarım. Başka da bir şeyden korkmam. Kimsenin ne iddiası varsa buyursun delillerini götürsün. Her türlü araştırmaya, soruşturmaya açığım.
Bunlar tamamıyla aynı geçmişte yapıldığı gibi devletin bugün bu işlerle mücadelede bakanından polis memuruna jandarma genaralinden subayına kadar herkesin bu mücadeledeki azmini kırmak taktikleridir. Bunlar bilinen psikoloji mücadele taktikleridir. Biz bunları biliriz. Bu görevde olan arkadaşlarımız da bilir. Fevkalade pırlanta gibi insanlara bu şekilde ithamlarda bulunmak suretiyle yapacakları görevde ön kesme operasyonlarıdır. Bunlar tabii gizli bir servisin yönlendirmesi ve kontrolüyle yapılan işlerdir.
Dolayısıyla ne benim ne oğlumun yasal ve ahlaki olmayan hiçbir şeyle ilgisi yoktur. Bunların hepsi devletimizin eli kolu bilgileri kabiliyeti, kapasitesi fevkalade güçlüdür. Bunların hepsini ortaya çıkaracağına dair inancım tamdır. Bundan dolayı da hiçbir endişem yok. Bu fırsatı da verdiğiniz için ben çok teşekkür ediyorum. "
"Bu marina üzerinde bu kadar uğraşılması utanç vericidir. Beş binden fazla kişiye istihdam sağlamaktadır. Devlete son derece güçlü vergi ödemesi yapılmaktadır. Son derece önemli dolar getirisi vardır. Biz de burada karınca kararınca bir gayret içerisinde olduk. Dünyanın en önemli yat marinası seçilmiştir burası. Dolayısıyla bu ve buna benzer tesisleri polemik konusu yapmak yerine bunların daha gelişmesini öne doğru çıkaralım. Yoksa ben yaşadığım hiçbir şeyden ne pişmanlık duyarım ne üzerinde kalkıp yalan yanlış yorumlar yaparım, yapılmasına müsaade ederim. Hiçbir şeyden de çekincem yoktur."
Barış Soydan'ın yazısı | Efsaneyle gerçek arasında Mübariz Mansimov: Bir oligarkın yükselişi ve düşüşü