İtibarı ve tirajı sıfırlanmış yandaş güruhuna göz atmak bile gereksiz bir zaman ve enerji kaybı çünkü siyasal iktidarın müebbetlik suçları nasıl ve kimlerle işlediğini Fuad Avni twitleri tüm berraklığıyla anlatmakta…
Son oynanan oyun, cifeleşmiş yandaşlar dışında kalan tüm medyayı “paralel yapı” bahanesiyle susturma girişimi…
Bir sonraki kirli oyun ise oy çalmak…
Muhalif medyayı nasıl ve kimler susturacaklar, seçim günü oyları kimler nasıl çalacaklar hepsini isim isim, oyun oyun Fuad Avni yazıyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Bu çıldırmışlık nedir?
17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını yürüten ancak görevden alınan, daha sonra da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından meslekten ihraç edilen Savcı Celal Kara hukuksal teşhisi koyuyor:
“Anayasayı ilga suçu, bilfiil gerçekleşmiş durumda…
Yargı lağv edilmiştir.
Anayasanın ilgası, yargının bu şekilde tehditlerle ve baskılarla ağır baskı altına alınması nedeniyle anayasayı ihlal suçu işlendi.
…TCK’nin 309. maddesinde ‘Anayasanın ihlali’ suçu var. Cezası ağırlaştırılmış müebbettir.
…Siyasi iktidar, resmen 309. maddedeki suçu işlemiş durumdadır.
Ve iktidarın talimatlarıyla hareket ederek karar alan savcılar, hakimler, mahkemeler de aynı suçu işlemiştir.
Şu an tam bir darbe düzeni var ve kesinlikle hukuk yok. Anayasa kesinlikle mülgadır.
Yargı ve yasama tamamen felç. İktidara bağımlı halde… Bitirildi.”
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Anayasanın mülga olduğu, yargı ve yasamanın iktidarın kölesi haline getirilerek tamamen felç edildiği “yeni Türkiye’nin” felakete koşma temposu o kadar hızlı ki Almanların “asrın dolandırıcılığı” dediği Deniz Feneri gibi davaların utanmadan ve sıkılmadan halı altına süpürülmeye kalkılması umuru adiyeden hale geldi…
Ama savcının dediği de net ve açık:
“Türk Ceza Kanunu’nun 309. Maddesi’ne binaen yargı yetkisinin gaspı, anayasayı ilgadır.
Cezası ağırlaştırılmış müebbet hapistir.”
Göreceksiniz son gelişmeler ışığında suça iştirak edenler ve altına imza atanlar 309’dan yargılanacaktır.
17-25 Aralık süreci, Uludere, IŞİD’e silah sevkiyatı, Deniz Feneri, kısacası hukuk devletinin belini kırarak, hırsızlığa, cinayetlere ve darbeciliğe yol veren tüm icraatlar yargı önüne çıkarılacak.
Yaşayan görecektir…
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Nasıl buraya geldik?
Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken, 14 Temmuz 1996 günü Milliyet Gazetesi’nde “demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz” demiş ve eklemişti:
“Demokrasi amaç değil araçtır.”
Sonra AKP iktidarının ilk yıllarında bu görüşünden vazgeçmiş, demokrasi yolunda adımlar atmış, AB reformları yapmış, askeri vesayetin çarpık yapısına hukuksal bir biçim vermek için girişimlerde bulunmuştu.
2011 yılına kadar “tramvayda” yolculuğuna devam etmişti...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
2011 yılında “gideceği durağa” gelmiş olduğuna inanmış olmalı ki tramvaydan inmeye karar verdi.
Demokrasi tramvayından indi.
Ama sadece kendisinin inmesi ona yetmedi.
Demokrasinin “araç” olmadığına inanan aklı başında herkesi de zorla tramvaydan indirmeye uğraşıyor şimdi.
“İnmeyeceğiz” diyen herkese karşı zorbaca bir baskı uygulanıyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Boşuna heveslenmekte…
Tüm işaretler demokrasiyi “tramvay” sanma gafletinin çok ağır bedelini ödeme noktasına doğru hızla savrulduğunu göstermekte…
Kirli suç aparatı içinde yer almayan herkesi susturmaya kalksalar da, oylar çalınsa da, orduyu yedeğe alarak ülkeyi kleptokrasi rejimine mahkum etmeyi deneseler de nafile…
Bu çok açık ama asıl ben gidilmekte olan istikamet bu kadar net iken bu gönüllü hukuk cellatlarına şaşıyorum…
Madem “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğuna göre istinasız herkesin kurallara uyma mecburiyeti vardır” anlayışına inanmıyordunuz neden hukukçu görüntüsüne büründünüz, amiriniz işaret verdiğinde tramvaydan atlamak için mi?
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
İnen insin tramvaydan, biz inmeyeceğiz.
Kendi indikleri yetmiyormuş gibi tramvayı durdurmaya, içindekileri indirmeye uğraşanlar ise dikkat etsinler, o tramvayın tekerlekleri hukuktan yapılmıştır.
Unutmasınlar, tramvayla dövüşürken o tekerleklerin altında kalmak da var.
*Bu yazı gazete360'dan alınmıştır