Mehmet Altan: Hırsızlar, 17-25 Aralık'tan sonra darbecileri akladı; Baransu'yu kurban ettiler

Mehmet Altan: Hırsızlar, 17-25 Aralık'tan sonra darbecileri akladı; Baransu'yu kurban ettiler

Mehmet Altan*

Hırsızların, darbecileri akladığı ülke ve Baransu

Dün, bilgisayarıma ‘Balyoz Davası' yazdım ve davanın tarihçesini yeniden okudum… AKP rejiminin ülkeyi nasıl yok ettiğinin resmi, bu davadaki şaşırtıcı ve emsali olmayan gelişmelerden görünüyordu. Yargıtay 9. Dairesi, 9 Ekim 2013 tarihinde sanıklara verilen mahkûmiyetleri büyük oranda onamış, ancak 88 sanığa verilen mahkûmiyet kararlarının bozulmasına ve tutuklu olanlarının da tahliyesine karar vermişti… Bu kararların tümü daha sonra yargı tarihinde görülmemiş bir biçimde toptan ‘yok hükmünde' sayıldı… Devlet, kendini ve hukuku inkâr etti… Daha doğrusu burada devlet, yargı ve hukuk olmadığı ispatlandı…

***

Neden böyle oldu? Çünkü 17 ve 25 Aralık'ta ‘suçüstü' yakalanan siyasal iktidar, ‘devlete ve yargıya' darbe yaptı… Kimse bana Anayasa Mahkemesi'nin ve Balyoz sanıklarına toptan beraat veren mahkemenin kararından söz etmesin… Ergenekon Davası için de aynı şey… Bu davaların hepsinin sonuçları 17-25 Aralık'tan sonra değiştirildi. O yüzden, bu konuları samimiyetle konuşmak isteyen herkesin ilk cümlesinin ‘17 ve 25 Aralık' olması gerekiyor, gerisi lafügüzaf… ‘Kumpas' hikâyesi 17-25 Aralık'tan sonra çıktı ve bütün sanıklar da o tarihten sonra bırakıldı… 17-25 Aralık'a kadar suçlu olanlar, o tarihten sonra ‘masum' oldu. Darbecilerle hırsızlar arasında yeni bir ittifak kuruldu.

***

Zaman ve zemin değişse de evrensel hukuk kurallarının aksamadan varlığını sürdürdüğü ülkelere ‘demokratik hukuk devleti' diyoruz. Buralarda bu yok… Olsa 17 ve 25 Aralık'ın üstü kapatılmaz, Balyoz ve Ergenekon tümden yok hükmünde sayılmazdı… Ama eminim Türkiye devlet olmayı, hukuku ve yargıyı anımsayınca bu davalar da yeniden çok daha adil bir şekilde görülecek. Hırsızlar ve darbeciler koalisyonu değil, hukuk devletinin kuralları devreye girecek…

***

Bu hukuksuz rezillik, Balyoz Davası'nda kendine bir de kurban buldu: Mehmet Baransu… Baransu, Balyoz Davası'na temel oluşturan haberleri nedeniyle 2 Mart 2015'te tutuklandı. Aradan bir yılı aşkın süre geçti ama hala ortada bir iddianame yok… Üstelik Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili olarak ‘gazetecilik' mesleğini ifa edenlerin başının siyaseten belaya sokulmasının hukukla bağdaşmadığını belgeleyen çok taze bir Anayasa Mahkemesi kararı da ortada duruyor…

***

Bunları neden yazıyorum? Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin nihayet Baransu'nun yapmış olduğu başvuruyu gündemine aldığını ve konuyu bugün görüşeceğini okudum. Dilerim 17-25 Aralık ertesi ortaya çıkan hırsız ve darbeci koalisyonunun yeni hukuksal rezaleti olan ‘hırsız yok, darbeci yok, şikeci yok' skandalı, Mehmet Baransu'yu kurban etmeye devam etmez… Anayasa Mahkemesi de Can Dündar-Erdem Gül kararına bağlı kalır… Baransu'ya özgürlüğünü verir. Saygın bir hukuk müessesesi olabilmesi için de vermesi gerekiyor zaten.

* Bu yazı Özgür Düşünce'de yayımlanmıştır