Mehmet Ayvalıtaş davasına da salon yetmedi, duruşma 24 Aralık’a ertelendi

Mehmet Ayvalıtaş davasına da salon yetmedi, duruşma 24 Aralık’a ertelendi

Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için sokağa çıktığı 2 Haziran gecesi Cengiz Aktaş’ın kullandığı aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’ın duruşması bugün görüldü. Mahkeme salonu yine izleyicilere yetmezken, mahkeme Silivri Adliyesi’nin uzak olduğunu belirterek gelecek celsenin konferans salonunda yapılmasına karar verdi.

Cengiz Çoban’ın Doğan Haber Ajansı’nda yer alan haberine göre, araç sahibi Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş hakkında “taksirle adam öldürme ve yaralama” suçlamasıyla 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın bir dahaki celsesi 24 Aralık günü görülecek.

Anadolu Adalet Sarayı 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Mehmet Görkem Demirbaş ve hakkında zorla getirme kararı bulunan diğer tutuksuz sanık Cengiz Aktaş geldi. Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, ağabeyi Muharrem ve Volkan Ayvalıtaş, olayda yaralanan Seyit Kartal ve babası Mustafa Kartal'ın da hazır bulunduğu duruşmayı Gezi Olaylarında yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın ailesi ve Gülsuyu'ndaki olaylarda yaşamını yitiren Hasan Ferit Gedik'in annesi Nuray Meral de izledi.  

 

CHP'li Tanal: Özel görüşme yapmıyorum

 

Kimlik tespitlerinin yapıldığı sırada duruşma salonuna gelen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, müşteki avukatlarının olduğu bölüme giderek avukatlarla konuştu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Mahmut Tanal'ın katılan tarafın yanına gelip özel görüşme yaptığı görüldü, seyircilerin bulunduğu yere geçmesi istendi" cümlelerinin duruşma zaptına yazdırdı. Bunun üzerine Tanal, “Ben duruşmanın inzibatını bozmuyorum. Özel görüşme yapmıyorum" diye konuştu. 

 

‘Mehmet'in kalkacağı sırada üzerine jip düştü’

 

Duruşmada olay gününü anlatan tanık Ali Ekber Ağan, Gezi Eylemleri nedeniyle kitlelerin otobanda olduğunu söyleyerek, “Ben de o grubun içindeydim. İstanbul istikameti tamamen kapalıydı. Ankara İstikametini de kapatmak için yola indik. İnsanların elinde bezler vardı, sallıyorduk. Taksi ve siyah jip durmadı, diğer araçlar durmuştu. Taksi çarptığında Mehmet Ayvalıtaş düştü, tekrar kalkacağı sırada üzerine jip düştü" dedi. 

 

‘Kemer takmadığım, telefonla konuştuğum için ceza kesildi’

 

Davanın  geçtiğimiz celsesinde sanık Mehmet Görkem Demirbaş'ın daha önce trafik kurallarını ihlal edip etmediği, hakkına verilen bir trafik cezası olup olmadığının tutanaklarının emniyet müdürlüklerinden istenilmesine karar verilmişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Demirbaş'ın 1 Mayıs 2013 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu'nun 73. Maddesi olan “Karayolunda araçların kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde saygısızca sürülmesi, araçlardan bir şey atılması veya dökülmesi, seyir halinde sürücülerin cep ve araç telefonu ile benzer haberleşme cihazlarını kullanması yasaktır" hükmü gereğince 77 lira idari para cezası kesildiğini belirtti. Mahkeme Başkanı ceza nedenini sanığa sordu, sanık Demirbaş ise “Kemer takmamıştım ve cep telefonuyla görüşme yaptığım için ceza kesilmişti" şeklinde konuştu. 

 

Duruşma salonu yetersizliği

 

Bu sırada duruşma salonuna yeteri kadar izleyici alınmadığını belirten müşteki avukatları, duruşmanın Balyoz ve Poyrazköy Davası'nın adliyenin konferans salonunda yapılmasını talep ederken, salon sorunun çözülmesini istedi.  “Silivri'den randevu alıp sıraya girmek istemiyoruz" diye konuşan avukat Ömer Kavili, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Silivri Adliyesi'nden randevu alınarak büyük salonda duruşmaların görülmesine ilişkin yazının kabul edilemeyeceğini belirtti. 

 

Mahkeme Başkanı: Neden duruşmaya gelmedin

 

Duruşmada müşteki avukatlarının sorularına cevap veren sanık Cengiz Aktaş, 25 yıldır şoförlük yaptığını belirterek, “Kullandığım araç bana ait değil, ben işçi şoförüm. Bu takside olaydan önce 1,5 yıl çalıştım. Akşam 4 gibi vardiyayı alıp, gece 1 gibi bırakırım" dedi.  Duruşmaya gelmediği için hakkında yakalama kararı olduğu, polislerin eve gelip bilgi verdiği avukatlarca hatırlatılan Aktaş'a Mahkeme Başkanı, “Polis ekipleri gelmiş evine, sen neden duruşmaya gelmedin" diye sordu. Bunun üzerine sanık Aktaş, “1 aylığına memlekete eşimi götürmeye gitmiştim" dedi. Mahkeme Başkanı ise “Adliyeye gelmiştin, neden içeri girmedin" şeklinde soru sordu. Adliyenin gergin olması nedeniyle duruşmaya giremediğini söyleyen Aktaş, “Adliyeye ilk celse gelmedim ama 2. celse geldim. Gerginlik vardı, girmedim salona" şeklinde konuştu. 

 

‘Kaza çok aniydi, anlık oldu’

 

Olay günü alkollü olmadığını ve hızının 80 veya 90 kilometre olduğunu ifade eden Aktaş, “Kaza çok aniydi, anlık oldu. Önümdeki araca vurmamak için frene bastım. Jip de bana vurdu. Kalabalık yoktu. İnsan olarak birini görmedim. Çarpma sesinden sonra insan sesleri duydum. Ben de olayda darbe alıp, bayıldım" dedi. Öte yandan geçtiğimiz Cuma günü sanık Aktaş'ın mahkemeye gelerek celse arası ifade verdiği öğrenildi. 

 

Duruşma konferans salonunda yapılacak

 

 

 

 

Mahkeme, duruşma salonunun yetersizliğinden dolayı daha büyük bir salonun tahsisi için yazılan yazıya Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın adliyede her duruşmanın kendi salonunda veya Silivri Adliyesi'nde görülebileceği yönünde cevap verildiğini belirtti. Silivri Adliyesi'nin uzaklığı ve adliyede 2 konferans salonunun bulunduğu, benzer davaların konferans salonunda yapıldığını belirten mahkeme, gelecek celse duruşmanın konferans salonunda yapılmasına karar verdi. 

 

Duruşma ertelendi

 

Davetiye çıkarılmasına rağmen duruşmaya gelmeyen tanıkların gelecek celse duruşmaya zorla getirilmesine hükmeden mahkeme, olayın başlangıcından bitiş anına kadar olay yeri ve sonrasını gösterir tüm kamera kayıtlarının araştırılıp  temini için Ataşehir Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılmasına karar verdi. Müşteki avukatlarının sanıkların tutuklanması gerektiği yönündeki talebi reddeden mahkeme, duruşmayı 24 Aralık 2014 günü saat 09.30'a erteledi.

 

15 yıla kadar hapis cezası istemi

 

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için 2 Haziran gecesi Ümraniye Mustafa Kemal Mahallesi'nde düzenlenen eylem sırasında Ayvalıtaş ile 17 yaşındaki kuzeni Seyit Kartal'ın da olduğu bir grup yolu trafiğe kapatmak istedi. Sanık Mehmet Görkem Demirbaş'ın aracı ile diğer sanık taksi şoförü Cengiz Aktaş'ın aracı bu yolda giderken önlerindeki araçların durması ile ani fren yaptılar. Demirbaş'ın aracı, önündeki taksici Aktaş'ın aracına çarptı. Bu çarpışmanın etkisiyle her iki araç da yoldaki Ayvalıtaş ile Kartal'a çarptı. Kazada 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş aracın altında kalarak yaşamını yitirdi Seyit Kartal ise yaralandı. Araç sahibi Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş hakkında “taksirle adam öldürme ve yaralama" suçlamasıyla 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.