Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesinin başyazarı Mehmet Barlas, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Hani mahalle baskısı diyorlar ya, bu konuda hakikaten mahalle baskısı yapmak lazım. Sigara içenin ayıplandığı bir sosyal alanı tesis etmeliyiz" sözlerini eleştirdi. Daha önce kaleme aldığı bir çok yazıda ve TV programlarında Erdoğan'ın politikalarını ve icraatlarını destekleyen Barlas, "Mahalle Baskısı" kavramı üstelik bu baskının sonuçlarından fazlasıyla etkilenmiş bir kişi olan Erdoğan tarafından sigara bağımlılığına karşı içerikli olsa bile kullanılırken, bu vesile ile galiba bir kez daha düşünmemiz gerekiyor" dedi.
"Mahalle Baskısı" konusunda sosyo- politik alanda tatsız deneyler yaşamış bir toplumuz" diyen Barlas, Hindistan'daki dana ve sığır eti yasağını örnek göstererek, şunları söyledi:
"Eğer sigara gerçekten zararlı ise, devlet bunun üretimini yasaklar. Sigara endüstrisini bir vergi kaynağı olarak görmez. "Mahalle baskısı" sonunda Hindistan'da olduğu gibi et yasağına veya bizde olduğu gibi başı örtülülere baskı yapılmasına kadar dayanabilir."
Barlas'ın Sabah'ta "Mahalle Baskısı her soruna çözüm olabilir mi?" başlığıyla yayımlanan (6 Mart 2015) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Yeşilay En'leri 2015 Ödül Töreni"nde konuşurken "Hani mahalle baskısı diyorlar ya, bu konuda hakikaten mahalle baskısı yapmak lazım. Sigara içenin ayıplandığı bir sosyal alanı tesis etmeliyiz" demiş. "Mahalle Baskısı" konusunda sosyo- politik alanda tatsız deneyler yaşamış bir toplumuz...
"Mahalle Baskısı" kavramı üstelik bu baskının sonuçlarından fazlasıyla etkilenmiş bir kişi olan Tayyip Erdoğan tarafından sigara bağımlılığına karşı içerikli olsa bile kullanılırken, bu vesile ile galiba bir kez daha düşünmemiz gerekiyor. Bu mahalle baskısının nerelere kadar dayanabileceğine bir örneği Hindistan'dan verebiliriz...
Geçen hafta Hindistan'ın 113 milyon nüfuslu ve aralarında Mumbai'nin de (Bombay) bulunduğu Maharaştra eyaletinde dana ve sığır eti yasaklandı... Bu yasak, ineği kutsal kabul eden Hindu inancının egemen olduğu "Bharatiya Janata Partisi"nin aşırı kanadından yıllar önce kararlaştırılmıştı. Şimdiki Cumhurbaşkanı Pranab Mukhercee de bu kararı onaylayınca, yasak kanun haline dönüştü. Artık evlerinde ve çiftliklerinde dana ve sığır besleyenler hem 5 yıl hapis cezasına çarptırılacak hem de para cezası ödeyecekler.
"Hinduizm"de sadece et yemek yasak değil, alkol de yasak... 1971'de bir grup gazeteci Hindistan'ı ziyaret ederken, daha sonra 1977-79 arasında Başbakan da olan Morarji Desai'yle (1896-1995) bir görüşme yapmıştık. Fanatik bir Hindu olan Desai, 1952'de Maharaştra'nın valiğini yaparken, bu eyalette alkollü içkileri yasaklamış.
Gruptaki gazetecilerden rahmetli Kayhan Sağlamer özellikle şaraba düşkün bir meslektaşımızdı. Maharaştra'da koyduğu yasağı hatırlatarak Morarji Desai'ye "Ben Hintli olsam size oy vermezdim" demişti. Desai de "Sizin ulusal kahramanınız Atatürk sirozdan ölmedi mi" diyerek, Kayhan'a cevap vermişti... O anda hiçbirimiz "Sizin ulusal kahramanınız Mahatma Gandi'yi de hiç alkol kullanmayan fanatik bir Hindu vurup öldürmedi mi" demeyi akıl etmemiştik. Şimdi Maharaştra'da sığır ve dana etinin yasaklandığını duyunca o günleri hatırladım.
"Hindistan nüfusunun yüzde 14'ünü oluşturan Müslümanlar, yüzde 3'ünü oluşturan Hıristiyanlar, köktenci olmayan Hindu çoğunluk, Budistler, Jainistler yani et yemeyi günah olarak görmeyen insanlar acaba ne diyorlar" dedim içimden... Nitekim Haydarabad'da üniversite öğrencileri lokantalarda yaptırdıkları "Biftek Biryani" paketlerini sokaklarda dağıtmışlar. Eğer sigara gerçekten zararlı ise, devlet bunun üretimini yasaklar. Sigara endüstrisini bir vergi kaynağı olarak görmez. "Mahalle baskısı" sonunda Hindistan'da olduğu gibi et yasağına veya bizde olduğu gibi başı örtülülere baskı yapılmasına kadar dayanabilir...