"Mehmet Cengiz ve Fettah Tamince'nin Cennet Koyu'ndaki arsa için Ziraat Bankası'ndan çektiği kredi usulsüz"

"Mehmet Cengiz ve Fettah Tamince'nin Cennet Koyu'ndaki arsa için Ziraat Bankası'ndan çektiği kredi usulsüz"
Danıştay, Bodrum’un en değerli arazisi olan Cennet Koyu’ndaki 2 milyar 100 milyon lira değerindeki 700 dönümlük kamu arazisinin özelleştirme kararını ikinci kez iptal etti. Mehmet Cengiz ile Fettah Tamince’nin şirketi, özelleştirilen araziyi Ziraat Bankası’ndan 277 milyon lira kredi çekerek aldı. Usulsüz krediye dair suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı.
 
Avukat Şükrü Üstek, “Cengiz ve Tamince bugün için değeri ipotek bedelinden az olmamak üzere 2 milyar 100 milyon TL değerindeki taşınmazı ceplerinden bir kuruş dahi çıkmadan satın almışlardır. Devlete ait taşınmazı, devlete ait Ziraat Bankası’ndan kredi temin etmek suretiyle devletin kurumu olan Özelleştirme İdaresi’ne yatırmak suretiyle ve tapu harcı vs. ödemeden devralmışlardır. Özelleştirme işlemleri vergiden muaf olduğu için tapu harcı dahi ödenmemiştir” dedi.

BirGün'den Uğur Şahin'in haberi aynen şöyle:

Danıştay 13. Dairesi, Muğla’nın Bodrum ilçesinin en değerli arazisi olarak nitelendirilen Cennet Koyu’ndaki 700 dönümlük arazinin özelleştirilmesini ikinci kez iptal etti. Mehmet Cengiz ile Fettah Tamince’nin Bodrumbir isimli şirketinin Ziraat Bankası’ndan kredi çekerek aldığı arazinin özelleştirilmesine ilişkin daha önce de iptal kararı verilmişti. Ancak idare, görevini yerine getirmemişti.

Ahmet Toker ve Süheyla Kasal isimli yurttaşlar, avukat Şükrü Üstek aracılığıyla halk arasında ‘Cennet Koyu’ olarak bilinen bölgedeki 700 dönümlük arazinin özelleştirilmek istenmesine dair 2012 yılında ‘tapu iptali’ ve ‘tescil’ davası açtı. Gölköy, Gökburun mevkiindeki araziye ilişkin mahkeme, ‘ihtiyati tedbir’ kararı verdi. Kararın gerekçesi, taşınmazın özelleştirme yoluyla devredilmesinin önlenmesiydi. Karar, Özelleştirme İdaresi’ne tebliğ, faks ve telefon aracılığıyla bildirildi. Ancak buna rağmen arazinin Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz Holding’e ait TMC Mazıdağı Fosfatları A.Ş.’ye satılmasına karar verildi. Yargı kararının hiçe sayılmasının ardından Özelleştirme İdaresi, 12 Temmuz 2012’de açılan ‘tapu iptali’ ve ‘tescil’ davasında taraf sıfatı olmadığı halde davalının yanında yer almak için [fer’i müdahale] talepte bulundu. Bu noktada dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Davalı Hazine’nin itiraz etmemesi nedeniyle kesinleşen ‘ihtiyati tedbir’ kararına karşı süre aşımına rağmen, bir haftalık itiraz süresi dışında itirazda bulundu. Bunun üzerine 11 Ekim 2012’de itiraz görüşüldü ve ‘ihtiyati tedbir’ kararı daha önce ihalenin yapılmaması için tedbir kararı veren hâkim tarafından kaldırıldı. Yargıtay’a yapılan temyiz ve karar düzeltme başvurularının da reddine karar verildi. Bu aşamada söz konusu yargıç için HSK’ye yapılan itirazlar da sonuçsuz kaldı. Cennet Koyu üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması üzerine, 5 Temmuz 2013’te taşınmaz, Bodrumbir Turizm Yatırım A.Ş.’ye devredildi. Cengiz Holding’in sahip olduğu TMC Mazıdağı Fosfatları isimli şirketin ortakları arasında yer aldığı Bodrumbir Turizm Yatırım A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz, Başkanvekili ise Fettah Tamince idi.

Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun tartışmalı kararı

Bodrum’un en değerli arazinin özelleştirilmesi yargıya taşındı. 423 sayılı parsele dair ihalenin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle açılan davada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 8 Aralık 2016’da ‘iptal’ kararı verdi. Bunun üzerine Özelleştirme Yüksek Kurulu, kesinleşmiş iptal kararını uygulamadı. Özelleştirme Yüksek Kurulu, “İptal kararı ile ilgili olarak bir işlem yapılmamasına ve taşınmazların geri alınmasına yönelik herhangi bir işlem tesis edilmemesine” karar verdi. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun bu kararı da yargıya taşındı. Danıştay 13. Dairesi 7 Kasım 2019’da ikinci kez Cennet Koyu’nun satış yoluyla özelleştirilme kararını iptal etti. Ancak idareler, yargı kararına rağmen hâlâ hiçbir işlem yapmadı.

Davanın avukatı Şükrü Üstek, yaşananlara dair şu değerlendirmeyi yaptı:

“Cennet Koyu’nun özelleştirilmesi kararının 2’nci kez iptal edilmesi karşılığında idarenin nasıl yol ve yöntem izleyeceğini hep birlikte göreceğiz. Mehmet Cengiz ve Fettah Tamince’ye karşı yasaların uygulanamayacağı, söz konusu kişi ve şirketlerin yasalardan muaf oldukları açıkça ortaya çıkmıştır. Gerek Özelleştirme Yüksek Kurulu, gerek Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, gerekse Hazine ve Maliye Bakanlığı söz konusu kişi ve şirketleri sonuna kadar korumak suretiyle onlara karşı yasaların uygulanamayacağını hüküm ve koruma kalkanı altına almışlardır.”

Soruşturmaya izin verilmedi

Danıştay’ın ilk iptal kararını uygulamayan kamu görevlileri hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Ancak kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmedi. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kararı sayesinde, kesinleşmiş mahkeme kararını uygulamayan kamu görevlileri yargılanmaktan kurtulmuş oldu.

Cengiz ve Tamince krediyi Ziraat'ten almış

İhaleyi Mehmet Cengiz ve Fettah Tamince’nin kazanması üzerine, ihale bedeli olan 277 milyon TL’nin Cengiz ve Tamince tarafından Özelleştirme İdaresi’ne ödenmesi gerekiyordu. Ancak Cengiz ve Tamince, ihale bedelini Ziraat Bankası’ndan kredi kullanarak temin etti. Bankalar yasa gereği satış işlemi ile ipotek işlemini tapuda eş zamanlı olarak yetine getirip, satış parasını tapuda imzalar atıldıktan sonra satıcının hesabına geçiriyor. Ancak burada böyle olmadı. Ziraat Bankası, Cengiz ve Fettah Tamince’ye sadece imzalarına karşılık ihale bedeli olan 277 milyon TL kredi verdi. Alıcılar Cengiz ve Tamince, Ziraat Bankası’ndan aldıkları kredi ile ihale bedeli olan 277 milyon TL’yi Özelleştirme İdaresi’ne ödedi. Tapu, Cengiz ve Tamince üzerine 5 Temmuz 2013’te geçirildi. Bundan 3 gün sonra, Ziraat Bankası tarafından taşınmaz tapu kaydı üzerine 180 milyon dolar bedelli ipotek tesis edildi.

Avukat Şükrü Üstek, bu işlemlerle ilgili olarak başta Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın olmak üzere ilgilileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak takipsizlik kararı verildi. Avukat Üstek, “Cengiz ve Tamince bugün için değeri ipotek bedelinden az olmamak üzere 2 milyar 100 milyon TL değerindeki taşınmazı ceplerinden bir kuruş dahi çıkmadan satın almışlardır. Devlete ait taşınmazı, devlete ait Ziraat Bankası’ndan kredi temin etmek suretiyle devletin kurumu olan Özelleştirme İdaresi’ne yatırmak suretiyle ve tapu harcı vs. ödemeden devralmışlardır. Özelleştirme işlemleri vergiden muaf olduğu için tapu harcı dahi ödenmemiştir” dedi.