Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, The Guardian gazetesinin İngiliz İstihbarat Örgütü’nün G20 zirvesinde dinlendiğini iddia etmesi üzerine, “Dışişleri ile temas halindeyiz. Konuyu araştırıyorlar. Bu iddialar doğru çıkarsa en sert şekilde kınanacak ve gereken yapılacaktır” dedi.
Maliye Bakanı Şimşek, The Guardian gazetesinin iddiasına yanıt verdi.
İngiliz The Guardian gazetesi, 2009 yılında yapılan G-20 zirvesinde, İngiliz İstihbarat Örgütü'nün içlerinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de bulunduğu bütün katılımcıların telefon ve e-maillerinin, izlendiğini öne sürmüştü. Birçok katılımcının da İngiliz İstihbaratı'nın radarında olduğu öne süren gazetenin iddiası dikkat çekti.
Mehmet Şimşek “Dışişleri ile temas halindeyiz. Konuyu araştırıyorlar. Bu iddialar doğru çıkarsa en sert şekilde kınanacak ve gereken yapılacaktır” dedi.
The Guardian, içlerinde Mehmet Şimşek'in de bulunduğu on beş kişilik heyetin zirve boyunca operasyonun hedefinde olduğunu ileri sürmüştü.
The Guardian'ın bu izleme ile ilgili aktardığı bilgiler şu şekilde:
- Zirveye katılanların kullanması için internet kafeleri oluşturuldu. Kafedeki bilgisayarlara özel programlar yüklenerek, mailler ve yazışmalar takip edildi.
- Katılımcıların kullandığı akıllı telefonların güvenliği geçilerek, görüşme ve mail trafikleri izlendi.
- 45 analiz uzmanı, zirveye katılanların görüşmelerini ve maillerini "canlı" olarak takip etti. Bu bilgiler İngiliz bakanlara verildi.
Haberde, Rus lider Medvedev'in Moskova ile görüşmelerinin de zirve sırasında takip edildiği belirtildi.
İngiliz gazetesinde çıkan 2009 yılında yapılan G20 zirvesinde İngiltere'nin Maliye Bakanı Şimşek'i dinlediğine ilişkin yaptığı haber sonrasında Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada “The Guardian gazetesinin bugünkü sayısında Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ve beraberindeki heyetin 2009 yılında G-20 toplantısı vesilesiyle İngiltere'yi ziyaretleri sırasında telefonlarının dinlendiğine ilişkin yer alan haberde dile getirilen iddialar kaygı vericidir.
Söz konusu haberde yer verilen iddialarda en ufak bir doğruluk payı bulunması halinde bunun öncelikle ilgili ülke açısından bir skandal teşkil edeceği aşikârdır. Uluslararası işbirliğinde karşılıklı güven, saygı ve şeffaflığın esas olması gereken bir ortamda, haberin doğru olması halinde, müttefik bir ülkenin böyle bir hareketinin kabul edilemez bulunacağı açıktır. Bu konuda İngiliz makamlarının resmi ve tatmin edici bir açıklama sunması beklenmektedir. Nitekim bu konuda gerekli diplomatik girişimler yapılmıştır” denildi.