Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut'un İş Bankası'na yönelik açıklamalarına cevap verdi. Şimşek, Bulut'un açıklamalarını gündeme getiren milletvekillerine, "Hükümetimizin kesinlikle ne İş Bankası'na ne de başka bankaya yönelik olarak çalışması yoktur, gündemde değildir" dedi
Habertürk'te yer alan habere göre; İş Bankası'nın, Türkiye'nin en başarılı, en önemli, içeride ve dışarıda itibarı yüksek bir banka olduğunu vurgulayan Şimşek, konunun tek sorumlusunun BDDK olduğunu, açıklamalara ilişkin bir sorun varsa SPK ve BDKK'nın mevzuat çerçevesinde bunu değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye için hiçbir zaman "güllük gülistanlıktır, her şey mükemmel" yaklaşımında olmadığını belirten Şimşek, Türkiye'nin çok ciddi bir reform çabası bulunduğunu söyledi. Şimşek ancak bu sürecin dinamik olduğunu, yapılması gerek çok iş bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye'de tasarrufların yetersiz olduğunu vurgulayan Şimşek, eğitimde kalite, enerji verimliliği, istihdam, kadınların iş gücüne katılımında istedikleri yerde bulunmadıklarını kaydetti. Şimşek, bu eksikliklerin, sıkıntıların, yapısal sorunların farkında oldukları için yaklaşık 250 önlemlerinin bulunduğunu ifade etti.
Şimşek, AB sürecinde, özellikle kurumsal kalitenin artırılması, hukuk devleti, özgürlükler, demokrasi standartları anlamında daha çok katetmeleri gereken mesafe bulunduğunu belirtti.
Uzun vadede bir ülkede refah artışının çok temel üç kaynağı olduğuna işaret eden Şimşek, demografik yapının önemine değindi. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşgücünün kullanımı, istihdam oranı, işgücüne katılım oranı, bağımlılık oranı gibi birçok birbiriyle ilişkili değişken var. Türkiye'deki nüfus dinamikleri açısından fena bir yerde değiliz. Çalışma çağındaki nüfusumuz yüzde 1,7 artıyor bu iyi bir rakam. Avrupa'da 28 ülkenin ortalaması 0,1. Ama iş gücünün niteliği, eğitimin kalitesi anlamında katetmemiz gereken çok mesafe var. İşgücüne katılım oranının artması güzel. Daha da artması için eğitimdeki çabalara önem vermek lazım. Bir miktar çabayla becerileri kazandırarak işbaşı eğitim gibi eksikliklerimizi gidererek Türkiye gerçekten kalıcı refah artışına gidebilir."
Başbakan Yardımcısı Şimşek, verimlilikte arzu ettikleri yerde olmadıklarını vurgulayarak "OECD ülkeleri arasında verimlilik artışında fena değiliz ama verimlilik düzeyinde OECD ortalamalarına göre oldukça gerideyiz. Verimlilik artışı için ciddi çaba gerekecek" dedi.
Türkiye'nin uzun yıllar enflasyonu tek haneye indirmeye çalıştığını belirten Şimşek, Merkez Bankası'nın bağımsız olması, bütçe açıklarının finansmanına araç edilmemesi ilkesinin benimsenmesiyle enflasyonun hızla aşağıya indiğini söyledi. Şimşek, "Bu reformu yapan herkesten Allah razı olsun. Kimin yaptığı önemli değil. 57. Hükümet döneminde de önemli reformlar yapıldı. AK Parti hükümetleri döneminde de yapıldı. Sosyal güvenlik reformunu 2008'de yaptık. Ar-Ge noktasında çok önemli adımlar attık" diye konuştu.
Şimşek, kurumların kalitesinin, üçüncü en önemli değişken olduğuna işaret etti. Şimşek, bu noktada birçok değişkene bakıldığında ilerleme olduğunu ancak arzuladıkları yerde bulunmadıklarını anlattı.
Bütçe görüşmelerinde Merkez Bankası'nın ihtiyatlılığından bahsedildiğini anımsatan Şimşek, bankanın tanım gereği böyle bir konjonktürde ihtiyatlı da olması gerektiğinin altını çizdi.
Gelir dağılımının bozuk olduğunu ancak iyileştiğini belirten Şimşek, bunu kendisinin söylemediğini, OECD raporlarında yer aldığını vurguladı.
Şimşek, Türkiye'nin, mutlak yoksulluğu azaltmada büyük başarı yakaladığını ifade ederek "Küresel normlara göre, 4 dolar 30 centin altında bugün nüfusun 1,6'sı yaşıyor. Daha önce yüzde 30'lar civarıydı. Burada önemli mesafe alındı" dedi.
Başbakan Yardımcısı Şimşek, bireysel emeklilikte ortalama 3,5 yıl kalındığını, bunun düşük süre olduğunu bildirdi.
Hükümetin bir kur tahmini bulunmadığını kaydeden Şimşek, "Bütçeyi yapabilmeniz için OVP'de kur varsayımı yapmak zorundasınız. Bizim kur hedefimiz, tahminimiz yoktur" dedi.