Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik olarak kullandığı "Sen necisin, bre ahlaksız, bre kemiksiz" ifadesine tepki gösterdi. Tezkan, "Belli ki yazdığım doğrular Sayın Bahçeli’nin çok canını çok acıtmış" dedi.
Türkiye'de parlamenter sistemi sona erdiren "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin yüzde 51.18 "evet" oyuyla kabul edilmesinin ardından kaleme aldığı yazıda "Referandumun kaybedeni MHP" değerlendirmesinde bulunan Tezkan, "MHP’nin tabanının yüzde 80’i hayır oyu verdi. MHP’yi zor günler bekliyor" görüşünü dile getirmişti.
"MHP tabanının yüzde 80'i 'hayır' oyu verdi, partiyi zor günler bekliyor"
Tezkan'ın yazısına partisinin grup toplantısında 'tepki' gösteren Bahçeli, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Sen necisin, bre ahlaksız, bre kemiksiz! Tabanımızın yüzde 80'i hayır demiş, çünkü canı öyle çekiyor. Öyle olsun istiyor. Kafa almıyor, sanırsınız bidon" "MHP'ye kara çalmaya ne Tezkan soyisimli densizin, ne de türevlerinin gücü yeter. İftira ve ithamlarında çırpına çırpına perişan olacaklardır"
Bahçeli'nin söz konusu açıklamalarının ardından Medyaradar'dan Alev Gürsoy Cimin'e konuşan Mehmet Tezkan "Muhalefet lideri 10 dakikasını ülkeye ayıracağına bir gazeteciye ayırıyor ve bütün hakaretleri en ağır haliyle milyonların gözü önünde, onlarca televizyon canlı yayındayken sıralıyor" dedi. Bahçeli'nin ilgili ifadelerinin alkışlanmasının bile ayıp olduğunu ifade eden Tezkan, şunları söyledi:
MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi epey kızdırmışsınız. Bugün grup toplantısında size hayli yüklendi. Dinlediniz mi, konuşmayı. Epey ağır sözlere maruz kaldınız. “Ezik, kişiliksiz, bidon kafa, kimliksiz, ahlaksız” gibi. Ne düşünüyorsunuz hak ettiniz mi böyle bir yazıyı? Spor salonunda koşudaydım, orada dinledim. Şaşırdım. Ülke tarihi bir referandumdan geçmiş, Muhalefet lideri 10 dakikasını ülkeye ayıracağına bir gazeteciye ayırıyor ve bütün hakaretleri en ağır haliyle milyonların gözü önünde, onlarca televizyon canlı yayındayken sıralıyor. Bir kez bu hakaretvari sözleri sarf etmesi ve o hakaretler sarf edilirken o salondan alkış kopması bile ayıp. Ben ne yapmışım doğruları yazmak dışında? Belli ki yazdığım doğrular Sayın Bahçeli’nin çok canını çok acıtmış.
Yazdıklarınızın arkasında mısınız peki? Ben yazımda matematiksel doğruları sıralıyorum. Herkesin gördüğü doğruları yazıyorum. Yanlış olan bir şey varsa biri gelip anlatsın. Mersin, Hatay, Balıkesir, Manisa ve daha bir çok yere bakın, hatta MHP’nin kalesi olarak görülen yerlere bir bakın, ki bakmaya bile gerek yok ortada. Buralarda ne çıkmış? Hayır. MHP var mı, hayır, yok. EEE burada benim yazdığım yanlış nerede? Yalan bir haber mi yapmışım. Demek ki yazdıklarım doğru ki cevap veremiyor ve böyle hakaretleri sıralıyor. Millet de bu sözleri alkışlıyor. Gel de şaşırma. Ben gazeteciyim, polemiğe girilecek bir siyasi parti lideri değilim. Söylediklerim çok canını yakmış ki 10 dakikasını bana ayırmış. Bu konuda polemiğe giremem, ben bir gazeteci olarak yazımı yazarım o kadar. Siyasi değilim ki gidip hesap sorayım. Herkes hangi bölgelerden evet hangi bölgelerden hayır çıkmış ona baksın, yeterli gerçeği görmek için. Referandum sonucu canını acıtmış, bunu da bizlere saldırarak gösteriyor. MHP düşmanı gazeteci olarak görülüyorsunuz? Ben kimsenin düşmanı değilim. Gazetecinin yazmak görevi. En büyük kayıp MHP’de. Yazımda ısrarcıyım, cevap verme gereği duyduğuna göre benim üzerimden herkese “MHP’yi yorumlamayın, MHP’yi eleştirmeyin” diye mesaj verdi. MHP’yi yazan tek yazar da ben olduğuma göre, belki de yazacak arkadaşlarımın önüne geçmek istedi bu üslupla. Yazdıklarım doğru olmasa cevap vermezdi. Diyorum ya referandum sonucu çok canını sıkmış.